Eski Cumhurbaşkanı Merzuki’nin avukatı Lamia Hamiri sosyal medya hesabından konuya dair açıklama yaptı.
- Tunuslu hukukçular eski Cumhurbaşkanı Merzuki hakkındaki tutuklama kararını eleştirdi
- Tunus İrade Hareketi: Merzuki için çıkarılan tutuklama kararı yargıya müdahalenin ispatıdır
Hamiri, açıklamada “Yargı kurumlarının ve hukukun üstünlüğüne inancımız tam. Müvekkilim hakkında çıkarılan yasa dışı tutuklama kararını veren soruşturma hakimi ve bu tutuklamaya sebep olan diğer yetkilileri kapsayan şikayet dilekçemizi, YYK’ya ulaştırdık. Yargının bağımsızlığı için mücadeleye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Tunus Asliye Hukuk Mahkemesi, 4 Kasım’da eski Cumhurbaşkanı Merzuki için “uluslararası tutuklama” kararı çıkarmıştı.
Frankofon Zirvesi’ne dair açıklamaları nedeniyle Merzuki’ye soruşturma
Merzuki, France 24’ün Arapça kanalında yayınlanan bir röportajında, “Uluslararası Frankofon Zirvesi’nin Tunus’ta düzenlenmesinin darbeye destek olacağını düşündüğüm için Tunus’ta zirvenin yapılmaması için çalıştım ve bu yaptığımla gurur duyuyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Kays Said de 14 Ekim’de Tunus Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen ilk Bakanlar Kurulu toplantısında, “Adalet Bakanımızdan talep ediyorum, Tunus’un çıkarlarını hedef alan diplomatik pasaport sahipleri ile ilgili soruşturma açılsın, devletin iç ve dış güvenliğine kimse komplo kuramaz.” demişti.
Said, yurt dışında Tunus’a komplo kuranların devletin iç ve dış güvenliğini hedef aldığını, bu kişilerin diplomatik pasaport taşımaya haklarının olmadığını söylemişti.
Bunun üzerine 15 Ekim’de Merzuki hakkında Uluslararası Frankofon Zirvesi’ne ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle soruşturma açılmıştı.
Tunus İstinaf Mahkemesi Sözcüsü Habib Tarhani, Merzuki’nin France 24’ün Arapça kanalında yayınlanan ifadeleriyle ilgili Adalet Bakanı Leyla Ceffal’in verdiği izne dayanarak başkentteki Asliye Mahkemesinde Merzuki hakkında soruşturma başlatıldığını söylemişti.
Merzuki ise suçlamaları reddederek, ülkesinin aleyhine çalışmadığını, 25 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Said’in olağanüstü kararlarını darbe olarak gördüğünü ve buna karşı çıktığı için hedef alındığını dile getirmişti.