Tunus’un doğusundaki Beni Hiyar kentinde yer alan Badis’in atölyesinde, palmiye ağaçlarından örülmüş geleneksel küfe ve çantalar özgün model ve tasarımlarla süslenip günlük kullanıma uygun hale getiriliyor.
Badis’in geleneksel sanatlara ilgisi ve el becerisi çocukluğunda, koyun yününden yapılan geleneksel kış giysileri “Kaşabiyye” ve “Bernus” üreten babasına yardım ederken gelişmiş.
Nebil kentindeki Güzel Sanatlar Yüksek Enstitüsünden mezun olan Badis, Kovid-19 salgınında babasını kaybetmiş ve babasından miras kalan becerilerini başka bir alanda sürdürmeye karar vermiş.
Tunus’ta Kovid-19 salgınının etkisiyle ekonominin kötüleştiği ve işsizliğin arttığı bir dönemde el becerisini sanata ve bir mesleğe dönüştüren Badis atölyesini kurma serüvenini AA muhabirine anlattı.
“İşsizlik diye bir kavram yok, işsizlik kişinin tercihidir”
“Geleneklerimiz” ismini koyduğu atölyesinde AA muhabirine konuşan Şiraz Badis, kendisine göre “işsizlik” diye bir kavramın olmadığını ve buna inanmadığını, işsiz birisinin ancak kendi tercihiyle işsiz kalmaya devam edebileceğini söyledi.
İş arayan herkesin basit bazı mesleklere yönelebileceğine işaret eden Badis,”Geleneksel ürünler sektörü, herkesi barındırabilen geniş bir alandır. Her genç bu alanda yenilik yapabilir, yeni tasarımlar yaratabilir ve kendi dokunuşlarını bırakabilir.” ifadelerini kullandı.
Kendi yolculuğunun ilgi alanlarına uygun bir meslek arayışıyla başladığını söyleyen Badis, “Kendi izimi bırakabileceğim bana ait bir projemin olmasını istedim. Hayallerime, hobilerime yakın bir meslek istedim ve buradan yolculuğum başladı.” dedi.
Tasarımlarının bu kadar ilgi göreceğini hayal etmiyordu
Badis, geleneksel sanatlara olan sevgisini babasının aşıladığını, ilk olarak babasıyla Tunus’un geleneksel kış giysileri olan Kaşabiyye ve Bernus yaparak başladığını ancak baba mesleğinin, mevsimlik bir iş olması nedeniyle kendi işine yöneldiğini söyledi.
Küçük küfeleri süslemeye yaklaşık iki yıl önce başladığını ve ilk başta Tunusluların bu kadar ilgi göstereceğini hayal etmediğini söyleyen Badis şunları kaydetti:
“Bütün bir günümü bir çantaya ya da küfeye uygun renk ve desenleri belirlerken, zevkime uygun bir model geliştirirken harcayabiliyorum. Bugün artık tüm yaş gruplarında geleneksel ürünlere bir yöneliş, bir talep var. Artık herkes kendi kültürü kendi tarihiyle ilişikli giysi ve aksesuarları tercih ediyor.”
Badis, artık küfe tarzı geleneksel ürünleri Tunus’ta sadece koleksiyon yapanların değil, herkesin günlük hayatta kullanmaya başladığını dile getirdi.
Badis atölyesinde 4 Tunuslu gence de istihdam sağlıyor
Önce küfeleri satın aldığını, ardından müşterilerinin taleplerine göre bir model belirlediğini söyleyen Badis, bazı modelleri oluştururken daha önce gördüğü sanatsal tablolardan ilham aldığını ifade etti.
Badis’in atölyesi kendisi dışında 4 Tunuslu gence de ekmek kapısı olmuş ve her biri küfelerin çeşitli modellerle süslenmesi işinin farklı aşmalarında çalışıyor. Kimi boncuklu püsküller üretirken kimi de özel modelleri oluşturan malzemelerin küfelere monte edilmesi işini yapıyor.
Geleneksel sanatların en belirgin zorluğu “taklitçilik”
Yaptığı işin zorluklarına da değinen Badis, “Birçok insan benim yaptıklarımı, tasarımlarımı taklit etmeye çalışıyor ve sosyal medyada kendi tasarımlarıymış gibi sunuyor.” dedi.
Badis, tasarımlarını çalıp kendi tasarımlarıymış gibi internet sayfalarında paylaşanları eleştirerek,”Bir başkasının çabasını çalıp kolayca taklit etmek yerine çalışmak ve üretmek gerekir.” diye konuştu.