Merzuki hakkında, France 24’ün Arapça kanalına yaptığı açıklama nedeniyle Tunus Asliye Hukuk Mahkemesince çıkarılan uluslararası tutuklama kararına eleştiriler sürüyor.
Tunuslu Anayasa Hukuku Profesörü Cevher bin Mübarek AA muhabirine yaptığı açıklamada, Merzuki’nin ülkesinin durumu ve demokratik süreçle ilgili görüşlerini beyan etti. Bin Mübarek, Merzuki hakkında çıkarılan bu kararın hukuki değil siyasi bir okuma sonucu gerçekleştiğini söyledi.
Bin Mübarek, “Merzuki’ye yöneltilen suçlamalar, siyasidir. Cumhurbaşkanı Kays Said, ulusal güvenlik, Tunus’un yurt dışındaki imajını zedelemek ve yabancı devletlerle ilişki kurmak gibi genel suçlamalarla hasımlarını tasfiye etmek için hukuku kullanmıştır. Bu tür suçlamalar Zeynelabidin bin Ali döneminde ve hatta Merzuki aleyhinde daha önce de defalarca kullanılmıştır.” dedi.
Uluslararası tutuklama kararının, hukuki açıdan hiçbir değeri olmadığını çünkü demokratik ülkelerin, bu suçlamaların siyasi olduğunu bildiğini kaydeden Bin Mübarek, daha önce de buna benzer örnekler yaşandığını ve Yunanistan’ın, adil yargılanma şartlarının sağlanmaması nedeniyle eski Özgür Yurtseverler Birliği Partisi Genel Başkanı Selim er-Riyahi’yi Tunus’a teslim etmeyi kabul etmediğini hatırlattı.
Kamu Hukuku Profesörü ve Tunus Bireysel Özgürlükleri Savunma Derneği Başkanı Vahid el-Ferşişi de Merzuki’ye yöneltilen suçlamaların ifade hürriyeti alanına girdiğini ve hakkında çıkarılan kararın utanç verici olduğunu dile getirdi.
İfade hürriyetinin Tunus anayasası ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alındığını kaydeden Ferşişi, “Özgürlükler aleyhinde hukuki ve yargısal kararlar almak hukuken doğru değildir, uygun da değildir. Çünkü söz ve eylemler ancak şiddete ve provokasyona sebep olduğu zaman haklarında hukuki kararlar alınabilir.” diye konuştu.
Tunus Asliye Hukuk Mahkemesi, 4 Kasım’da eski Cumhurbaşkanı Merzuki için “uluslararası tutuklama” kararı çıkarmıştı.
Frankofon Zirvesi’ne dair açıklamaları nedeniyle Merzuki hakkında soruşturma
Merzuki, France 24’ün Arapça kanalında yayınlanan bir röportajında, “Uluslararası Frankofon Zirvesi’nin Tunus’ta düzenlenmesinin darbeye destek olacağını düşündüğüm için Tunus’ta zirvenin yapılmaması için çalıştım ve bu yaptığımla gurur duyuyorum.” ifadesini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Said de 14 Ekim’de Tunus Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında, “Adalet Bakanımızdan talep ediyorum, Tunus’un çıkarlarını hedef alan diplomatik pasaport sahipleri ile ilgili soruşturma açılsın, devletin iç ve dış güvenliğine kimse komplo kuramaz.” demişti.
Said, yurt dışında Tunus’a komplo kuranların devletin iç ve dış güvenliğini hedef aldığını, bu kişilerin diplomatik pasaport taşımaya haklarının olmadığını söylemişti.
Bunun üzerine 15 Ekim’de Merzuki hakkında Uluslararası Frankofon Zirvesi’ne ilişkin açıklamaları nedeniyle soruşturma açılmıştı.
Tunus İstinaf Mahkemesi Sözcüsü Habib Tarhani, Merzuki’nin France 24’ün Arapça kanalında yayınlanan ifadeleriyle ilgili Adalet Bakanı Leyla Ceffal’in verdiği izne dayanarak başkentteki Asliye Mahkemesinde Merzuki hakkında soruşturma başlatıldığını söylemişti.
Merzuki ise suçlamaları reddederek ülkesinin aleyhine çalışmadığını, Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz’da aldığı olağanüstü kararları darbe olarak gördüğünü ve buna karşı çıktığı için hedef alındığını dile getirmişti.