İngiltere merkezli Middle East Eye internet sitesinin paylaştığı ve Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in danışmanları tarafından hazırlandığı iddia edilen belgelere göre, söz konusu darbe planı 13 Mayıs’ta Said’in Özel Kalem Müdürü Nadya Akkaşa’ya “çok gizli” notuyla sunuldu.
Belgeye göre Cumhurbaşkanı Said’in, Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi ve Başbakan Hişam el-Meşişi’yi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çağırdıktan sonra ikilinin dış dünyayla tüm bağlantılarının kesilerek Saray’dan ayrılmalarına müsaade edilmemesi, Cumhurbaşkanı’nın da Anayasa’nın 80. maddesi uyarınca ulusal bir olağanüstü hal durumunda tüm iktidarı ele alma yetkisini kullanması planlanıyor. Ardından Meclis Başkanı ve Başbakan’ın da katıldığı ulusa sesleniş konuşmasıyla Cumhurbaşkanı Said’in yönetime el koyduğunu duyurması öngörülüyor.
Halihazırda Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Direktörü görevinde bulunan General Halid el-Yahyavi’nin İçişleri Bakan Vekili olarak atanacağı ve silahlı kuvvetlerin şehir giriş çıkışlarında konumlandırılacağı ileri sürülüyor.
Aynı şekilde, Nahda Hareketi’nden önde gelen isimlerin de yer aldığı siyaset, iş dünyası ve üst düzey bürokrasiye yönelik tutuklamaların yapılacağı ve halkın desteğini kazanmak için tüm fatura ve kredilerin de içinde yer aldığı özel ve kamu ödemelerinin 30 gün askıya alınacağı iddia ediliyor.
Haklarında fezleke bulunan tüm milletvekillerinin de ülkeyi terk etmelerinin yasaklanacağı ve partilerle ilişkili tüm valilerin görevden alınacağı da söz konusu belgelerde ortaya atılan iddialardan.
Haberde söz konusu planın Cumhurbaşkanı Said’in çevresinde dolaştığı ancak Cumhurbaşkanı’na doğrudan sunulmadığı ifade edilirken, Tunus’taki resmi makamlardan ise tüm bu iddialara ilişkin henüz bir yanıt gelmedi.
Tunus yasalarına göre Cumhurbaşkanı, Anayasa gereği Silahlı Kuvvetler Başkomutanı sıfatını taşıyor.
Tunus’ta devlet erkleri arasındaki çekişme ve açmaz
Tunus’ta şubat ayından bu yana devlet erkleri arasında bir tarafta Cumhurbaşkanı Said diğer tarafta Başbakan ve Meclis Başkanı’nın konumlandığı bir çekişme ve açmaz yaşanıyor.
Bağımsız aday olarak girdiği seçimlerde halkın büyük çoğunluğunun oyunu alarak Cumhurbaşkanı olan Anayasa Profesörü Said, Başbakan Meşişi ile kabine değişikliğinin anayasal olmadığı üzerinden kamuoyu önünde bir tartışmaya girmişti. Aynı şekilde Said, Meclisin onayladığı Anayasa Mahkemesi Üyeleri’nin seçimine ilişkin yasa değişikliğini de Anayasa’ya uygun olmadığı gerekçesiyle reddetmişti.
Cumhurbaşkanı Said’in, Meclis Başkanı Gannuşi ve Başbakan Meşişi’nin de hazır bulunduğu bir törende, yine Anayasa’ya referansta bulunarak “sadece silahlı kuvvetlerin değil kolluk kuvvetlerinin de başkomutanı olduğu” yönündeki açıklamaları ülkede oldukça tepki toplamış, siyasi çevrelerce “yumuşak darbe”, “otoriterleşme” olarak yorumlanmıştı.
Tunus’ta devlet erkleri arasındaki bu çekişmeyi sonlandırma yetisine sahip 2014 Anayasası’nın öngördüğü Anayasa Mahkemesi’nin henüz oluşturulamamış olması da krizi hem derinleştiriyor hem de çözümsüz kılıyor.