Tunus’ta aralarında Nahda Hareketi’nin de bulunduğu 5 siyasi parti, anayasanın askıya alınmasına ya da önü belli olmayan istisnai tedbirlerle çalışmanın uzatılmasına karşı olduklarını belirterek, despotizmin geri dönüşü tehdidi içeren durum hakkında uyarıda bulundu.
Nahda Hareketi İcra Ofisi’nden, Parti Başkanı Raşid el-Gannuşi imzasıyla yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Sidi Buzid vilayetine pazartesi günü yaptığı ziyaret sırasında destekçilerine yaptığı konuşmada, yasama, yürütme ve yargı alanındaki istisnai kararlara ilişkin, “Tunus’ta istisnai kararlar devam edecek” şeklindeki açıklamalarına karşı olunduğu belirtildi.
Nahda, Said’in anayasayı kaldırmaya kararlı olduğunun anlaşılmasından dolayı “Geçiş süreci kararları” olarak nitelendirdiği icraatlarını kabul etmediğini duyurdu.
Açıklamada, Said’in tek başına “geçiş süreci hükümlerini kabulde ısrarının” tehlikeli gidişat olduğu ve Tunusluların ortaklaşa oluşturduğu anayasayı kaldırmaya ısrar etmek anlamına geldiği vurgulandı.
Sınırsız bir süreye bırakılan İstisnai uygulamalar üzerinden çalışmayı sürdürmenin ülkedeki kurumları felç ettiği kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu durum devleti parçalamayla tehdit ediyor. Boğucu sosyal, mali ve ekonomik krizi artırıyor. Özellikle uluslararası mali ortaklarımıza karşı ülkenin yurtdışındaki görüntüsüne zarar veriyor”
Hareket açıklamasında, anayasaya saygı duyulması, parlamento faaliyetlerinin dondurulması kararının kaldırılması, meşru bir hükümet kurulması çağrısı yaptı.
Öte yandan Cumhuriyet Partisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Afak Tunus, Demokratik Akım, Tekettül partisi ve ülkenin en büyük sivil toplum örgütü, Tunus Genel İşçi Sendikası (TGİS) başkanlarının Cumhuriyet Partisi merkezinde bir araya geldi.
Açıklamada, herhangi bir ufuk olmaksızın, istisnai tedbirlerle çalışma uzatmayı ya da anayasayı askıya almayı reddettikleri ve bu durumun tek adam yönetimin dikte edilmesi ve despotizme geri dönüş tehdidi içerdiği kaydedildi.
Ülkede yaşanan durumun devlet kurumlarını felç ettiği kaydedilen açıklamada, adı geçen 4 partinin durumları daha da tırmandıran kapalılığın devamı karşısında oldukça endişe duyduğu belirtildi.
Açıklamada, öncelikli mali ve ekonomik konulara karşı görevlendirilecek bir hükümetin derhal kurulması çağrısı yapıldı.
Tunus’un Sidi Buzid vilayetine pazartesi günü yaptığı ziyaret sırasında valilik binası çevresinde toplanan destekçilerine konuşma yapan Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 5 Temmuz’da 30 günlüğüne aldığı ve 26 Ağustos’ta süresini uzattığı yasama, yürütme ve yargı alanındaki istisnai kararlara ilişkin, “Tunus’ta istisnai kararlar devam edecek” diyerek, aldığı kararlara karşı düzenlenen protestoların “kötü aktörlerle kötü yönetilen bir tiyatral oyun” olduğunu söylemişti.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki de Said’in son açıklamalarının ardından resmi sosyal paylaşım sitesinden yayınladığı bir videoda Cumhurbaşkanı’nın derhal azledilmesi, ardından seçimlere gidilmesi çağrısı yaptı.
Tunus’ta ne olmuştu?
Arap Baharı’nın doğum yeri Tunus’ta, belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve kontrolden çıkmış sağlık krizi nedeniyle Tunuslular 25 Temmuz’da kitleler halinde sokağa çıkmıştı.
Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa’nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurmuştu.
Said, Meclis’in çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini açıklamıştı.
Ülke içinde bazı kesimler Said’in bu kararını desteklerken, Meclis içindeki partilerin çoğunluğu Cumhurbaşkanı’nın bu kararlarıyla “Anayasa’yı ihlal ettiğini” belirtmiş, bazı kesimler de süreci “anayasal bir darbe girişimi” diye nitelemişti.
Tunus’ta dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından bazı milletvekilleri ifadeye çağrılmış, bazıları gözaltına alınmış ve aralarında üst düzey bürokratların da yer aldığı bazı isimler hakkında ev hapsi kararı verilmişti.
Said bir aylık sürenin dolmasının ardından Meclis’in çalışmalarının durdurulması dahil, olağanüstü yetkileri elinde topladığı kararların “süresiz” uzatıldığını bildirmişti.
Bu arada Cumhurbaşkanı Danışmanı Velid el-Huccam, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Tunus’ta 2014’te kurulan siyasi sistemin, artık sürdürülebilir olmadığını kaydetmiş, ülkede başkanlık sistemine geçilmesi yönünde hazırlık yapıldığını paylaşmıştı.