Akrami, başkent Tunus’ta Ulusal Hukukçular Derneği önünde eşinin serbest bırakılması talebiyle oturma eylemi düzenledi.
AA muhabirine yaptığı açıklama yapan Akrami, “Eşimin kaçırılması ve bilinmeyen bir yerde tutulması uluslararası hukuka aykırıdır. Eşimin güvenliğinden İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı sorumludur.” dedi.
Eşinin tutulduğu yerin açıklanmasını isteyen Akrami, şunları kaydetti:
“Eşimin nereye götürüldüğünü hala bilmiyoruz. Ulusal Hukukçular Derneği Başkanı İbrahim Buderbale, dün, eşimin nerede olduğunu bilmeden kendisiyle görüşebildi. Eşimin durumuyla ilgili Adalet ve İçişleri bakanlıklarıyla yapılan yazışmanın ardından Buderbale gözleri kapalı bir şekilde bilinmeyen bir yere götürüldü ve eşimle görüştü, sağlık durumunun iyi olmadığını, ilaçlarını almadığını ve doktorun muayene etmediğini söyledi.”
Bu olayda sorumluluğun İçişleri Bakanı’na ait olduğunu belirten Akrami, “Bir avukatın herhangi bir yargı kararı olmadan suçsuz bir şekilde rehin tutulması, susulmaması gereken ciddi bir konudur.” diye konuştu.
Akrami, eşinin yeri açıklanıp, güvenliğinden emin olana kadar başlattığı oturma eylemini sürdüreceğini dile getirdi.
Nahda’dan “Bahiri sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırıldı” açıklaması
Tunus’taki Nahda Hareketi, gün içinde yaptığı açıklamada, “Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri’nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü” duyurmuştu.
63 yaşındaki Bahiri, 2011-2013 yıllarında Adalet Bakanlığı görevini üstlenen hukukçu bir isim olarak biliniyor.
Tunus’taki siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz’da ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Tunus Cumhurbaşkanı, son olarak devrimin yıl dönümüne birkaç gün kala açıkladığı “siyasi krizden çıkışın yol haritası” ile ülkede 17 Aralık 2022’de erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı’nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür “istisnai durum” oluşmasına yol açtı.