İslami Direniş Hareketi “Hamas”ın sol görüşlü ve milliyetçi partilerden destek alması, bazı radikal çevrelerce sorun olarak görülse de İşçi Partisi, Hamas’ın üst düzey ismi Salih el-Aruri suikastının ardından taziye mesajı yayımladı.
İsrail’in Lübnan’da düzenlediği suikastı sert bir dille kınayan İşçi Partisi, direniş ekseninde yer alan Hamas’a destek verdi.
İşçi Partisi lideri Hamma el-Hemmami, Hamas’ı desteklemelerine dair AA muhabirine açıklama yaptı.
Hemmami, “Hamas, işgalci Siyonist yapıya karşı ulusal bir kurtuluş hareketidir. Asıl mesele ulusal kurtuluş meselesi olduğundan ilk andan itibaren Filistin direnişinin yanında yer aldık ve Aksa Tufanı’nı tüm kesimlerin ve Filistinlilerin bir araya geldiği bir birikimin sonucu olarak değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
“Biz, silahı ırkçı Siyonist yapıya kimin doğrulttuğuyla ilgileniyoruz”
Hamas ile başta ideolojik olmak üzere toplumsal ve ekonomik konularda farklı düşündüklerini vurgulayan İşçi Partisi lideri, şöyle devam etti:
“Biz, silahı ırkçı Nazi-Siyonist yapıya kimin doğrulttuğuyla ilgileniyoruz. Bu nedenle ilk andan itibaren Marksist bir parti olmamıza rağmen Hamas ve İslami Cihad’a destek verdik.
İdeolojik farklılıklarımız, toplumsal model veya ekonomi konusundaki farklılıklarımız, Filistin’in özgürleşmesinin yanında ikincil konulardır.”
Hemmami, ülkelerinin kurtuluşu için mücadele eden Ömer Muhtar, İzzeddin el-Kassam gibi şahsiyetleri örnek vererek, bu kişilerin sosyal görüşü değil sömürgecilere yaklaşımıyla ele alınması gerektiğini savundu.
“Aksa Tufanı, Filistinlileri birleştirdi”
Hemmami, ayrıca “Aksa Tufanı”nın Filistinlileri birleştirdiği değerlendirmesinde bulundu.
Aksa Tufanı’nın, yılların birikimi sonucu ortaya çıktığına dikkati çeken Hemmami, sözlerine şöyle devam etti:
“Aksa Tufanı’nın, tüm Filistin halkı ve tüm fraksiyonların katkıları ve birikimleri sonucunda olduğunu düşünüyoruz. Filistin’deki direniş, 1967’de yenilgiye uğrayan birkaç Arap ülkesinin ordularının başaramadığını başardı.
Bu, Aksa Tufanı’na tüm Filistinli direniş hareketlerinin desteğiyle gerçekleşti. Bu birlik ve beraberlik, Filistin halkının yaşadığı durum ve koşullarda ulusal bir zorunluluktur. Biz, böyle bir gelişmeyi (Filistinli direniş hareketlerinin birleşmesini) bekliyorduk.”
Tunus İşçi Partisi olarak Hamas ile ikili ilişkilerinin de mevcut olduğunu vurgulayan Hemmami, geçen günlerde Hamas lider kadrosundan Sami Ebu Zuhri’yi ağırladıklarını aktardı.
“Filistin davası, partimizin temel meselelerinin başında yer alıyor”
Filistin davasının partilerinin temel meselelerinin başında geldiğini ifade eden Tunus Halk Hareketi Siyasi Büro Üyesi Munsif Buzazi de “Hareketimizin tüm kadroları, üyelerimiz, bizi destekleyen aktivistler ve partimizin kültürel doktrini, Filistin meselesinin partimizin odak noktalarından biri olduğunu bilerek partimize destek verir.” dedi.
Arap milliyetçiliğiyle ön plana çıkan partinin Hamas’a verdiği desteğe dair Buzazi, “Biz Halk Hareketi olarak, Hamas’ın ulusal kurtuluş hareketi olduğunu, ulusal kurtuluş mücadelesinde siyasi rengin veya particiliğin ortadan kalktığını söylüyoruz. Halkları birleştiren şeyin, toprak ve özgürlük olduğunu, geleceği bunların inşa edeceğine inanıyoruz. Bu bağlamda Hamas da Filistin kurtuluş mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kurtuluş savaşları ideolojik farklılıkları ortadan kaldırır”
Buzazi, halkların verdikleri kurtuluş mücadelelerinde partisel, örgütsel veya ideolojik gerilimlerin ve sınırların ortadan kalktığını vurguladı.
İsrail’in Hamas yöneticilerinden Salih el-Aruri’ye suikast düzenlemesini sahada kaybetmesine bağlayan Buzazi, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Şeyh Salih, direnişi resmi Arap görüşünün dışına taşıyan nesilden biri. Siyonist yapı, sahadaki kayıptan dolayı suikastlardan medet ummaya yöneldi. Şeyh Salih, direniş için büyük bir kayıp, ancak bu kayıplar direnişin doğasında var. Filistin’in kurtuluş yolundaki Arap şehitleri arasında yer Şeyh Salih’in şehadetini Allah kabul etsin.”
“Tunus solunun Hamas desteği geçici”
Tunus’taki sol ve milliyetçi partilerin Hamas’a verdiği desteğin geçici bir siyasi durum olduğunu savunan Tunus Üniversitesi’nde Sosyoloji Profesörü Mehdi Mebruk ise “Solun, tüm ifade biçimlerinde, ister milliyetçi ister Nasırcı olsun, hiçbir şekilde görüşlerinde bir revizyon yapmadığı gibi literatürü de değişmedi.” ifadelerini kullandı.
Solda bazı revizyonlar yapma, diğer fikirlerle yakınlaşma ve diyalog kapısını açmaya dair arzuların olduğunu ancak bu örgütlerin temel fikirlerinin buna engel olduğunu vurgulayan Metruk, şunları kaydetti:
“Sol ve milliyetçi partilerin Hamas’ı desteklemesi, Filistin meselesinin partilerinde öncelikli dava olmasından kaynaklanıyor. Bu yüzden bu durum direnişi desteklemek ile ilgili geçici bir siyasi durum. Bu destek, derin bir ideolojik dönüşümü yansıtmıyor.
Bu partiler, Hamas’ı desteklemelerine rağmen İslamcı partilerle temelde hemfikir değiller. Bu nedenle, bu partiler arasındaki yakınlaşmanın uzun vadeli olması pek olası değil.”