Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said aldığı kararları “Tunus devletini kurtarma” olarak nitelendirirken, siyasi partilerin çoğunluğu karşı tavır sergilerken bazıları da bu adımı direkt darbe olarak tanımladı. Kararları destekleyen az sayıdaki siyasi partiler de bunları “gidişatın düzeltilmesi” şeklinde yorumladı.
AA muhabiri 4 günü geride bırakan Tunus’taki olaylar zincirini derledi.
Pazar akşamı
Cumhurbaşkanı Said, askeri ve güvenlik üst düzey yetkililerle yaptığı olağanüstü toplantının ardından, Başbakan Hişam Meşişi’yi görevden aldığını ve Parlamentoyu 30 gün boyunca askıya aldığını duyurdu.
Bunların yanı sıra, atayacağı yeni bir başbakanla icrayı bizzat kendisinin yürüteceğini açıkladı.
Kararlara karşı çıkan ve Parlamento’da 53 milletvekiline sahip Nahda Hareketi lideri ve Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, Said’in kararlarını devrime ve anayasaya karşı yapılmış bir darbe olarak nitelendirdi.
Gannuşi’nin Siyasi Danışmanı Riyad el-Şuaybi, Cumhurbaşkanı’nın kararlarının devlet kurumları tarafından uygulanmaması çağrısında bulundu.
Pazartesi
Meclis’i çevreleyen orduya ait birlik Başkan Gannuşi ile Birinci Yardımcısı Semire el-Şevvaşi’nin Meclis’e girmelerine engel oldu.
Alınan kararlara karşı çıkanlar ile destekleyenler Meclis binası önünde birbirleriyle çatıştı ve ardından güvenlik güçlerinin müdahalesi gerçekleşti.
Güvenlik güçleri başkentteki El Jazeera televizyon kanalının ofisine baskın düzenleyerek çalışanların mekanı terk etmelerini istedi.
Cumhurbaşkanı Said, Savunma Bakanı İbrahim el-Bertaci ve Adalet Bakanlığını vekaletle yürüten Hasna bin Süleyman’ı görevinden aldı.
Gannuşi yaptığı basın açıklamasında Meclis’in çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı.
Tunus Genel İşçi Sendikaları (TGİS), Said’in aldığı istisnai kararlara Anayasal güvencelerin de alınması gerektiğini söyledi.
Meclis’te 18 milletvekiline sahip olan Tunus Onur Koalisyonu, Cumhurbaşkanı kararlarına kesinlikle karşı olduğunu açıklayarak, halkı devrimi ve özgürlüklerini korumaya çağırdı.
Cumhurbaşkanı Said, Tunus Yüksek Yargı Konseyi ile yaptığı toplantıda, kaos çağrısı yapanlara uyulmaması gerektiğini belirterek, ülkenin içinden geçtiği bu hassas tarihi süreçte yargının bağımsızlığına vurgu yaptı.
Başbakan Hişam el-Meşişi, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek kişiye görevlerini teslim edeceğini ve her zaman olduğu gibi halkın yanında yer almayı sürdüreceğini belirtti.
Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musi, Said’in kararlarını memnuniyetle karşıladığını belirterek köklü reformlar yapılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi.
Salı
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakanlık Divan Müdürü el-Muiz Lidinillah el-Mukaddem ile Hükümet Genel Sekreteri Velid el-Zehebi ve sonlandırılan hükümetteki tüm müsteşarların görevlerine son verdi.
Nahda Hareketi gerçekleştirdiği olağanüstü toplantının ardından yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki tüm siyasi gruplara elde edilen demokratik kazanımların korunması için son gelişmelere dair istişarelerin yoğunlaştırılması çağrısı yaptı.
Çarşamba
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkedeki askeri komuta kademesi ve güvenlik yetkilileriyle bir toplantı düzenledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Tunus Dışişleri Bakanı Osman el-Cerendi ile görüşmesinde, sükunetin ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğini belirterek, gelişmelerin yakından izlendiğini kaydetti.
Hızlı bir şekilde başbakan atanmasının önemine vurgu yapan Drian, Tunusluların beklentilerini karşılayacak bir hükümet kurulmasının önemine değindi.
Tunus’ta Meclisin birinci ve ikinci partisi konumundaki Nahda Hareketi ve Tunus’un Kalbi partileri ile bazı devlet kurumları hakkında farklı suçlamalarla soruşturmalar başlatıldı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, mevcut şartların üstesinden gelmesi konusunda Tunus yönetimine güvendiğini bildirerek, uluslararası topluma Tunus’un yanında olma çağrısı yaptı.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Cumhurbaşkanı Kays Said’le yaptığı telefon görüşmesinde, Tunus’taki mevcut siyasi krizin aşılması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Said, elinde halka iade edilmesi gereken ülkenin parasını yağmalayanların isim listesi olduğunu, ülkenin yağmalanan kamu malının 5 milyar dolar olduğunu açıkladı.