Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, kayıtlı seçmenin sadece yüzde 30,5’inin katıldığı 25 Temmuz’daki referandumda yüzde 94,6 “evet” oyuyla yeni anayasa taslağının kabul edildiğini duyurdu.
Muhalefet, 30 Haziran’da anayasa taslağının açıklanmasından bu yana cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanıdığı ve cumhurbaşkanı üzerinde herhangi bir kontrol mekanizmasına yer vermediği için yeni anayasa taslağına karşı çıktı.
Muhalif siyasi parti liderleri ve politikacılar, referandum sonuçlarını kabul etmedikleri, “fiili otokrasi” olarak gördükleri iktidar ile “demokratik yola dönene kadar” mücadelelerine devam edecekleri mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Said’e istifa çağrısı
Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi Partisi, Onur Koalisyonu, Emel Partisi, Tunus İrade Hareketi, Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi ve bir dizi muhalif siyasetçinin içinde yer aldığı Tunus Ulusal Kurtuluş Cephesinden yapılan ortak açıklamada, “Cumhurbaşkanı Said’in projesi olan yeni anayasa referandumu başarısız oldu. Bu yüzden bir an önce istifa etmeli ve erken seçim düzenlenmesine izin vermeli.” ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanı’nın halkın onayını almakta başarısız olduğu belirtilen açıklamada, “Said, darbe anayasasını halka kabul ettiremedi, ağır bir şekilde başarısız oldu. Seçim Kurulunun çalışmalarındaki başarısızlığını, seçmenin sandıkta oy kullanmada isteksizliğini, açıklanan rakamların tarafsız ve bağımsız olmadığını yerli ve yabancı gözlemciler de fark etti.” ifadelerine yer verildi.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki de, sosyal medya hesabından paylaştığı referandum değerlendirmesinde, Said’in meşruiyetini kaybettiğini, kendisine istifa etmekten başka bir yol kalmadığını söyledi.
“Halkın çoğunluğu referandumu boykot etti”
Demokratik Akım Partisi Genel Sekreteri Gazi eş-Şevaşi, “Cumhurbaşkanı Said’in referandumunu ve tüm dayatmalarını boykot ettik” açıklaması ile yeni anayasaya karşı olduklarını teyit etti.
Yerel medyaya değerlendirmede bulunan Şevaşi, “Genel olarak referanduma katılım oranı düşüktü, halkın çoğunluğu referandumu boykot etti. Ülkenin neredeyse dörtte üçü referanduma katılmadı. Bu düşük katılıma rağmen yeni anayasa destekçilerinin referandumun ardından sevinç gösterileri düzenlemelerine şaşırdım.” dedi.
Çoğunluğun boykot ettiği referandumun meşruiyetinin şüpheli olduğuna dikkati çeken Şevaşi, “Demokratik sistemler bu şekilde kurulmaz, dolayısıyla bu anayasanın meşruiyeti ve temsiliyeti yoktur. Tunus halkı bu otoriter diktatörlük rejimini kabul etmeyecektir. Bizi çağdışı ve ağır bir otokrasiye döndürecek bu sisteme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Muhalefetten birlik çağrısı
Tunus Emel Partisi Genel Sekreteri Rıza Bilhac da AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Muhalefet için tek seçenek darbeye ve Kays Said anayasasına direnmektir.” ifadesini kullandı.
Muhalefetin “demokrasiye aykırı ve meşru olmayan” bu yola karşı birlik olması gerektiğinin altını çizen Bilhac, “Tüm demokratik kurumların ve yargı kurumlarının yok edilmesinin ardından, şimdi de yeni seçim yasası dayatılarak, Halk Meclisinin yanına bir de Yerel ve Bölgesel Ulusal Konseyi teşkil edilecek. Cumhurbaşkanı’nın geri adım atması ve demokrasiye dönmesini sağlamak için muhalefete gücünü birleştirmekten başka seçenek kalmıyor.” dedi.
Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi ise eski Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi’nin vefatının 3’üncü yıl dönümünde yayımladığı mesajda, “Bugün uzlaşmanın olmaması Tunus için yakın bir tehlikenin habercisi. Ülkenin merhum Sibsi gibi uzlaşmacı bir figüre daha çok ihtiyacı var.” ifadeleriyle Tunus için birlik zamanı olduğunu vurguladı.
Tunus’ta 2014’te Cumhurbaşkanı seçilen Sibsi, 25 Temmuz 2019’da hayatını kaybedene kadar bu görevi sürdürmüştü.
“Siyasi ve sosyal huzursuzluk artarak devam edecek”
Tunus İşçi Partisi Genel Sekreteri İşçi Partisi Genel Sekreteri Hamma el-Hemmami de referanduma ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Kays Said’in 25 Temmuz darbesini meşrulaştırmak ve ülkeye eski düzeni geri getirmek için düzenlediği yeni anayasa referandum saçmalığının son perdesi pazartesi oynandı. Kays Said, yeni anayasa ile Tunus halkının kanlarıyla ve fedakarlıklarıyla elde ettiği demokratik kazanımları baltalayacak yetkiler ile makamını donatmak istiyor.”
Siyasi ve sosyal huzursuzluğun artarak devam edeceğini söyleyen Hemmami, “Bir sonraki aşamada Cumhurbaşkanı istifasını sunmazsa, ekonomik ve mali krizin daha da kötüleşeceği ülkede, emekçi ve yoksul sınıfın bedelini ödeyeceği siyasi ve sosyal çalkantı dönemi başlayacak.” diye konuştu.
Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi ise, referandumun ardından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said’i “kişisel siyasi projelerini dayatmak için kamu parasını boşa harcamakla” suçladı.
Referandum sonuçlarının hukukun üstünlüğü ilkelerini ihlalde rekorlar kırdığını belirten Musi, “Said, yeni anayasa taslağını tek başına hazırladı ve referanduma sundu, gelecek dönemde bu dayatmalara direnmekten çekinmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Tunus’ta siyasi kriz ve yeni anayasa referandumu süreci
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz 2021’de Meclisin çalışmalarını askıya alarak milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmış, 22 Eylül 2021’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendisine bağlamıştı.
Said, 13 Aralık 2021’de açıkladığı “siyasi krizden çıkışın yol haritası” ile ülkede 25 Temmuz 2022’de anayasa değişikliği referandumuna, 17 Aralık 2022’de ise erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını bildirmişti.
Tunus Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, 26 Temmuz Salı günü yaptığı açıklamada, “Referanduma katılan 2 milyon 630 bin 94 seçmenin yüzde 94,6’sının “evet” oyu kullandı. Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu, Tunus Cumhuriyeti için yeni anayasa taslağının kabul edildiğini ilan ediyor.” ifadesini kullandı.
Kayıtlı seçmen sayısının 9 milyon 278 bin 541 olduğunu belirten Buasker, referanduma katılım oranının yüzde 30,5 olarak gerçekleştiğini duyurdu.