Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Ali Beytur, AA muhabirine, merkezlerinin 25 yıl önce hizmete başladığını, gün geçtikçe de kendisini geliştirdiğini söyledi.
Karaciğer Nakil Hastanesini 2016’da, Onkoloji Hastanesini de 2020’de bünyelerine katarak 1585 yataklı bir sağlık kompleksi haline geldiklerini aktaran Beytur, “Karaciğer nakli, hastanemizde 19 yıl önce başladı. Bugün itibarıyla yaklaşık 3 bin hastaya nakil yapılmış durumdayız. Pandemiye rağmen 2020 yılı içerisinde 244, 2021’de ise şu ana kadar 50 hastaya karaciğer nakli yapıldı. Tabii pandemi başladığı zaman Sağlık Bakanlığı ruhsatına bağlı nakiller, bazı nakiller durduruldu, karaciğer nakli ise yavaşlatıldı. Pandemi şartlarının gerektirdiği tüm tedbirler alınarak nakiller yapıldı.” diye konuştu.
“Başarı oranımız da yüzde 90’ın üzerinde”
Başhekim Yardımcısı ve Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Adil Başkıran da İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin 2002’den bu yana karaciğer nakli gerçekleştirdiğini belirtti.
Şu anda yılda 300 transplantasyonu (organ nakli) rahatlıkla gerçekleştirebildiklerini dile getiren Başkıran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an için Avrupa’da karaciğer transplantasyonu açısından bir numarayız, birinciyiz, dünyada ise ikinciyiz. Dünyada ikinci olmamızın sebebi ise Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsünde yapılan transplantasyonların etik kurallar dahilinde yapılıyor olması. Transplantasyonların sayısı çok önemli değil önemli olan bunların başarı oranı. Bu transplantasyonlar yapılıyor ama sonuçları ne oluyor, bunlar çok önemli. Her transplantasyon, Avrupa Karaciğer Transplantasyon Kayıt Sistemi’ne, yani European Liver Transplant Registry’ye (ELTR) girilmek zorunda. Yani transplantasyon başladığı anda bunun için görevli personel arkadaşlarımız anında ELTR’ye kaydını yapar, hastanın verilerini bütün Avrupa görür. Bütün sağ kalım oranlarını, sürvilerini, yaşama oranlarını ve kalitelerini, herhangi bir donörde herhangi bir sıkıntı oluyorsa bunu bütün dünya görüyor. Bu da uluslararası standartlarda bir hastane olduğumuzu çok güzel yansıtıyor. Burada yapılan bütün transplantasyonlar ELTR’ye kayıt olmakta. O yüzden buradaki bizim başarı oranımızı bütün dünya görmekte, başarı oranımız da yüzde 90’ın üzerinde.”
“Yabancı hastaların sayısı her geçen yıl artıyor”
Başkıran, 2020’de 244 karaciğer nakli gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Bir önceki yıl 272 nakil yapmıştık. Yani hep böyle transplantasyon amaçlı ve bunu geliştirmek amaçlı uğraşıyoruz. 244 transplantasyonun içerisinde 44 yabancı uyruklu hastamız oldu. Cezayir’den, Afganistan’dan, Azerbaycan’dan ve İngiltere’den gelen hastalarımız var. Yabancı hastalarımız buraya hayran kalıyor ve sayıları da her geçen yıl artıyor.” diye konuştu.
Bundan sonraki hedeflerinin sayı olmadığını dile getiren Başkıran, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz herhangi bir özel merkez gibi reklam yapmıyoruz. Bizim reklamımız kendiliğinden oluştu. Yaptıkça, çalıştıkça talep arttı. Karaciğer kanseri ile ilgili bir kulübümüz var. Her hafta ‘karaciğer kanseri için ne yapabiliriz’ diye Amerika’dan, Medikal Onkolojiden ve bizim buradaki bütün öğretim üyelerinin katıldığı yaklaşık 50 kişilik bir grupla araştırmalar yapıyoruz. Hepatoloji laboratuvarımızı kurduk ve hepatoloji laboratuvarı ile şu anda hepatosit transplantasyonu yapabilecek durumdayız.”