Gümüşhane Üniversitesi Kelkit Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü’nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Muammer Kurnaz, doğa fotoğrafçısı Bülent Karadağ’ın sosyal medya hesabında paylaştığı bir kertenkele fotoğrafının dikkatini çekmesi üzerine kendisiyle irtibata geçti.
Karadağ’dan fotoğrafın Malatya’nın Yazıhan ilçesinde çekildiğini öğrenen Kurnaz, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Arş. Gör. Dr. Mehmet Kürşat Şahin ile inceleme yapmak üzere bölgeye gitti.
Kurnaz ve Şahin, yaptıkları morfolojik ve moleküler çalışmalar sonucu, tarak parmaklı kertenkeleler olarak bilinen “Acanthodactylus” grubunda yeni bir tür olarak değerlendirdikleri kertenkeleye “Acanthodactylus ilgazi” adını verdi.
Kurnaz, AA muhabirine, Malatya’nın Yazıhan ilçesinde türle ilgili çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Sahada ilk örneği güçlükle aldıklarını belirten Kurnaz, “Örneği yakaladıktan sonra ilk özelliklerine baktığımızda farklı bir şey olduğunu gözlemledik. Türkiye’dekilerden farklı bir tür olduğunu anladık. Daha sonraki morfolojik ve moleküler çalışmalarla dünya için yeni bir tür olduğu ortaya çıktı.” diye konuştu.
Kurnaz, tarak parmaklı kertenkele türlerinin Anadolu’daki yayılışı ve sayısının oldukça sınırlı olduğunu ve 3 türle temsil edildiğini kaydederek, Acanthodactylus ilgazi’nin ise sadece Malatya’nın Yazıhan ilçesinde Koşar ile Boztepe köyleri arasında görüldüğünü aktardı.
“Bunun ileri araştırmalarının yapılması lazım”
Türk bilim insanları olarak yaptıkları keşfe, alandaki çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Çetin Ilgaz’a ithafen “Acanthodactylus ilgazi” adını verdiklerini ifade eden Kurnaz, “Acanthodactylus ilgazi adını verdiğimiz yeni tür keşfine ilişkin makalemiz, alanda uluslararası saygın bir dergi olan Journal of Wildlife and Biodiversity tarafından kabul görerek yayımlandı. Bundan sonra bu türün popülasyonunun öncelikle Malatya genelinde, daha sonra da yakın illerde araştırılması gerekir.” diye konuştu.
Kurnaz, Anadolu’nun biyolojik çeşitliliği ve zenginliğine işaret ederek, şunları söyledi:
“2012-2013 yıllarında Türkiye’de amfibi ve sürüngen sayısı 157 idi. Bizim 183’üncü türümüz. Bundan sonra daha da geliyor. Muhtemelen bu sayı 185’lere çıkacak. Çünkü bu aslında bir başlangıç. Anadolu’nun kuzeyine hiç geçmemişti. Sadece sınırlarda Şanlıurfa’da ve Adana ile Hatay arasında küçük bir yerde yayılış gösteriyordu bu cinse ait türler. Bu şekilde yapılacak yeni çalışmalar belki bunların daha da fazla alanlarda, Anadolu’nun iç kesimlerinde de yayılış gösterdiğini ortaya koyabilir. Bunun ileri araştırmalarının yapılması lazım.”