Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Evrim Afşarlar, Sağlık Bakanlığı organizasyonuyla 10 yılda 17 ülkeye yaptığı 40’tan fazla ziyarette binlerce çocuğu sağlığına kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyor.
Afşarlar, 2011 yılında görev yaptığı hastanenin başhekiminin daveti ile Sağlık Bakanlığının yurt dışı görevlendirmelerinden haberdar oldu.
Bir grup doktorla birlikte ilk olarak Moldova’ya giden Afşarlar, Kovid-19 salgını başlangıcına kadar Bakanlık projeleriyle bulunduğu 17 ülkede binlerce çocuğu ameliyat etti.
Hitit Üniversitesi ile Özbekistan Ulusal Çocuk Hastalıkları Merkezi arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında 5 kez Özbekistan’a giden Afşarlar, burada da üst düzey bilgi ve tecrübe gerektiren 200 civarında cerrahi operasyon yaptı.
Afşarlar, gittiği ülkede çocuklara şifa dağıtmasının yanı sıra bilgi ve birikimlerini yerel hekimlerle paylaşarak o bölgede çocuk cerrahisinin gelişmesine de katkı sundu.
“Çocuklara yardımcı olmaktan keyif alıyorum”
Afşarlar, AA muhabirine, gelen yurt dışı görevi tekliflerini çocuklara yardımcı olmak adına memnuniyetle kabul ettiğini, ayrıca Türkiye’yi temsil etmenin gururunu yaşadığını söyledi.
Bugüne kadar Moğolistan, Bangladeş, Pakistan, Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Irak, Yemen, Cibuti, Somali, Sudan, Moritanya, Kenya, Kosova, Moldova (Gagavuz Özerk Yeri) ve Özbekistan’da 40’dan fazla programa katıldığını belirten Afşarlar, şöyle devam etti:
“Çocuklara yardımcı olmaktan keyif alıyorum. Son 10 yılda 17 farklı ülkeye 40’tan fazla ziyaretim oldu. Gittiğim ülkelerde çocukları muayene ve tedavi ile kalmıyorum. Çocuk cerrahisindeki bilgi ve tecrübelerimi o ülkedeki hekimlere de aktarıyorum. Amacım yalnızca oradaki hastaların sorununu çözmek değil, kalıcı işler yapmak. Dolayısıyla oradaki hekimleri yetiştirmek, tecrübelerini artırmak gerekiyor. Bu anlamda gittiğimizde yerel hekim arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz.”
Yurt dışı görevlerinde çocuklarda nadir görülen hastalıklarla da karşılaştığına işaret eden Afşarlar, “Afrika’da Cibuti, Somali, Sudan, Moritanya gibi birçok ülkeye gittik. Oralarda illaki hekim var ama çocuk cerrahisi çok özellikli bir branş. Her yerde olmuyor.” diye konuştu.
Yurt dışı programlarına bundan sonra da devam etmeyi planladığını aktaran Afşarlar, “Görevli gittiğimiz coğrafya, Asya, Afrika, Balkan ülkeleri. Buralar bizim eskiden beri gönül bağımızın olduğu ülkeler. Oralara gittiğimizde ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşıyoruz. Türk hekimlerinin ne kadar yetkin olduğunu oralarda göstermek adına, ülkemiz ve bayrağımız adına gurur verici bir tablo.” ifadelerini kullandı.
Afşarlar, yurt dışı programlarında onlarca özel ana şahit olduğu belirterek, şunları dile getirdi:
“Gideceğimiz ülkedeki yerel hekimlerle irtibat sağlıyoruz. Göreceğimiz hastaların listesi geliyor ama bazen hesapta olmayan acil vakalarla da karşılaşıyoruz. Afganistan’a yaptığımız bir programı unutamıyorum. Giderken götürdüğümüz ekipmanlarımızı, sarf malzemeleri hastaneye yerleştirirken ateşli silahla yaralanan 8-9 yaşlarında bir erkek çocuğu geldi. Acil ameliyata aldık, tedavisini yaptık ve biz Türkiye’ye dönerken de taburcu ettik. Ekipteki herkesin hatırladığı güzel bir anı. Birçok anımız var elbette ama hafızamda en çok bu olay yer edindi. O an biz orada olmasaydık belki de çocuk hayatını kaybedecekti.”
“Yalnızca Özbekistan’daki ziyaretlerimizde bir yılda yaklaşık 200 ameliyat yaptık”
Hitit Üniversitesi ile Özbekistan Ulusal Çocuk Hastalıkları Merkezi arasında işbirliği protokolü imzaladığını söyleyen Prof. Dr. Afşarlar, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda geçen yıl 5 kez Özbekistan’a görevli gittim. Oradaki hekimler de zaman zaman Çorum’a gelip, üniversitemizin tecrübelerinden yararlandı. Yalnızca Özbekistan’daki ziyaretlerimizde bir yılda yaklaşık 200 ameliyat yaptık. Bunların hepsi özellikli, ağır ameliyatlar. Dolayısıyla ileri tecrübe gerektiren ameliyatlar. Orada daha önce yapılmayan, özellikle pankreas tümörüne yönelik çok ameliyat yaptık. Oradaki hekim arkadaşlarımızla birlikte yapmıştık, geçenlerde ilk kez kendileri de bu ameliyatı yaptı. Bu güzel bir şey. Sonuçta balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretmek çok daha güzel. Kalıcı bir hizmet bırakmış olduk.”