Zandar, AA muhabirine, Türk deri ürünleri sektörünün, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılama çalışmaları ve normalleşme sinyalleriyle umutlarını artırdığını ifade etti.
Özellikle Avrupa’da açılmalara yönelik sinyallerin gelmesinin siparişlere de yansıdığını, nisan ayıyla beraber dış taleplerde önemli bir artış beklediklerini kaydeden Zandar, salgın süreciyle tedarik zincirinde önemli değişiklikler yaşandığını dile getirdi.
Bu dönemde Avrupalı alıcıların iş yapma modellerini gözden geçirdiğini, artan lojistik maliyetlerinin Türk firmalarına avantajlar sağladığını vurgulayan Zandar, “Avrupa, Çin’deki yüksek kapasiteli üretim yapan fabrikalara çok gerek olmadığının farkında. Özellikle lojistik maliyetlerin artması onların bu bölgelere doğru kaymasında çok büyük bir etken. Bunun dışında da stoklu çalışma sisteminden hızlı alımlara doğru bir yönelme var. Bu da bizim gibi esnek üretim imkanı olan, siparişlere hızlı cevap veren ülkeler için büyük avantaj.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaklaşık 2 yıldır Avrupalı büyük tekstil gruplarının Türkiye’ye ilgi göstermeye başladığını ifade eden Zandar, bunun diğer sektörleri de olumlu etkilediğini belirtti.
Zandar, ayakkabıda Avusturya’dan büyük bir alım grubunun üretimini Vietnam’dan Türkiye’ye kaydırdığına işaret ederek, “Bu ilgi alaka devam ediyor. Ülkemizi ziyarete gelen, üretim hatlarında incelemelerde bulunan ve ürünlerini buradan almak isteyen çok ciddi firmalar var.” dedi.
Sektör olarak 2021 Eylül’de ihracatta hızlı bir ivme yakalama beklentisinde olduklarını belirten Zandar, 2021’de 2019 ihracat rakamlarını yakalamayı hedeflediklerini vurguladı.
“ABD’den yoğun talep var”
Birliğin Başkan Yardımcısı ve İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Halil Gündoğdu ise saraciye sektöründe de beklentilerin yüksek olduğunu söyledi.
Çin’de üretim yaptıran firmaların Türkiye’ye yöneldiğini ifade eden Gündoğdu, “Şimdiden talepler gelmeye başladı. İlk olarak numuneleri gönderdik. Bunlar işe de dönecektir. Özellikle Avrupa’daki büyük zincir markalar tedarik anlamında Çin’de verdikleri büyük siparişlerden kaçıp Türkiye gibi daha yakın bölgelerde daha düşük adetlerde üretimle ilgili girişimlerde bulunuyor.” diye konuştu.
Saraciyede yılın ikinci yarısından itibaren hızlı toparlanmanın başlayacağını kaydeden Gündoğdu, “Son dönemde ABD’den de ciddi talepler gelmeye başladı. ABD’nin Çin’deki deri ve deri mamullerine kota uygulaması söz konusu. Bu da bizim için çok büyük bir avantaj. Bu avantajları sürdürebilmek için mücadele vereceğiz.” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi rakamlarına göre, Türkiye’nin deri ve deri mamulleri ihracatı 2019’da 1 milyar 665 milyon dolar olarak kayıtlara geçerken, geçen yıl salgının olumsuz etkileri nedeniyle yaklaşık yüzde 20 düşüşle 1 milyar 333 milyon dolar ihracat yapılabilmişti. Sektörün ihracatı içinde 819 milyon dolarla ayakkabı ve 180 milyon dolarla saraciye ürünleri büyük bir pay almıştı.