Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, hızlı bulaşan solunum yolu enfeksiyonlarına karşı kısaca “Aurocab” olarak isimlendirilen ve girişimsel işlemlerde kullanılan bronkoskopi kabinini geliştirerek tıp dünyasına kazandırdı.
Prof. Dr. Demet Karnak, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bronkoskopi kabinini ilk olarak Kovid-19 salgınında virüsün hastalara ve doktorlara geçmesini önlemek amacıyla tasarladıklarını söyledi.
Bronkoskopinin kamerayla akciğer ve solunum yollarının incelenmesi, kanamaların durdurulması, yabancı cisimlerin çıkartılması, biyopsi, akciğer tümörü bulunan hastalara stent takılması gibi birçok işlemi kapsadığını anlatan Karnak, tasarlanan kabinin, kabin kullanılmayan girişimsel işlemlere göre enfeksiyon bulaşma riskini ciddi oranda azalttığını vurguladı.
Prof. Dr. Karnak, “Bronkoskopi kabini kullanılarak yapılan girişimsel işlemlerde virüs, bakteri, mantar gibi damlacıkların bulaş riskinin yüzde 70 oranında daha az olduğunu kanıtladık. Bu çalışmamız TÜBİTAK dergisinde de yayımlandı.” ifadesini kullandı.
“Hastalarımıza yapılan işlemlerde devamlı kullanıyoruz”
Türk Patent ve Marka Kurumuna da başvuruda bulunduklarını belirten Karnak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bronkoskopi kabini kısa bir süre önce faydalı model patentini aldı. Üç yıllık bir çalışmanın, emeğin sonucu oldu. Bu kabini hastalarımıza yapılan işlemlerde devamlı kullanıyoruz. Bu sayede ilk geliştirdiğimiz formu modifiye ederek ikinci formunu geliştirdik. Hatta şu an üçüncü formu üzerinde çalışıyoruz.”
“Bronkoskopi kabini saçılıma engel oluyor”
Bulaş riskine karşı girişimsel işlemin yapıldığı odanın özel UV lambaları, temizleyici filtrelerle temizlendiğini, işlem öncesi ve sonrası dezenfeksiyon işlemlerinin yapıldığını aktaran Karnak, “Tükürük parçacıklarının içinde bakteriler, virüsler, mantarlar vardır. Hapşırmayla milyonlarca, öksürmeyle ve konuşmayla da binlerce parçacık etrafa saçılır. Bronkoskopi kabini bu saçılıma engel oluyor.” bilgisini paylaştı.
Prof. Dr. Karnak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ürünle hem bronkoskopi yöntemiyle işlemi gerçekleştiren doktorlarımız hem de hastalarımızı korumayı amaçladık ve başarılı da olduk. Ürünü kullandığımızdan beri yapılan işlemlerde hastadan hastaya veya doktora enfeksiyon bulaşı hiçbir şekilde yaşanmadı. Hastanedeki işlemlerde sadece Kovid-19 değil, havadan geçebilecek tüm enfeksiyonlara karşı da ciddi bir koruma sağlamış olduk.”
“Hedefimiz seri üretime geçmek”
Ürünün üniversite mühendislerinin de içinde olduğu büyük bir ekip çalışmasıyla ortaya çıktığını vurgulayan Karnak, şunları kaydetti:
“Bronkoskopi kabini ülkemizin yanı sıra uluslararası alanda da bir ilk, yurt dışında bir muadili yok. Dünyada entübasyon kabini var ama bu şekilde eldivenli, hastanın yalnızlık hissi olmayacağı, personelin içine elini sokabileceği formu sadece bizde var. Bu prototip formunun daha hafif ve ergonomik olmasına ilişkin de çalışmalarımız sürüyor. Hedefimiz yurt dışı patent başvurusunda bulunup seri üretime geçmek.”