Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyeleri, Ürdün, İran, Gürcistan ve Mısır’dan gelen hekimlere kardiyovasküler hastalıkların tedavisine ilişkin eğitim verdi.
Prof. Dr. Levent Yazcıoğlu, Prof. Dr. Mustafa Şırlak ve Doç. Dr. Evren Özçınar tarafından Ankara Üniversitesi Kalp Merkezi’nde yapılan atölye çalışmalarında, “derin ven trombozu ve pulmoner emboli” hastalığının tanısı, girişimsel tedavi yöntemleri ve uygun hasta seçimi gibi teorik eğitimlerin yanında, pratiğe dayalı canlı cerrahi eğitimi de verildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Şırlak, AA muhabirine, toplardamar tıkayıcı hastalığı ve akciğer pıhtısının gözden kaçan, ancak önlenebilir ölümlerin en temel nedenleri arasında yer aldığını söyledi.
Bu hastalıkların, ilaç tedavisi yanında girişimsel tedavi yöntemleriyle daha hızlı ve etkin şekilde tedavi edilebileceğini vurgulayan Şırlak, şöyle konuştu:
“Bugünkü eğitimlerde de bu yöntemleri anlattık ve eğitimleri canlı olgu sunularıyla taçlandırdık. Türkiye’nin en donanımlı kalp damar cerrahisi kliniği olarak anjiyo ünitesine sahibiz ve hibrit ameliyathanede, girişimsel işlemler için spesifik olarak üretilen ‘kateter’ tabanlı tıbbi cihazlarla bu hastalıkların hızlı şekilde tedavisini gerçekleştirebiliyoruz. Tabii eğitim verdiğimiz hekimler de kendi ülkelerinde bizim sistemimizi, kurduğumuz düzeni örnek alacaklar. Bu da ülkemiz ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi adına gurur verici.”
“Bundan sonraki süreçte de etkileşimimiz sürecek”
Doç. Dr. Evren Özçınar ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak, akciğer ve damar pıhtısı ile ilgili güncel gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve bu konuda gerekli eğitimleri almaya önem verdiklerini vurguladı.
Son üç yıldır burada kurdukları hibrit ameliyathanede, 7 gün 24 saat bu hastalıkların tedavisi için çalıştıklarını belirten Özçınar, “Hekim arkadaşlarımız da bizlerden eğitim almak istediler. Biz de aşılamanın etkisiyle salgının biraz daha rahatladığı bir dönemde bu eğitimleri vermek istedik. Misafirlerimizin, çalışmalardan memnun kaldığını görüyoruz. Tabii bundan sonraki süreçte de etkileşimimiz sürecek.” diye konuştu.
“Sadece turizm değil sağlık hizmeti için de Türkiye’ye gelmelerini tavsiye ediyorum”
Eğitime Ürdün’den katılan Dr. Firas Neshwati de alanında uzman hekimlerden bu yeni teknolojiye ilişkin eğitim almanın güzel bir deneyim olduğunu belirterek, “Türkiye, iyi bir sağlık sistemine sahip. Hastaneleri, güncel ekipmanlarla donatılmış. Dolayısıyla insanlara, sadece turizm için değil sağlık hizmeti için de Türkiye’ye gelmelerini şiddetle tavsiye ediyorum.” dedi.