TÜRK-İŞ’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Atalay, G20 Liderler Zirvesi’nden önce Endonezya’nın Bali Adası’nda toplanan L20 toplantısına katıldı.
Atalay, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow ve diğer ülke sendika liderleri ile yaptığı görüşmelerde, “Teröre destek veren ülkeler var. Bu ülkeler terör örgütlerine tırlarla silah vermeye devam ettiği sürece dünyanın her yerinde terör saldırıları devam eder.” değerlendirmesinde bulundu.
Çalışma hayatının sorunları konuşuldu
Açıklamaya göre, L20 sendika liderleri, İstiklal Caddesi’nde düzenlenen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını kınadı.
L20 Zirvesi’nde, Kovid-19 salgını nedeniyle yaşanan kriz ve çalışanlar üzerindeki etkileri, karbonsuzlaştırma, adil dönüşüm, iklim değişikliği, yüksek enflasyon, ekonomide durgunluk, güvencesiz çalıştırma, işsizlik, yoksulluk, gelir adaletsizliği, toplu pazarlık ve örgütlenme özgürlüğü, çocuk işçiliği, zorla çalıştırma ve insan onuruna yakışır iş gibi çalışma hayatını ilgilendiren temel konular tartışıldı.
Küresel bir iyileşmenin ancak eşitlik ve sosyal adalet temelinde yeni bir toplumsal sözleşme ile mümkün olacağı kaydedildi.
“İyileşme ve Esneklik İçin Yeni Bir Toplumsal Sözleşme” başlıklı L20 bildirisinde, öncelikle Rusya-Ukrayna Savaşı kınandı ve barış çağrısı yapıldı. Ukrayna halkının yaşadığı acılara son verilmesi için Rusya’nın askerlerini çekmesi, G20 liderlerinin barışçıl çözüme katkı sunmaları istendi.
Toplantıda, en büyük 20 ekonominin sendika liderlerinin bir araya geldiği L20 toplantısında hazırlanan ve işçi hareketinin yerine getirilmesini istediği talepleri içeren L20 bildirisi, G20 Liderler Zirvesi’ne sunuldu.
Bildiride, salgının dünyanın belli yerlerinde devam ettiği, küresel ekonomiyi istikrarsızlaştırdığı, enerji ve gıda fiyatlarının arttığı, yıllardır verilen çabaların boşa çıktığı ve küresel açlık riskinin yeniden güçlendiği ifade edildi.
Gelişmekte olan ülkelerin borçlarının ödenemediği, faiz artışlarının sıkıntıları arttırdığı, özellikle kayıt dışında çalışanların, gençler, göçmenler ve kadınlar gibi kolay zarar görebilen kesimlerin büyük gelir kayıplarına uğradığı belirtildi.
“1 milyar kayıt dışı iş kayıt altına alınmalı”
Bildiride, eşitsizliğin ve sosyal adalet eksikliğinin rekor seviyelere ulaştığı, G20’nin ücretleri ve toplu pazarlık kapsamının artırılmasına öncülük etmesi gerektiği belirtildi.
Dayanıklılığın artması için sosyal korumanın, iklim değişikliği ve adil dönüşüm konularında hedefe ulaşılabilmesi için kaynak bulunmasının talep edildiği bildiride, insana yakışır işin ekonomik iyileşmenin merkezinde olması gerektiği kaydedildi. 2030 yılına kadar 575 milyon yeni ve insan onuruna yakışır kaliteli işler yaratılması, toplam küresel kayıt dışı ekonominin yarısını temsil eden en az 1 milyar kayıt dışı işin kayıt altına alınması gerektiğine dikkat çekildi.
G20’nin daha önceki zirvelerde çalışma hayatı ile ilgili adil ücret, işçi hakları, adil dönüşüm, iklim değişikliği, asgari ücret, azami çalışma saatleri, bakım ekonomisi, evrensel sosyal koruma, her türlü ayrımcılığın sona erdirilmesi, çocuk işçiliğin ve köleliğin kaldırılması, kadınların iş gücü piyasasına katılımı, iş sağlığı ve güvenliği, becerilerin geliştirilmesi gibi pek çok taahhütlerde bulunduğu hatırlatılarak, bu taahhütlerin yerine getirilmesi talep edildi.
Bildiride, internet üzerinde oluşturulan platform çalışanlarının sorunları, dijitalleşmenin çalışma hayatına getirdiği zorluklar, insan hakları, yolsuzlukla ve vergi cennetleri ile mücadele, gelir adaleti konularında talepler yer aldı. En düşük gelir gruplarına odaklanılması, G20 ve diğer ülkelerdeki insanların gıda güvenliğinin sağlanması, yüksek gıda ve enerji fiyatlarının etkilerinin kontrol altına alınması gerektiğine işaret edildi.