Türkiye-Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TISİAD) Başkanı Nevaf Kılıç, Türkiye-Irak ticari ilişkileri, Türk iş insanlarının Irak’taki faaliyetleri ve karşılaşılan sorunlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Irak’ta faaliyet gösteren Türk iş insanlarının en önemli sorunlarından birinin Irak vizesi alırken yaşadığı zorluklar olduğunu belirten Kılıç, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) gelirken kapıda 1 aylık vize alındığını ancak bu vizeyle güneye gidilemediğini kaydetti.
Kılıç, IKBY’ye gelen bir Türk vatandaşının burada alınan vizeyle Basra’ya kadar inebilmesi gerektiğini belirterek, birçok iş insanının buradan Kerkük, Musul, Bağdat ve Basra’ya gidemediğini dile getirdi.
Türk plakalı araçların IKBY’nin dışındaki Irak şehirlerine inemediğini kaydeden Kılıç, “Irak hattı açılırsa, Türkiye plakalı araçlarımız ırak hattı üzerinden giderse bizim için çok önemli olur. Araçlarımız hem Irak’ın tamamına, 18 vilayetine gitmiş olur hem de bu hattı kullanarak diğer Arap Yarımadası’ndaki ülkelere de gitmiş olurlar.” ifadelerini kullandı.
“Burada Türkiye markalarına daha fazla sempati var”
Kılıç, Türkiye’nin 2013 yılında Almanya’dan sonra en fazla ihracat yaptığı ikinci ülkenin Irak olduğunu hatırlatarak, 2014 yılında terör örgütü DEAŞ’ın bölgeye girmesiyle ihracat rakamlarında azalma meydana geldiğini anımsattı.
İhracat rakamlarının 10,8 milyar, 8,5 milyar ve 7,6 milyar dolara kadar düştüğünü ancak “son zamanlarda ihracatın yıllık olarak 9 milyar civarında kapandığını” söyleyen Kılıç, şöyle devam etti:
“Tabii komşu-çevre ülkeler içerisinde Irak bizim için çok önemli bir partner. Bugün çarşıyı dolaştığınızda yüzde 90 Türk markalarını görürsünüz. AVM’lere gittiğinizde yüzde 90 Türk markalarını görürsünüz. Bugün İstanbul, İzmir, Ankara Mersin ve Adana’daki bir AVM’ye gittiğinizde hangi markaları görüyorsanız, Duhok, Süleymaniye, Erbil’de gittiğinizde de yine o AVM’lerdeki markaları burada da görürsünüz. Burada Türkiye markalarına daha fazla sempati var. Daha fazla bizi tercih ediyorlar.”
“(Türkiye ile Irak arasında) 4-5 tane kapının daha açılmasını isteriz”
Kılıç, lojistikte Habur Sınır Kapısı’nın dünyanın en fazla işlem yapılan kapılarından olduğunu, günlük 2 bin dolayında aracın hem Irak’a hem de Türkiye’ye giriş yaptığını kaydetti.
Irak ile İran arasında 9 sınır kapısı olduğunu anımsatan Kılıç, “Türkiye ile Irak arasında bir kapı var. 4-5 tane kapının daha açılmasını isteriz. Ticaretimiz artsın. Dış ticaretimiz geçen yıl 20 milyar doları geçti. Burada Irak ile dış ticaretimizde 50 milyar doları hedefliyoruz. Açıkçası şunu da söylemek istiyorum; biz Irak pazarını ne Çin’e ne Hindistan’a ne de İran’a kaptırmak istiyoruz. Bu pazarlarda Türk işadamları olarak daha fazla yer almak istiyoruz.” diye konuştu.
“Kovid-19 salgını sürecinde Irak ile Türkiye arasında ticaret devam etti”
Kılıç, Türk müteahhitlerin 2013’e kadar yıllık 5 milyar dolar civarında resmi ve özelden proje aldıklarını ancak DEAŞ, referandum ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) süreçleri dolayısıyla şu an müteahhitlerin fazla iş alamadığını söyledi. Irak’ın yeniden yapılandığını kaydeden Kılıç, özellikle Musul, Erbil, Bağdat ve ülkenin güneyinde projelerin yeniden başladığını vurguladı.
Kovid-19 salgını sürecinde Irak ile Türkiye arasında ticaretin devam ettiğine dikkati çeken Kılıç, “Temassız bir şekilde çekici ve şoför değişikliği yapılarak dış ticaretimiz devam etti. Hemen hemen şu anki rakamlara yakın bir ticaretimiz gelişti. O süreçte rakamlar azaldı ama yine diğer ülkelere göre çok iyiydi.” ifadelerini kullandı.
“Erbil’e göre Süleymaniye’de ticaretimiz biraz daha az. Onu daha fazla geliştirmek istiyoruz”
Kılıç, şu an 1500’e yakın Türk şirketinin IKBY’de faaliyet gösterdiğine, tüm Irak’ta ise 2 bine yakın şirketin bulunduğuna işaret etti.
İhraç edilen ürünlerin tamamının IKBY’ye gelip buradan Irak’a dağıldığına ve ticari ilişkilerin daha fazla olmasını istediklerine dikkati çeken Kılıç, “Bugün Süleymaniye ile ilgili bir çalışmamız var. İnşallah önümüzdeki aylarda Türkiye’den bir heyeti de Süleymaniye’ye götürmeyi planlıyoruz. Süleymaniye, biliyorsunuz, İran’a yakın bir bölge. Erbil’e göre Süleymaniye’de ticaretimiz biraz daha az. Onu daha fazla geliştirmek istiyoruz.”
Türk iş insanlarına Irak’a gelmeleri çağrısında bulunan Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Burada güvenlikle ilgili herhangi bir sorun yok. Bugün Adana, Mersin, Ankara, İzmir ve İstanbul ne kadar güvenliyse Duhok, Erbil ve Süleymaniye de o kadar güvenli. Tabii gidip görmediğimiz yerler bizim değildir. Gidip görmek lazım.”