Derneğin Beyoğlu’ndaki binasında “Olmaz Olmaz Deme Hiç” sloganıyla farkındalık oluşturmak için basın toplantısı düzenlendi.
Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Duruman, yaptığı konuşmada, ekim ayının “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” olduğunu söyledi.
Her yıl olduğu gibi kadınları eğitmeye ve taramalara yönlendirmeye çalıştıklarını belirten Duruman, kanserin tedavisinde erken teşhisin önemine değindi.
Duruman, kısıtlı imkanlarla herkese ücretsiz taramalar yapmak için çalıştıklarını kaydederek, “Onun için bu hastalıktan korkmayalım. Geç kalmaktan korkalım. Bu hastalık yüzde 100 iyileşebilirken geç kalmaktan dolayı hala vefat oranları beşinci sıralarda yer alıyor. Bunların olmamasını istiyoruz.” dedi.
Anadolu’da meme kanserine yakalanan ve İstanbul gibi büyük şehirlere sevki gerekenler için kalacak yerlerin olduğuna dikkati çeken Duruman, “Otel konforunda kanser, konaklama ve bakım hizmeti alabilirsiniz. Psikologlarımız, diyetisyenlerimiz, odalarınız, sıcak suyunuz, her şeyiniz burada var. Onun için aman ihmal etmeyin. Olduysa da yanınızdayız.” diye konuştu.
Tarama sayesinde kanserden kurtuldu
Tarama sayesinde erken teşhis konularak tedaviyle kanseri yenen Dilek Özal da hastalığa yakalanalı 9 sene olduğunu anlattı.
Özal, ailesinde meme kanseri hikayesi olmadığını dile getirerek, “Mamografide çok şükür erken evre yakaladık. Kısa, koruyucu amaçlı kemoterapimi ve radyoterapimi oldum. Erken oluşunun çok büyük avantajlarını yakaladım. Daha kolay ve güvenilir atlattım. O yüzden hani bizim sloganımız ‘Erken teşhis hayat kurtarır’. Bayanların bu konuda ihmali olmamalı. Yılda bir kontrollerini yaptırsınlar. Ailede hikayeleri varsa daha dikkatli olsunlar.” ifadelerini kullandı.
Bazı kişilerin mamografiden ürktüklerinin altını çizen Özal, şunları kaydetti:
“Bu kadar kolay atlatmamın dışında yakın çevremden 3 kişinin erken teşhisine vesile olmamdan da ayrıca mutluluk duydum. Çünkü meme kanseri aslında tedavilere cevap veren bir kanser türü. Önemli olan çok geç kalmamak. O yüzden de bu sorumluluk biraz bize düşüyor. Bir de tabii bu hastalık sürecinde morali yüksek tutabilmek çok önemli. Şimdi artık tıp da çok gelişti. Birçok vakada göğsü bile almaya gerek kalmıyor. Erken evrelerde müdahale oluyor. İyi bir kontrolle, korkulu rüya görmektense uyanık kalmak iyidir, derim. O yüzden herkese önerebileceğim kontrollerini ihmal etmesinler.”