Çetinkaya, AA muhabirine şirketin geliştirdikleri uygulama ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de gerçekleştirilen dünyanın en büyük startup etkinliklerinde biri olan Slush’ta boy gösteren Robolaunch’ın kayıt sistemi olarak hizmet verdiğine değinen Çetinkaya, bulut tabanlı bir robotik firması olduklarını söyledi.
Bugün bütün platformlarda ve sektörlerde robotik uygulamaların artmakta olduğuna değinen Çetinkaya, bu robotların da bir noktadan yönetilmeye ihtiyacı olduğunu anlattı.
Çetinkaya, “Örnek vermek gerekirse bir fabrika düşündüğümüzde çeşitli taşıma ve temizlik robotları veya üretimde çalışan robotlar hepsi farklı işlemleri gerçekleştiriyor. Hepsinin de farklı tip yönetim platformları yer alıyor. Biz bunların hepsini tek platformda kullanılır hale getiriyoruz. Biz, şirketlerin, bir fabrika ya da bir havalimanında bizim platformumuz üzerinden birden çok farklı tip robotun hem yönetimi hem operasyonel izlenimleri hem de hata takibi gibi işlemleri tek bir yerden yapmalarını sağlıyoruz.” diye konuştu.
Çetinkaya, robot geliştiricilerin sayısının artmakta olduğuna ve öğrenme maliyetinin arttığına dikkati çekerek, bütün öğrenme işlemlerinin, robotik kodlamanın, simülasyonun ve test aşamalarının bir arada yönetebildiği bir platform haline gelmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Bu kapsamda hep yurt içinde hem de yurt dışında pek çok üniversite ile irtibat halinde olduklarını söyleyen Çetinkaya, uygulamanın üniversitelerin akademik takvimlerinde yer alan robotik derslerinde direkt uygulamalı bir çevrim içi laboratuvar olarak kullanılmasını sağlayacakları bir platforma dönüştürdüklerini anlattı.
Robolaunch Kurucu Ortağı Çetinkaya, robotların yaptıkları işlerin giderek kompleks hale geldiğine işaret ederek, bu sebeple de robotların üzerine ciddi maliyetli donanımlar yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Bunun da hem bakım maliyetini hem de robotun donanım maliyetini artırdığını anlatan Çetinkaya, “Biz 5G ve platformumuzun sunduğu bulut entegrasyonu ile bir robotun bir insanı, bir objeyi veya anormal bir durumu tanıyabilmesi gibi bütün işlemleri yapabileceği yazılımsal operasyonların robotun üzerinde değil de platformun üzerinde yapılmasını sağlayarak robotun maliyetlerini düşürüyoruz. Robotlar tamamen buluta entegre çalışabilecek araçlara dönüşüyor. 5G ile beraber düşük gecikme ile yüksek kapasitelerde bir görüntü aktarımının olabileceği bir altyapı sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Çetinkaya, robotun üzerinde sadece görüntü aktarımı ya da sensörlerin verilerini aktarmak için küçük bir bilgisayar olduğunu belirterek, “Bizim orada küçük bir yazılımımız çalışıyor. Bu sayede bütün sensör bilgilerini ve kamera bilgilerini buluta aktarıyoruz. Burada da Robolaunch firmamız devreye giriyor. Burada gerekli bütün yapay zeka işlemleri ve görüntü tanıma analizleri çalışıyor. Buradan çıkan sonuçlar, ihtiyaç dahilinde ise robota gönderiliyor yoksa da o işletmenin komuta kontrol merkezine rapor olarak mail olarak gönderilebiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sistem anormallikleri tespit ediyor
Geliştirdikleri uygulamanın çalışma prensipleri ile ilgili bilgiler veren Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Robotun üzerinde hem derinlik algılayıcı hem de yüksek kapasiteli kameralar var. Robot, bu görüntüyü otomatik olarak kayıt ediyor. Fabrikada belirlediğiniz lokasyonlarda içerisinde otonom olarak dolaşıyor. Bu aldığı görüntüleri de otomatik olarak buluta aktarıyor. Burada çalışan yazılım önceden tanımlı anormallikleri tespit ediyor.
Mesela işçisinin üzerinde yelek yok ya da işçinin ayakkabısı iş ayakkabısı değil. Makinenin bir parçası da eksik olabilir. O parça eksik olduğunda da bir güvenlik zafiyetine sebep olabilir. Bu kamera görüntüleri merkezde işleniyor. Ön tanımlı görüntü analizleri yapılarak işçinin eksik olan ekipmanı veya makinenin eksik olan kısmı tespit ediliyor. Önceden tanımlanmamış olsa bile makine üzerinde çok fazla sürtünmeden dolayı bir ısınma varsa bu ısınmanın termal kameralarla tespiti sayesinde rapor giden kişi bunun analizini yapıyor ve sorunu çözüyor. Böylece makinenin daha uzun ömürlü olması sağlanıyor.”
Çetinkaya, uygulamanın akıllı evlerde kullanılma potansiyelinde de bahsederek, “Akıllı süpürgeler şu anda evlerimize girdi. Sistem, akıllı süpürgenin üzerine entegre edilerek akıllı süpürge evi dolaşırken anormallikleri tespit edebilir. Çocukların ve yaşlıların düşmesi, eve hırsız girmesi veya pencerenin istenilmeyen bir saatte açık kalması gibi bir çok şeyi tespit edebilecek bir teknoloji bu.” dedi.