Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), ilaçlamadan sulamaya, hayvancılıktan bitki hasadına kadar çeşitli alanlarda teknolojik projelere odaklandı. Kurum, hasat tahmini, kuraklıkla mücadele, tarımda teknoloji kullanımı, Ar-Ge ve inovasyon politikalarının yanı sıra dijital projelerle çiftçilerin hayatını kolaylaştırmayı, üretim ve verimliliği artırmayı amaçlıyor.
Bu kapsamda, hayvanların güvenilir olarak özelliklerinin belirlenmesi ve kayıt altına alınması amacıyla Küçükbaş Hayvan Islahına Yönelik Akıllı Ölçüm Platformu Prototipinin Geliştirilmesi Projesi yürütülüyor.
Ayrıca, bağcılıkta ilaçlama, gübreleme ve toprak işleme gibi faaliyetlerde kullanılmak üzere Bağcılığa Uygun Tarımsal Otonom Robot Projesi üzerinde çalışılıyor.
Projelerde, hastalıkla mücadele de önemli yer tutuyor. Hastalık bulaşmış alanların ve hastalık şiddetinin tespiti amacıyla başlatılan Otonom İlaçlama Robotu Projesi devam ediyor.
İHA’lar da devrede
Son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan ve savaş meydanlarından yangınla mücadeleye kadar çeşitli alanlarda yararlanılan insansız hava araçları (İHA) tarımsal faaliyetlerde de ön plana çıkmaya başladı.
Bu kapsamda İHA’larla Görüntü İşleme Temelli Hassas Tarım Uygulamaları Projesi yürütülüyor. Projeyle toprak, kuraklık, gübre durumu, hasat tahmini, rekolte hesabı ve farklı ürünler için bir kütüphane oluşturulmasına yönelik altyapı kurulması planlanıyor.
Ayrıca, TAGEM, Gezen Hibrit Sağımcı Projesi ile küçükbaş hayvancılıkta kalitenin artırılmasını ve işletme giderlerinin düşürülmesini öngörüyor.
Uzaktan algılamayla elde edilen verilerin, bitki su tüketimine dayalı olarak sulama, kuraklık ve verim tahmini çerçevesinde değerlendirilmesi için Dijital Sulama Yönetim Sistemi kurulması için çalışmalar yürütülüyor.
“Tarım 4.0” dönüşümü
TAGEM Genel Müdürü Nevzat Birişik, AA muhabirine, tarımda dijital teknolojilerin kullanılmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Tarımsal dönüşüm projeleriyle üretimde girdi maliyetleri azaltılırken verim artışının sağlanmasını hedeflediklerini belirten Birişik, gelecek nesillere tarım yapılabilecek doğal kaynaklar bırakmak istediklerini söyledi.
Birişik, bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde “Tarım 4.0” ya da “dijital tarım” olarak adlandırılan, hassas çiftlik üretim sistemine dayalı bir evrim yaşandığını dile getirerek, takibi yapılabilen, kontrol edilerek müdahale edilebilen bir tarım sistemine geçildiğini bildirdi.
Tarımsal üretimin her aşamasında kullanılan araçların sensörlerle donatılarak, tüm üretim süresince makinelerin birbirleriyle iletişime geçebildiğini ifade eden Birişik, şöyle konuştu:
“Sensörlerle donatılmış tarım aletleri ve alanlarıyla çiftçilere hangi alanda, ne tür gübre kullanmaları gerektiği, hava koşulları, bitkinin ihtiyacı olan mineral ve sulama miktarı, toprağın durumu, tahmini hasat zamanı gibi konularda detaylı bilgi vererek, verimin en üst düzeye çıkartılmasını hedefliyoruz. Bu sayede üreticiler, akıllı teknoloji cihazlarıyla tüm ekim alanını yönetme ve gözlemleme imkanına sahip olurken emek gücünü ve üretim girdi maliyetlerini minimize edip, kaliteli ve yüksek miktarda ürün sağlayabiliyor.”
“Maliyet azalıyor, verim artıyor”
Tarımda dijital dönüşümün faydalarına işaret eden Birişik, “Dijital teknolojilerin tarım sektöründe uygulanması, üründe verimin artmasını, maliyetin azalmasını sağlıyor, daha az ürün kaybı oluyor. Su, yakıt ve gübrenin minimum kullanımı mümkün olurken çevreye duyarlı yaklaşımla gelecek nesillere tarım yapılabilir alanlar bırakmanın yolu açılıyor.” dedi.
Birişik, tarımda teknoloji kullanımının yönetilmesi, ulusal önceliklerin açıkça belirlenmesi, ilerlemenin izlenmesi ve politika sonuçlarının ve etkilerinin tanımlanan hedeflere göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “TAGEM, tarımda ileri teknoloji kullanımı konusunda güçlü kurumsal altyapısı ve yaklaşık 1 milyar liralık Ar-Ge bütçesi ile tarım politikaları doğrultusunda, üniversite, araştırmacı ve özel sektörü bir araya getirerek, yeni teknolojilerin ülke tarımının hizmetine sunulmasına öncülük ediyor.” diye konuştu.
TAGEM ve projeleri hakkında
TAGEM bünyesinde 48 araştırma enstitüsü, 24 araştırma yetkisi verilen kurum, 28 ileri Ar-Ge merkezi ve 47 özel sektör Ar-Ge ofisi bulunuyor. Ayrıca, 32 gen bankasında 317 bin materyali bulunan kurum, ürettiği bilgi ve teknolojilerle sektöre yıllık yaklaşık 4,2 milyar lira katkı sağlıyor.
TAGEM tarafından son 10 yılda, Ar-Ge destek ve iş birliği, ulusal/uluslararası, TÜBİTAK/ bilimsel araştırma projeleri dahil 6 bin 100 proje gerçekleştirildi. Tarla bitkilerinde 832, bahçe bitkilerinde 35 çeşit ile 118 meyve ıslah edildi. Süs bitkileri, sebzeler, üzüm, çekirdeksiz limon, dikensiz gülün yanı sıra 6 arı çeşidi de ıslah edilen türler arasında yer aldı.
İlk yerli ve milli etçi tavuk ANADOLU-T, yerli ve milli mikrobiyal gübre, sığırlarda ebeveyn tayin kiti, atlarda ebeveyn tayin kiti, yeni doğan buzağı, kuzu ve oğlak ölümlerine karşı kombine antiserum da kurum tarafından geliştirildi.
Bunların yanı sıra Yerli Otomatik Traktör Dümenleme ve Kontrol Sistemi’nin Geliştirilmesi, Çiftlik Yönetim Sistemi, Buğday Hasadında Dane Kayıplarının İzlenmesi ve Takibine Yönelik Sistem, Elektrikli Bahçe Traktörü Prototipi, Elektronik Hayvan Takip Sistemi, Bulut Tabanlı Verim Görüntüleme, Haritalama ve Takip Sistemi ile Bitkisel Üretimde Değişken Düzeyli Gübre Uygulamaları gibi projeleri hayata geçiren kurum, Dijital Bitki Su Tüketim Rehberi hazırladı.