Karakullukçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Telekom olarak “herkesi değerli hissettirme” hedefiyle ülkenin geleceğine yatırım yapmayı öncelik olarak belirlediklerini, kamuya, yerel yönetimlere ve özel sektöre yönelik dijital çözüm ve hizmetleriyle kurumsal müşterilerine dijitalleşme yolculuklarında destek olduklarını, Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ettiklerini söyledi.
Karakullukçu, “5G, yapay zeka (AI), nesnelerin interneti (IoT), akıllı şehirler gibi teknolojilerle ülkemizi dijitalleştiriyoruz. Türkiye’nin en yüksek yatırım yapan teknoloji şirketlerinden biri olarak son 15 yılda dijital dönüşüm için yaptığımız yatırımlar 17,6 milyar doları buluyor.” dedi.
Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri olmanın verdiği sorumlulukla 5G ve sonrası yeni nesil teknolojileri hayata geçirmeye ve bu teknolojileri destekleyecek altyapıyı inşa etmeye odaklandıklarını belirten Karakullukçu, güçlü fiber altyapıları ile 5G’ye en hazır operatörlerden biri olduklarını söyledi.
Yılın ilk çeyreğinde Nokia iş birliğinde 5G test şebekesi üzerinde gerçekleştirdikleri denemede, 4,5 Gbps üzeri hızlara ulaşarak bu alanda yeni bir dünya rekoruna imza attıklarını aktaran Karakullukçu, “5G bağlantı hızını en yüksek düzeye taşıyan spektrum olan ‘milimetre dalga’ ile 5G yeni radyo taşıyıcı birleştirme teknolojisini 8 taşıyıcı destekli akıllı telefon ile Türkiye’de ilk defa denedik.” ifadelerini kullandı.
Küresel ölçekte iş birliği
Barış Karakullukçu, 2020 yılında grup şirketi Argela ve ABD’deki iştiraki Netsia ile dünya çapında 5G standartlarını değiştirecek çalışmaları küresel anlamda ticarileştirmeye başladıklarını, ocak ayında dünyanın sayılı ağ ekipmanları üreticilerinden Juniper Networks iş birliğiyle 5G teknolojilerini dünyaya ihraç etme noktasına geldiklerini söyledi.
Karakullukçu, “Netsia’nın mobil ağlara verimlilik ve esneklik sağlayacak Radyo Akıllı Kontrolcü (RIC) ürününü Juniper’in ürün portföyüne entegre ettik. Argela’nın bir diğer teknolojisi Yazılım Tanımlı Fiber Genişbant Erişimi (SEBA) ise 5G’yi destekleyecek yeni nesil fiber ağların yapay zeka desteğiyle sanal olarak yönetilmesine olanak tanıyor. Yakın zamanda küresel anlamda yaygınlaşmasını beklediğimiz bu teknolojinin dışa bağımlılığımızı azaltarak yerli üretime ivme kazandıracağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kesintisiz ve coğrafi yedekli ileri güvenlik çözümleri sunuyoruz”
Türk Telekom Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Karakullukçu, dijital dönüşüm, 5G teknolojileri ve iletişimde ulaşılan hızın siber güvenliğin önemini artırdığını vurgulayarak, salgın sonrası uzaktan çalışma modeliyle birlikte firmaların, dijitalleşmeye çabuk adapte olurken, artan siber tehditler karşısında yeni önlemler almak durumunda kaldıklarını söyledi.
Türkiye’nin en büyük siber güvenlik operatörü olarak “omurga” düzeyinde sundukları siber güvenlik servislerinin, müşterilerinin hayatını kolaylaştırdığını ifade eden Karakullukçu, şöyle devam etti:
“Herhangi bir teknolojik yatırım ve kurulum gerektirmeyen, hızlı devreye alınabilir siber güvenlik servislerimiz ile müşterilerimizin bu süreçte nefes almalarını sağladık. Halihazırda kritik kamu ve özel sektör kuruluşlarından 1.500’ü aşkın müşterimize 7/24 kesintisiz ve coğrafi yedekli ileri güvenlik çözümleri sunuyoruz. Türkiye’nin en büyük siber güvenlik merkezine sahip servis sağlayıcısı olarak bir yandan da ulusal şebekemizin erişim güvenliğini sağlayarak Türkiye’nin verisini korumak gibi bir sorumluluğumuz var.”
“Tüm birikimimizi ülkemizin geleceği için kullanmaya devam edeceğiz”
Barış Karakullukçu, ezber bozan ve yenilikçi iş fikirleriyle Türkiye’yi uluslararası rekabette öne çıkaracak genç girişimcileri desteklemek istediklerini, 2013 yılında girişimcilik ekosistemini güçlendirmek amacıyla kurumsal şirketler bünyesinde yürütülen ilk girişim hızlandırma programı PİLOT’u başlattıklarını anımsattı.
Gelişmiş bir girişimcilik kültürünün Türkiye’yi geleceğe taşımasına öncülük eden PİLOT ile toplumsal fayda sağlayacak, temel iş kollarını destekleyecek, ek değer oluşturacak projelere odaklandıklarını ifade eden Karakullukçu, PİLOT’a ilişkin şunları kaydetti:
“Başta sağlık, eğitim ve enerji sektörleri olmak üzere yapay zeka, IoT ve ICT gibi odak alanlarımıza yatırım yaparak bu sektörlerin dijitalleşmesine öncülük ediyoruz. Büyüme aşamasındaki girişimlere TT Ventures ile yatırım yaparak başarılarını küresel arenaya taşıma potansiyeli olan unicorn’ların ortaya çıkmasını hedefliyoruz. Bugüne kadar PİLOT kapsamında 73 girişime toplamda 5 milyon TL’nin üzerinde nakit desteği sağladık. Mezun girişimlerimiz, geçen yıl yaklaşık 850 kişiye istihdam sağlarken, 60 milyon TL ciro elde etti. Dünyaya açılmaya hazırlanan PİLOT girişimlerinden 30’u yatırım aldı. PİLOT’un 9. dönem girişimlerini ağırlayacağımız bu yıl kabul edilecek ekip sayısını 20’ye, girişimcilere verilecek nakit desteğini ise 200 bin TL’ye çıkardık.
Savunmadan sağlığa, eğitimden enerjiye, sanayiden siber güvenliğe kadar farklı alanlarda dışa bağımlılığı azaltan milli teknolojilerimiz, yerli teknoloji girişimlerine desteğimiz ve Türkiye’nin geleceğini inşa edecek yatırım ve projelerimizle 2021’de de tüm birikimimizi yine kurumlarımızın, halkımızın ve ülkemizin geleceği için kullanmaya devam edeceğiz.”