BM Kadının Statüsü Komisyonunun 66’ncı oturumu için New York’ta bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yanık, Kovid-19 salgını nedeniyle 2 yıl aradan sonra yeniden düzenlenen BM Kadının Statüsü Komisyonunun toplantılarına katıldıklarını belirterek ”Biz Türkiye olarak Kadının Statüsü Komisyonunun çalışmalarını önemsiyoruz.” dedi.
Türkiye olarak bu yıl 7 ana ve yan etkinliğe katıldıklarını, çeşitli ikili görüşmeler yaptıklarını ve sivil toplum örgütlerinin programlarına iştirak ettiklerini anlatan Bakan Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Hem ülkemizin dışarda temsili noktasında, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla bir araya gelmek, onların yanında olduğumuzu göstermek ama ayrıca onlardan burada ülkeyi temsil eden vatandaşlar olarak beklentilerimizi dile getirmek bizim için önemli. Öbür taraftan Bakanlığımızın çalışması olarak kadınların güçlendirilmesi, kadın haklarının geliştirilmesi, kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik hayatın içine eşit bir biçimde katılımıyla alakalı hem bizim kendi pratiklerimizi hem bu toplantıya katılan diğer ülkelerin iyi örneklerini dinlemek, tartışmak, yaptığımız ve bundan sonra yapacağımız çalışmalara iyi bir projeksiyon tutması ve geliştirmesi açısından iyi bir değerlendirme imkanı sunuyor bize.”
Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kooperatifler yoluyla kadınların güçlendirilmesi konusundaki projelerine de değinerek şunları söyledi:
”Kooperatifler yoluyla güçlendirmeye çalıştığımız kadınlarımızın önemli bir kısmı, istihdama katılma yaşını geçmiş ve teknik bir işi yapabilme eğitimine sahip olmayan kadınlar ama ev eksenli üretiyorlar. Dolayısıyla bunu onların ekonomisine bir katkıya dönüştürecek mekanizmaları oluşturuyoruz. Çok çarpıcı etkileyici hikayeler var. Kooperatifler yoluyla destekleme çalışmamız umduğumuzdan çok daha büyük bir karşılık gördü. Şu anda en son rakam, 525 yeni kooperatif kurulmasına öncülük ettik. Bu çalışmalarda ilk hedefimiz 6 bin kadın, 3 bin erkek şeklinde ama sonrasında bu sayı daha da artarak devam edecek.”
Dünya gündemini meşgul eden Ukrayna ve Afganistan gibi çatışma ve kriz ortamlarında ve kadın ve çocukların hak ihlallerini de BM toplantılarında dile getiren Bakan Yanık, şöyle konuştu:
”Türkiye’nin Afganistan ile ilişkisi son derece sahici ve samimi bir ilişki. Çatışma zamanlarında uzaktan sadece birtakım cümleler kurarak, kınayarak ya da şunu yapın, bunu yapın diyerek değil gerçekten fedakarlık yapması gerektiğinde, katkıda bulunması gerektiğinde gidip katkıda bulunan bir ülke Türkiye. Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği çok net bir şey var, insani olan özellikle kadın ve kız çocuklarının çatışma ortamlarından çıkarılması ve temel haklarını kullanabilmeleriyle alakalı çağrının altını, Türkiye zaten yıllardır dolduruyor. Şu anda Türkiye’nin Maarif Vakfı üzerinden 45 okulu var, bunlardan 14 tanesi kız çocukları için açılmış okullar.”
Türklerin yoğun olduğu ülkelere aile ataşelikleri açılması planlanıyor
Yanık, yurtdışında özellikle Avrupa’da Türk toplumunun velayet sorunu yaşadığını aktararak şunları söyledi:
”Türk toplumunun yaşadığı her yerde aile ataşeliklerimizi açmayı arzu ediyoruz. Olabilecek en kısa zamanda aile ataşeliklerimizi kurmayı ve ülkemizle yurtdışındaki Türk toplumu arasında ilişki kurmayı, onların sorunlarında yanlarında olmayı, ülkemizde yaptığımız sosyal faaliyetleri onlara taşımayı hülasa Bakanlığımızın faaliyet alanlarıyla yurtdışındaki vatandaşlarımız arasındaki irtibatı aile ataşelikleri eliyle kurmayı önemsiyoruz. İnşallah olabilecek en kısa zaman içinde en azından 2022’de Almanya’dakileri tamamlayıp ondan sonra diğerlerine peyderpey gelmeyi ümit ediyoruz.”
Yanık, Türkiye’nin girişimiyle 15 Mart’ın BM tarafından ”Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” ilan edilmesine değinerek ”Bu tür kararlar sembolik kararlardır, sonuç itibarıyla bunu ülkelerin ve uluslararası kuruluşların sahip çıkarak geliştirmesi lazım ama Birleşmiş Milletler nezdinde bir karar alınarak İslamofobi ile mücadele edilmesi gerektiğinin altının çizilmesi önemli bir karar.” diye konuştu.
Bakan Yanık, BM’de 2013’te Türkiye tarafından tasarlanan ve İznik çinileri ile süslenen “Türkiye Köşesi”ni de gezdi ve Türkiye’nin BM’ye hediye ettiği Kadeş Antlaşması tabletinin replikasını da inceledi.