Dernekten yapılan açıklamada, Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ile Merkez Yönetim Kurulu Bilişim ve Sosyal Medya Sorumlusu Dr. Öğretim Üyesi Sabri Serhan Olcay’ın aşırı sıcakların sağlığa etkileri ve korunma yöntemlerine ilişkin değerlendirmeleri yer aldı.
Prof. Dr. Genç, genellikle insanların hayatlarını rahat bir biçimde sürdürebildikleri hava sıcaklığının 17 ila 31 derece arasında olduğunu ifade ederek, bu değerlerin altında ve üstünde belirli bir tolerans sınırının var olduğunu kaydetti.
Sınır değerlerinin dışındaki sıcaklığın insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz etkileri bulunduğunu aktaran Genç, vatandaşların aşırı sıcak havalara karşı hazırlıklı olmasının ve önlem almasının sağlıklarını korumaları için önemini vurguladı.
Prof. Dr. Sebahat Genç, güneş çarpması olarak da bilinen sıcak çarpmasının uzun süre yüksek sıcaklıklara maruz kalınması ve vücudun aşırı miktarda ısınmasından ortaya çıkan bir durum olduğuna dikkati çekerek, “Yaşlıların, kadınlara nazaran erkeklerin, bebekler ve 5 yaş altı çocukların, kalp damar hastalıkları, Parkinson, demans, obezite, diyabet, astım, bronşektazi veya KOAH, ishal, kistik fibrozis, skleroderma gibi hastalığı olanların, yatağa bağımlı hastalar ve daha önce sıcak çarpması geçirmiş olanların, hipertansiyon ilaçları, idrar söktürücüler, depresyon ve psikoz ilaçları kullananların risk altında olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Genç, vücudun normal sıcaklığını dengede tutamaz duruma geldiğinde de sıcak çarpmasının belirtileri kendini göstermeye başladığına, bunun vücut sıcaklığının hızlı bir şekilde 40 derece ve üzerine çıkması, terlemenin bozulması, cildin sıcak ve kuru olması, önce kızarıp daha sonra soluk ve morumsu bir renk alması, normalden daha hızlı soluk alıp verme, nabzın normalden hızlı atması, bulantı, kusma, baş ağrısı ile kendisini gösterebildiğine işaret etti.
Aşırı sıcaklardan korunmanın önemi
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Bilişim ve Sosyal Medya Sorumlusu Dr. Öğretim Üyesi Olcay ise aşırı sıcakların isilik, sıcak ödemi, yaşamsal organ hasarı, olumsuz gebelik süreçleri ve ölüm gibi istenmeyen sonuçlara neden olabileceğini belirtti.
Olcay, özellikle 11.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamasını isteyerek, şu tavsiyelerde bulundu:
“Sıcak dalgası olduğu günlerde mümkünse evlerin içinin serin tutulması, tüm pencereleri ve panjurları, gece ve sabahın erken saatlerinde, dış sıcaklığın daha düşük olduğu zamanlarda eğer güvenliyse açılması, yapay aydınlatmaların ve elektrikli cihazların kapatılması, gölgede kalınması, geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü ve koruyucu faktörü yüksek güneş kremi kullanılması, bol su içilmesi ve sağlıklı sıvılar tüketilmesi, ağır yemeklerden kaçınılması, şeker, alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durulması, doğal malzemeden yapılmış, hafif, bol ve açık renk kıyafetler giyilmesi, akciğer rahatsızlığı varsa kişinin egzersizin faydalı olacağı, hava, polen ve kirlilik tahminlerini güvenilir bir kaynaktan takip edilmesi ve toplu taşımada klima kullanılması.”