Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, yaptığı yazılı açıklamada, elektronik sigarının sağlığa zararlarına ilişkin uyarılarda bulundu.
E-sigaraların, “tütün dumanı solumayı taklit eden” cihazlar olduğunu vurgulayan Akgün, diğer tütün ürünleri gibi zararlı olduğunun altını çizdi.
Akgün, “Bu cihazlar, kullanıcı tarafından solunan aerosolleri oluşturmak için bir sıvıyı ısıtır. Bir ısıtma kaynağı, pil gibi bir güç kaynağı ve sıvıyla dolu kartuş veya tank gibi bir kaptan oluşur. Daha az zararlı olduğu iddia edilen tüm e-sigaralar, değişen miktarlarda nikotin ve zararlı kimyasallar içerir. Nikotinsiz olduğu iddia edilen bazı ürünlerin de nikotin içerdiği tespit edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Tütün endüstrisinin piyasaya sürdüğü ilk nesil e-sigaraların, geleneksel sigaralara daha fazla benzeme eğiliminde olduğunu belirten Akgün, şunları aktardı:
“E-sigaralar, giderek sigaradan farklılaşan cihazlar haline gelirken, daha önceki modellerde bulunan sıvı nikotinin yerine daha yüksek doz nikotin salıveren nikotin tuzu kullanılan cihazlar piyasaya sürüldü. Puff bar şeklindeki tek kullanımlık olan bu cihazlar, birçok zararlı kimyasalın yanı sıra çok yüksek doz nikotin içerebilmektedir. Sözde ‘daha az zararlı’ diye sigara içenlere alternatif olarak sunulan elektronik sigaralar, yeni bağımlılar yaratmakta ve sonrasında geleneksel sigarayla birlikte kullanılmaktadır. Çünkü yüksek doz nikotin içeren bu ürünlerle nikotin bağımlısı olan gençlerin, diğer tütün ürünlerini de kullanması kaçınılmazdır. E-sigara içen gençlerde, geleneksel sigara kullanımının da 3 kat arttığı gösterilmiştir.”
Elektronik sigara ile oluşan buharın, endüstrinin iddia edildiği üzere zararsız bir su buharı olmadığına dikkati çeken Akgün, şunları ifade etti:
“Elektronik sigara esas olarak propilen glikol ve/veya gliserin, etilen alkol, polietilen glikol, diasetil, E vitamini asetatı, dietilen glikol gibi kimyasallar, civa, kurşun, nikel, krom gibi ağır metaller; genellikle nikotin ancak olasılıkla bazen esrar (cannabis) gibi 80’den fazla zararlı kimyasal ve 16 binden fazla çeşitte aromalar içerir. Ayrıca e-sigaranın içeriğindeki sıvıyla temas eden metal kısımları ısınırken, sıvıyla kimyasal reaksiyona girebilir. Dezenfektan madde gibi karbonil bileşikleri de dahil olmak üzere birçok kimyasal üretilebilir.”
Akgün, e-sigara kullanımının, bronşlarda daralma etkisiyle kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım, kronik bronşit ve amfizem riskinin artmasıyla ilişkili olduğuna işaret ederek, geri dönüşü olmayan akciğer hasarına yol açabildiğini ve ölümle sonuçlanabildiğini belirtti.
“İçinde neyin bulunduğunu kontrol eden ve engelleyen bir sistem yok”
Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu üyesi Doç. Dr. Seyhan Us Dülger de elektronik sigaraların, solunum hastalıklarının yanı sıra, pıhtılaşma bozuklukları, hipertansiyon, taşikardi, ritim bozuklukları, koroner arter hastalığı, aort genişlemesi gibi kalp damar sisteminde zararlara; mide bulantısı, mide yanması, ağız kuruluğu, hazımsızlık, ishal gibi gastrointestinal sistem bozukluklarına neden olabildiğini belirtti.
Kısırlık, insülin direnci ve gebelikte tip 2 diyabet, obezite ile sonuçlanan hormonal etkiler, kas titremesi, baş dönmesi, baş ağrısı, uyku bozuklukları, anormal rüyalar, sinirlilik, baş dönmesi gibi nörolojik bozukluklarda da etken olduğunu ifade eden Dülger, şunları kaydetti:
“Çocuklarda ve gençlerde öğrenme zorluğu, beyin gelişiminin bozulması gibi çok daha kötü sonuçlara yol açmaktadır. Ülkemizde satışı yasak olmasına rağmen, gençlerin kolaylıkla ulaştığı puff barların içinde tam olarak neyin bulunduğunu kontrol eden ve engelleyen bir sistem yoktur, içinde esrar bulunan puff barın bir kez kullanımıyla dahi akut psikoz nedeniyle acile başvuran çocuklar ve gençler görülebilmektedir.”
Dülger, tütün kontrolü için önerilen düzenlemelerin, sigara ve sigara dışı tütün ürünlerinin satış ve pazarlamasını zorlaştırabilecek şekilde uygulanmasını, elektronik sigaraların Türkiye’ye girişinin kesin ve sürdürülebilir olarak engellenmesini talep ettiklerini bildirdi.