Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yıl sonunda yüzde 29 artış göstererek 28 milyar dolarlık rekor bir seviyeye ulaştığını vurgulayarak, “Önümüzdeki süreçte yeni iş birliği fırsatlarının da değerlendirilmesiyle birlikte ikili ticaretimizin daha yüksek seviyelere ulaşacağına inanıyorum.” dedi.
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yalçındağ, Kovid-19 salgını sebebiyle 2019 ve 2020 yıllarında durağan seyreden Türk-Amerikan ikili ticaretinin 2021 yılının başı itibarıyla toparlanma sinyalleri verdiğini dile getirdiklerini anımsattı.
Özellikle yılın ikinci yarısı itibarıyla ihracatta görülen pozitif ayrışmayla ABD ile ticaret hacminin yıl sonunda yüzde 29 artış göstererek 28 milyar dolarlık rekor bir seviyeye ulaştığını aktaran Yalçındağ, “Şüphesiz bu başarıyı tarihimizde ilk defa ABD’ye ticari fazlası vererek elde etmiş olmamız bizi daha da gururlandırdı. Resmi rakamlara baktığımızda 2021 yılında ABD’ye ihracatımız geçen yıla göre yüzde 45 artış göstererek 15 milyar dolara, ABD’den ithalatımız ise yüzde 14 artışla 13 milyar dolara ulaştı. ” ifadelerini kullandı.
Yalçındağ, ihracattaki bu kayda değer yükselişle birlikte ABD’nin Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında Birleşik Krallık’ı geride bırakarak Almanya’nın ardından ikinci sıraya yerleştiğini söyledi.
Ticarette Stratejik Ortak: ABD
Yalçındağ, “Bu noktada Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş’a da bir parantez açmak isterim. Türk iş dünyasının çabalarının yanı sıra, Sayın Bakanımızın 20 trilyon dolarlık ekonomiye sahip ABD’yi ‘ticarette stratejik ortak’ olarak tanımlaması ve karşılıklı ticareti kolaylaştırmak adına atmış olduğu adımların bir sonucu olarak bu başarıya ulaşıldığı kanaatindeyiz. Önümüzdeki süreçte yeni iş birliği fırsatlarının da değerlendirilmesiyle birlikte ikili ticaretimizin daha yüksek seviyelere ulaşacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu da ABD ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yaklaşık 190 yıl önce başladığını belirtti.
Bu süre zarfında ekonomik ilişkilerin her iki ülkeyi geliştiren bir yaklaşımla hayata geçirildiğini ifade eden Turnaoğlu, ABD ile ticaretin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilerleme potansiyeline sahip olduğunu bildirdi.
Turnaoğlu, nitekim ikili ticaret hacminin 2021’de rekor kırarak 28 milyar dolar düzeyine ulaştığını vurguladı.
ABD ile ekonomik ve ticari ilişkilerde hayata geçirebilecekleri çok daha güçlü bir potansiyel gördüklerini aktaran Turnaoğlu, mevcut durumda Türkiye’deki 2. en büyük yatırımcı ve 4. en büyük ticari partneri olan ABD’nin Türkiye’nin de en hızlı büyüdüğü ihraç pazarları arasında yer aldığını dile getirdi.
Turnaoğlu, bunun yanı sıra, sadece Amerikan şirketlerinin Türkiye’den dünyanın diğer ülkelerine her yıl 10 milyar dolara yakın ihracat yaptığını belirterek, ABD açısından bakıldığında, Türkiye’nin ithalatta 31., ihracatta ise 27. sırada konumlandığını kaydetti.
Ticaretin geldiği seviyenin yanı sıra dikkati çekmek istedikleri bir diğer konunun ekonomik alanda pozitif yönde gelişen ilişkilerin her türlü alandaki ikili ilişkileri destekleyici nitelikte olacağına yönelik inançları olduğunu söyleyen Turnaoğlu, “Amerikan şirketleri, genel olarak uzun vadeli yatırımlar yapıyor ve yatırım kararlarını 7-10 yıllık perspektiflerle gerçekleştiriyor. PwC iş birliğiyle hazırladığımız rapora göre, orta ve üst düzey teknoloji sıçraması sağlayan Amerikan yatırımları, dönüştürücü etkileri nedeniyle diğer yatırımlardan ayrışıyor. Temsil ettiğimiz 110’dan fazla ABD merkezli şirket, Türkiye’de açtıkları inovasyon merkezleri, üretim tesisleri ve fabrikalar ile uzun vadeli yatırımlar gerçekleştiriyorlar. Üyelerimizin Türkiye ekonomisine toplam katkısı 50 milyar doların üzerinde ve doğrudan 100 bin kişiyi istihdam ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, dünya markaları için cazibe merkezi olma özelliğini koruyor”
Turnaoğlu, AmCham olarak iki ülke arasındaki yatırım ve ticareti artırarak Türkiye’yi dünyaya taşıyan güç olmayı hedeflediklerini belirtti. Merkezleri ABD’de olan ve Türkiye’de faaliyet gösteren üyelerinin Türkiye’de ticari faaliyetlerini sürdürmeye ve iki ülke arasında mutabık kalınan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine bundan sonraki dönemde de katkıda bulunmaya devam edeceklerini bildiren Turnaoğlu, Türkiye’nin stratejik konumu, genç nüfusu ve çok yönlü yönetim tecrübesi ile dünya markaları için cazibe merkezi olma özelliğini koruduğunu aktardı.
Özellikle salgın döneminde tedarik zincirinde sürekliliğin korunmasıyla Türkiye’nin cazibesinin daha da arttığını gözlemlediklerini söyleyen Turnaoğlu, şunları kaydetti:
“Ülkemiz, Amerikan şirketleri açısından çeşitli yatırım fırsatları içeriyor. Günümüzün dijitalleşen dünyasında teknoloji altyapısının güçlü olması, Türkiye’nin çekiciliğini artıran diğer bir unsur olarak öne çıkıyor. AmCham olarak yerel iş ortaklarımızı küresel değer zincirleri ile buluşturuyoruz. Bunun yanı sıra öncelikli hedeflerimize, Türkiye ve ABD’de arasında karşılıklı yatırıma katkıda bulunuyoruz. Ülkemizde dünya standartlarında yetenekler geliştirerek uluslararası şirketlerdeki Türk yöneticilerinin sayısının ve etkinliğinin artmasını destekliyoruz. Ülkemizde kurumsal yönetişimin gelişimi için çalışıyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için üretken ve sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmaya ve sürdürmeye yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 2022’ye de hız kesmeden girdi
Bu arada, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 2022’ye de hız kesmeden girdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ocak ayında ABD 1 milyar 91 milyon 247 bin dolarla Türkiye’nin en fazla dış satım yaptığı ikinci ülke oldu. ABD böylece Almanya’yla birlikte geçen ay Türkiye’nin 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiği iki ülkeden biri oldu.
Türkiye’nin ABD’ye ihracatı, ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre 281 milyon 976 bin dolar tutarında artış kaydetti. Söz konusu rakamla, ABD aynı zamanda geçen ay Türkiye’nin dış satımını değer bazında en fazla artırdığı ülke olarak da kayıtlara geçti.