Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Bilal Dündar, Haydar Aliyev Kültür Evi’nde düzenlenen 31 Mart Azerbaycanlıların Soykırımı Günü anma töreninin ardından yaptığı açıklamada, 31 Mart’ın yaşamında ve tarihinde derin izler bıraktığını belirtti.
O gün Azerbaycan’ın her tarafının Rus ve Ermeniler tarafından adeta savaş alanına çevrildiğini hatırlatan Dündar, Azerbaycanlıların katledildiğini ve büyük soykırım yaşandığını söyledi.
İnsanların canını kurtarmaya çalıştığını ama nafile olduğunu vurgulayan Dündar, Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kararnamesiyle 1998 yılından itibaren 31 Mart’ın “Azerbaycanlıların Soykırım Günü” olarak anıldığını kaydetti.
Her yıl nerede Azerbaycanlı varsa mutlaka bugünü matem havası içerisinde soykırım günü olarak anıp dünyaya duyurduğunu ifade eden Dündar, şöyle konuştu:
“Bazı bölgelerde binleri aşan rakamlarla soykırım yapılıyor. Bu arada kardeş ülke de o dönem savaş halinde. Zaten zor durumdayız ama buna rağmen Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Orduları 3 ay gecikmeyle kendi ülkemiz savaş halinde olmasına rağmen Azerbaycan’a hareket ediyor. Ve orada 1300’ün üzerinde şehit veriyoruz. Türkiye’nin her bölgesinden asker vardı. Nuri Paşa Azerbaycan’ı topyekun katliamdan kurtarırken Ruslar, Ermeniler yenilmiş, burada gözü olan herkes payını almış oluyordu.”
Dündar, Bakü’nün sahip olduğu doğal kaynaklardan dolayı her dönem hedef haline geldiğini vurgulayarak, soykırım yapanları lanetlediklerini dile getirdi.
“Türkiye amasız, fakatsız Azerbaycan’ın yanında oldu”
Ermenistan karşısında alınan Dağlık Karabağ zaferine de değinen Dündar, sözlerini şöyle tamamladı:
“31 Mart’ı soykırım olarak anıyorsak da bugün hakikaten çok mutluyuz. 26 Eylül’de Azerbaycan’a yönelik yaptıkları saldırıda orayı elde ederek Azerbaycan’ın şah damarını kesmiş olacaklardı ama yanıldıkları bir şey oldu. Midyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan oldular. Azerbaycan’ın ordusu dünün ordusu değildi. Azerbaycan’ın ordusunu çalıştıranlar, Türkiye ordusundaki kurmay subaylardı. Yani Azerbaycan ordusu güçlü ve modern bir orduydu. Yanıldıkları bir şey vardı, Azerbaycan’ı dünün ordusu, Azerbaycan’ı sandılar ve kazdıkları kuyuya kendileri düştüler. Azerbaycanlılar işgal edilen toprakları geri aldılar. Türkiye amasız, fakatsız Azerbaycan’ın yanında oldu.”