Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, TGMP, 2003 yılından beri Türkiye İsrafı Önleme Vakfı bünyesinde mikrokredi faaliyetlerini sürdürüyor.
Türkiye’de mikrokredi uygulaması, ilk defa Diyarbakır’da 18 Temmuz 2003’te her biri 500 lira olan çeklerle 6 yoksul kadına toplam 3 bin lira mikrokredi verilerek başlatıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Aziz Akgül, çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:
“TGMP’nin 20 yıldır faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü duyurmaktan büyük mutluluk duyuyorum. TGMP, mikrokredi dağıtım faaliyetleriyle yoksulluğun olmadığı Hepitalist bir Türkiye için kurulduğu günden beri dar gelirli kadın girişimcileri desteklemek için çalışmaktadır. TGMP, 20 yılı aşkın süredir ‘Yoksulluğun Olmadığı Hepitalist bir Türkiye’ amacıyla dar gelirli kadınlara yönelik küçük bir sermaye olan mikrokredi faaliyetini 69 ilde 100 şubede sürdürüyor. Toplumdaki rolümüzün gereğini yaparak hangi siyasi düşüncede, yaşta, cinsiyette, dini anlayışta, etnik yapıda olursak olalım, ‘farklılığın birlikteliğini’ esas alan ‘Yoksulluğun Olmadığı Hepitalist Türkiye’ hedefine ulaşabiliriz.
Türkiye’de finansal zorluk içinde olanların oranı nüfusun yaklaşık yüzde 27’si kadardır. İnsan mutluluğunu esas alacak şekilde, dar gelirli kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmalarını ve ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara erişimini kolaylaştırmak için büyük gayret göstermekteyiz. Mikrokredinin dünyadaki öncüsü Nobel Barış Ödüllü Prof. Dr. Muhammed Yunus’un benzer koşullarda defalarca uygulayıp başarılı sonuçlar aldığı örnekler göz önünde bulundurulduğunda, mikrokredi desteği, ulusça çok zor günlerden geçtiğimiz şu dönemde hayati önem taşımaktadır.”
“Kadınların istihdam oranı, erkeklerin yarısından daha az”
Prof. Dr. Aziz Akgül, Türkiye’de yoksulluğun azaltılmasında uygulanan ana stratejinin hibe şeklindeki yardımlar olduğuna işaret ederek, hibe şeklindeki yardımların, çalışamayacak durumda bulunan yaşlı, engelli ve hastalara evlerine kadar gidilerek ihtiyaç duydukları nakdi ve ayni şekilde yapılması gerektiğini aktardı.
“Ancak, çalışabilecek durumda olan yoksullara hibe yardımları yerine, onların yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına katkıda bulunacak şekilde, küçük birer sermaye olan mikrokredi verilerek kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları sağlanmalıdır. Hibe yardımlarla asla yoksulluk önlenemez.” ifadelerini kullanan Akgül, şunları kaydetti:
“Her yoksula hibe yardımı yapılması da ayrıca çok ciddi bir kaynak israfıdır. Yoksulluk, yalnızca ekonomik bir olgu değildir; aynı zamanda sosyal, kültürel ve psikolojik bir olgudur. Yoksulluğun azaltılması, yalnızca hanelerin veya bireylerin gelir ve varlıklarının artırılması olarak değil, aynı zamanda bireylerin yoksulluktan kurtulmalarını sağlamak veya güçlendirmek olarak da görülebilir. Yoksulluğun azaltılması tanımı sosyal boyutları içerdiğinde, 2 mikrofinans kurumlarının ve yoksulluğun azaltılmasına yönelik programları etkili sonuçlar doğurabilmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı İstatistiklerle Kadın raporu verilerine göre, 2021 yılında kadın istihdam oranı yüzde 28, erkek istihdamı oranı ise yüzde 62,8 olarak gerçekleşmiş olup, kadınların istihdam oranının erkeklerin yarısından daha az olduğu görülmüştür. Türkiye genelinde mikrokredi vasıtasıyla ulaşılması gereken hane sayısı yaklaşık 7 milyondur. 2030 yılına kadar dar gelirli mikrogirişimci kadınlara 10 milyar lira finansman desteği sağlamayı hedefliyoruz.”
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Kurucusu Akgül, TGMP’nin sağladığı mikrokredi desteğiyle oluşturduğu sosyal etki ve yatırımın sosyal getirisinin de ölçüldüğünü bildirdi.
Social Value UK tarafından onaylanan raporda, mikrogirişimcilerin yanı sıra TGMP ve TGMP’ye fon sağlayan kurumların da yapmış oldukları yatırımların analiz edildiğine işaret eden Akgül, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Analizin sonucunda, TGMP olarak yaklaşık 20 yıldır sürdürmekte olduğumuz mikrokredi faaliyetlerinde mikrogirişimcilere sağlanan 1 TL’nin 4 TL değerinde sosyal etkiye sahip olduğu verisine ulaşılmıştır. Bu durumda TGMP’nin 2022 yılında sağladığı 220 milyon lira mikrokredi desteğiyle 880 milyon liralık bir sosyal değer oluşturduğunu söyleyebiliriz.
TGMP, Birleşmiş Milletler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin bir numaralı hedefi olan, 2030 yılına kadar yoksulluğu ortadan kaldırmak amacıyla hareket ederek insanlığa hizmet vermeyi sürdürmektedir. Türkiye genelinde yaklaşık 7 milyon kadının, yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına yönelik mikrokredi faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için daha fazla finansman kaynağına ihtiyaç vardır. TGMP’nin uzun vadeli hedefi, mikrokredi faaliyetleriyle Türkiye’deki tüm dar gelirli kadınların yoksulluk sınırının üzerine çıkararak ekonomik hayata katılımlarını sağlamaktır.”