Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ile birlikte BRICS ülkeleri grubunda yer alan ve G-20 üyesi olan Güney Afrika, güçlü finans ve madencilik sektörüyle, Afrika’nın önde gelen ekonomileri arasında yer alıyor.
Gerek ekonomik gerekse siyasi anlamda kıtanın güneyinde en güçlü bölgesel aktör olarak öne çıkan 60 milyonluk Güney Afrika aynı zamanda, Zimbabve, Zambiya, Botsvana, Namibya, Mozambik, Lesotho, Esvatini gibi bölge ülkelerinin pazarlarına açılan kapı konumunda.
İkili ticaret hacmi 2022’de yüzde 60 arttı
Türkiye’nin Pretorya Büyükelçiliği Ticaret Müşavirleri İlker Eralp ve Bengü Okur Erdoğan, Türkiye ile Güney Afrika arasında rekora koşan ikili ticari ilişkileri ve Güney Afrika’da ticaret ve yatırım konularını AA muhabirine değerlendirdi.
Eralp, 2021’de 123,8 milyar dolarlık ihracata karşılık 93,5 milyar dolar ithalat yapan, 426 milyar dolar milli gelire sahip Güney Afrika’nın, emsallerine göre daha düşük büyüme performansı gösterse de daimi dış ticaret fazlası veren bir ekonomi olduğunu ifade etti.
Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ikili ticaret hacminin son 10 yılda 1,3 milyar dolar ile 2,4 milyar dolar arasında gerçekleştiğini kaydeden Eralp, “2021 yılı sonunda ulaşılan 2,05 milyar dolarlık ticaret hacmi, 3,29 milyar dolar ile yüzde 60 aşılmış bulunuyor. Bu veriler doğrultusunda, 2022 sonu itibarıyla ikili ticaretimizin rekor düzeye ulaşarak tarihte ilk kez 3 milyar doları geçtiğini ifade edebiliriz.” dedi.
Eralp, 2022’de Türkiye’den Güney Afrika’ya ihracatta, petrol ürünleri ve diğer mineral yağları, otomotiv parça ve aksesuarları, beyaz eşya, halı ve ev tekstili ürünleri, kuru gıda, lastik ve plastik ürünlerinin öne çıktığını, Güney Afrika’dan ise en çok altın ve platin gibi değerli madenlerin, santrifüjler, binek otomobiller, demir ve çelik ürünlerinin, krom, taş kömürü, alüminyum gibi diğer madenlerin ithal edildiğini söyledi.
2022’de ilk kez ticaret fazlası verildi
Eralp, geçmişte düzenli olarak Güney Afrika lehine olan ticaret açığının ilk kez 2022’de Türkiye lehine döndüğünü belirterek, “2021 yılı sonu itibarıyla 331 milyon dolar olan ticaret açığımız, 2022 sonu itibarıyla lehimize dönmüş görünüyor. 2022 Ocak-Aralık döneminde lehimize gerçekleşen 120,8 milyon dolarlık ticaret fazlasını, yılın aynı döneminde ihracatımızın yüzde 98 artmasına karşın, ithalatımızın yüzde 32 artması ile açıklayabiliriz.” yorumunu yaptı.
Güney Afrika’nın, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler listesinde 1 yılda 20 sıra birden yükselerek 35’inciliğe yükseldiğine dikkati çeken Eralp, buna rağmen ihracat ve ithalat kalemlerinde ürün bazında önemli bir sapma olmadığını kaydetti.
Eralp, Afrika’da Mısır, Fas, Libya ve Cezayir’in ardından Türkiye’nin 5. büyük ticaret ortağı olan Güney Afrika’nın, Sahra Altı bölgesinde ise Türkiye’nin en büyük partneri olduğunu söyledi.
Bankacılık finans sektöründe Güney Afrika’nın kıtanın en gelişmiş ülkesi olduğunu belirten Eralp, “Öyle ki bölgenin en büyük 10 bankasından 5’i Güney Afrika bankası olup Güney Afrikalı Standard Bank hem kıtanın hem de ülkenin en büyük bankasıdır.” dedi.
Türk ihracatçı için pazara giriş avantajları
Bengü Okur Erdoğan ise Güney Afrika’nın Ticaret Bakanlığının 24 “hedef ülke” ve 18 “uzak ülke” listelerinde yer aldığına dikkati çekerek, “Bakanlığımızın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamındaki 18 ülke arasında yer aldığından Güney Afrika için mevcut destek puanının diğer ülkelere nazaran yüzde 25’e kadar artırıldığını belirtelim.” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın fuar desteğinden tanıtım desteğine, birçok alanda sunduğu teşviklerin özellikle pazara giriş aşamasında büyük önem taşıdığına değinen Erdoğan, ülkenin kıtanın fuar merkezi olmasının da pazara girişte büyük kolaylık sağladığını belirtti.
Erdoğan, Güney Afrika pazarına girecek ihracatçıların özellikle madencilik, otomotiv, enerji, sağlık ve medikal, paketleme ve ambalaj, gıda, helal gıda, inşaat ve yapı malzemeleri, turizm ile film ve dizi sektörlerindeki fuarları takip etmelerini tavsiye etti.
Güney Afrika’da Türk ürünlerinin kalitesine yönelik olumlu algının da önemli bir avantaj sağladığını kaydeden Erdoğan, özellikle tekstil alanında Türk markalarının son derece iyi bir imaja sahip olduğunu belirtti.
Herkes için ülkenin zorlukları
Erdoğan, Güney Afrika’nın coğrafi uzaklığının ve başta güvenlik meselesi olmak üzere özel sorunların Güney Afrika ile ilgili zorluklar arasında yer aldığını belirtti.
Geçen sene 27 binden fazla kişinin cinayet sonucu hayatını kaybettiği ülkede güvenlik meselesine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, dolandırıcılık konusunda da şüpheli durumda Pretorya’daki Müşavirlikle irtibata geçilmesini önerdi.
Erdoğan, Güney Afrika hükümetinin otomotiv, tekstil, demir-çelik, mobilya, tavukçuluk, şeker ve benzeri sektörlerde uygulanan yerelleşme politikaları ve bu sektörlerde ithalatı kısıtlamaya yönelik uygulamaların ihracatçılar için dezavantaj yarattığını kaydetti.
Güney Afrika’da yaygın elektrik kesintileri, grevlerin, tekrar eden şiddet ve yağma olaylarının, nitelikli iş gücü yetersizliğinin ve çalışma vizesi almada yaşanan zorlukların diğer problemler arasında yer aldığını belirten Erdoğan, ihracatın yüzde 92’sinin deniz yoluyla gerçekleştiği ülkede konteyner ulaşma sürelerinin 35-40 günü bulduğunun altını çizdi.
Sektörel fırsatlar
Erdoğan, Mercedes-Benz, Volkswagen, Ford, BMW, Nissan, Toyota ve Isuzu gibi motorlu taşıt üreticilerinin çeşitli modellerinin Güney Afrika’da üretildiğini kaydederek, ülkede otomotiv, otomotiv yedek parça ve aksesuar sektörlerinin önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.
Ağır vasıta araç pazarının da fazlasıyla gelişmiş olduğuna değinen Erdoğan, ülkede süregelen elektrik krizi nedeniyle yenilebilir enerji alanında faaliyet gösteren şirketler için de önemli fırsatlar bulunduğunu ifade etti.
Erdoğan, Türk film ve dizilerinin ülkede çok popüler olduğuna dikkati çekerek, bu açıdan tarihi konuların yanında modern dönemi anlatan yapımlarından Güney Afrika’da ilgiyle izlendiğine hatta yerel dillerde Afrikaans’a çevrildiğine değindi.