Rusya’dan dil öğrenmek için geldiği Türkiye’ye hayran kalan ve İstanbul’da yaşamaya başlayan Ekaterina Kovalchuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde Rusya ve komşu ülkelerden Doğu Karadeniz’e turlar düzenleyerek bölgenin tanıtımına katkı sağlıyor.
Kovalchuk, 13 yıl önce Rusya’nın Novorossiysk şehrinden dil öğrenmek için Türkiye’ye geldi. Bu süreçte Türkiye’ye hayran kalan Kovalchuk, İstanbul’da yaşamaya başladı.
Zaman zaman Rusya’daki ailesinin yanına giden ancak zamanının çoğunu Türkiye’de geçiren Kovalchuk, özellikle Doğu Karadeniz ve coğrafyasına tutkusu nedeniyle kendisini sosyal medyada “Katya Karadeniz” olarak tanıttı.
Sosyal medyada sık sık Karadeniz fotoğrafları paylaşarak bölgeyi tanıtmaya çalışan Kovalchuk, Rusya, Ukrayna, Belarus, Özbekistan gibi ülkelerden turistlerin bölgeye gelmesine ve doğanın keyfini doyasıya çıkarmasına destek verdi.
Talep üzerine sosyal medyadan düzenlediği turlarla Rusya ve çevre ülkelerden gelen turistlere Doğu Karadeniz’de rehberlik yapan Kovalchuk, AA muhabirine, bölgeye salgın döneminde 4 günlük turlar düzenlediğini söyledi.
Türkiye’ye yakın ve Rusça bilen ülkelerden ziyaretçilerin, salgın sürecinde Doğu Karadeniz’i tercih ettiğini belirten Kovalchuk, Karadeniz’in çok beğenildiğine işaret ederek “Türkiye’yi, Karadeniz’i bu açıdan kimse görmedi. Tahmin edemiyorlar. Fazla reklamı yapılmamış yerler. Bu nedenle çok şaşırıyorlar. Buralar çok farklı ülkelere benzetiliyor. Norveç, İsveç, İsviçre gibi ülkelere benzetiliyor.” dedi.
Ülkeler arası direkt uçuşların salgın nedeniyle kısıtlandığı süreçte tatilcilerin Türkiye ve Doğu Karadeniz’e gelmek için alternatifler geliştirdiğini aktaran Kovalchuk, “Son olarak Rusya Sahalin’den 12 kişilik grup geldi. Sahalin Rusya’nın diğer ucu. Buraya gelmek için dört uçak değiştirdiler. Nereden? Sahalin’den Moskova, Moskova’dan Minsk, Minsk’ten İstanbul, İstanbul’dan Trabzon. Sırf burayı görmek için.” diye konuştu.
Kovalchuk, ziyaretçilerin Fırtına Deresi’nde rafting yapmayı çok sevdiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Raftingi her tura eklemeye çalışıyoruz. Takım ruhu birleştirici oluyor. Genelde birbirini tanımayan insanlar geliyor. Raftingde herkes birbiriyle kaynaşıyor ve sonraki günlerde birbirlerine yardım ediyor. Tehlike hissi insanların birbirine yardım etmesini ve takım ruhu sağlıyor. Aslında hiç tehlikesi yok, çok keyifli.”
Doğu Karadeniz turunun Trabzon, Rize ve Artvin yaylalarını ve doğasını kapsadığını dile getiren Kovalchuk, bölgeye gelen insanların çok memnun ayrıldığını sözlerine ekledi.
“Çok farklı bir deneyim yaşadım”
Rusya’da gelen Almira Karasoviç, İstanbul’a geldikten sonra Kapadokya’yı gezdiğini ve ardından Karadeniz turuna çıktığını aktardı.
Çok farklı bir deneyim yaşadığını aktaran Karasoviç, “Çok keyifli bir dinlenme oldu. Rafting özellikle hiç planımızda yoktu. Yapmayı planladık ve harika bir deneyim oldu. Önerilince biraz çekinmiştim ama şimdi mükemmel hissediyorum.” dedi.
Karasoviç, tatilinin çok keyifli geçtiğini vurgulayarak, “Çok uzun bir yolculuk yaptım. Karadeniz’deki ortam daha sakin ve doğal. Pandemiyi bile unutturdu. Çok keyifli bir turun ardından geri döneceğiz. Çok mutlu ve keyifli bir tatil geçiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Rusya’dan gelen Irina Voronova ise Türkiye’ye ilk defa geldiğine işaret ederek, şunları söyledi:
“Çok beğendim. Gidince bütün arkadaşlarıma burada yaşadıklarımı anlatacağım. Çok ülke gezdim, çok yer gördüm ama burası bir başka güzel. Bali ve Tayland’da rafting yaptım ama burası çok daha keyifli oldu. Rafting kaptanı çok profesyonel olduğu için çok keyif aldık.”