Yaşanan çeşitli gerilimlerin ardından son dönemde AB-Türkiye arasında olumlu gündeme odaklanılarak iş birliğini tekrar ön plana çıkarma ve ilişkileri yeniden canlandırma yönündeki gelişmeler dikkati çekiyor.
- AB Komisyonu Üyesi Varhelyi Ankara temaslarıyla ilgili olumlu mesajlar paylaştı
Bu çerçevede her iki tarafa da fayda sağlayacak konuların başında ekonomik ilişkileri daha da canlandırmak ve bunun ana unsuru olan Gümrük Birliği’nde yaşanan sıkıntıları giderecek adımlar atmak ön plana çıkıyor.
Türkiye ve AB arasında 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği, geçen 28 yılda değişen küresel ticaret uygulamalarıyla ortaya çıkan yeni sorunlar karşısında yetersiz kalıyor.
Karşılıklı yıllık ticaret 200 milyar doları bulmasına rağmen, Gümrük Birliği’nin günümüz ticaretindeki gereksinimlere uyum sağlaması için hızla güncellenmesi gerekiyor.
Her iki taraf da bu durumun farkında ancak son yıllarda ilişkilerde yaşanan gerilimler özellikle AB tarafının bu alanda somut adım atmamasıyla sonuçlanmıştı.
Özellikle Türkiye’deki seçim sürecinin sona ermesi ve başta Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere küresel sınamaların Türkiye’nin kritik rolünü tekrar ortaya koyması ile karşılıklı diplomatik adımlar, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği hakkında daha iyimser bir ortama neden oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu konuda yaptığı son açıklamasındaki, “Avrupa Birliği ile ticaretimize yeni bir boyut kazandırmak üzere Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız” ifadesi ilişkilerin ilerletileceği ana unsurlardan birinin de ticaret olduğunu ortaya koydu.
AB’den üst düzey ziyaret
AB Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’nin bu hafta gerçekleştirdiği Ankara ziyareti, AB’nin kilit ortak ve aday ülke olan Türkiye ile ilişkileri ileriye taşıma çabalarını yoğunlaştırmayı amaçladığını somutlaştırdı.
Varhelyi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Temaslarında Türkiye ile Gümrük Birliği, piyasaya erişim ve vize kolaylaştırması alanlarında ilerlemeye hazır olduklarını belirten Varhelyi, bu konulara ilişkin oldukça iyimser olduğuna işaret etti.
İlerlemede kararlılık
Varhelyi, ilişkilerde hızla ilerlenmesi mümkün olan alanları, Gümrük Birliği, piyasalara erişim, enerji, teknoloji ve gıda olarak sıraladı ve bu konularda yıl sonuna kadar somut olumlu adımlar atılabileceğine dikkati çekti.
Ticaret Bakanı Bolat’la yaptığı görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Varhelyi, “Türkiye, AB’nin 6’ncı en büyük ticaret ortağıdır. Gümrük Birliği’nin güncellenmesini de göz önünde bulundurularak, ticareti rahatsız eden unsurlarla hızlı bir şekilde mücadele edilmesinde daha fazla ilerleme sağlamaya kararlıyız.” mesajını paylaştı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, Varhelyi ile yaptığı görüşmede Gümrük Birliği konusunda somut adımların neler olabileceğini konuştuklarını, Gümrük Birliği güncellemesiyle ilgili müzakerelerin bir an önce başlaması konusunda hemfikir olduklarını, gelecek hafta itibarıyla heyetlerin bir araya geleceğini, çalışmaların hız kazanacağını ifade etti.
Teknik düzeyde çalışmalar başlıyor
Ticaret Bakanı Bolat ise Varhelyi ile yaptığı toplantıya ilişkin, “Görüşmede Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecine yönelik müzakerelerin başlatılması için ortak tartışma konularımızı, yeşil dönüşüm başta olmak üzere AB ile ortak projelerimizi, özellikle bu alanlarda AB ile finansman alanındaki iş birliğimizi ele aldık. Ekim ayında ticaret çalışma grup toplantılarında teknik düzeyde çalışma başlayacak. Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı AB ile ticari ve ekonomik iş birliğini karşılıklı adımlarla çok daha yukarılara taşıyacağız.” açıklamasında bulundu.
Gümrük Birliği hakkında
AB ve Türkiye arasında malların serbest dolaşımını ve ortak bir dış tarifenin uygulanmasını düzenleyen Gümrük Birliği’nin mevcut durumda kapsamı işlenmiş tarım ürünleri de dahil sanayi ürünleriyle sınırlı.
Gümrük Birliği ile birlikte Türkiye- AB arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük vergileri, miktar kısıtlamaları ve eş etkili önlemler ortadan kalkmış oldu. Böylece Türkiye, üçüncü ülkelere yönelik AB’nin belirlediği ortak gümrük tarifesini uygulamaya koydu.
Sorunlar
Gümrük Birliği, Türkiye’ye ekonomik olarak pek çok kazanım sağlamış olmasına karşın eskimiş yapısında çok sayıda sorun mevcut. AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye’nin doğrudan taraf olmaması, Türkiye’den araçlara uygulanan kara yolu kotaları, Gümrük Birliği’nin işleyişiyle ilgili danışma ve karar alma mekanizmalarında Türkiye’nin yeterli ölçüde yer almaması en önemli sorunlar arasında.
Dünya ticaretindeki yeni uygulamalar karşısında ortaya çıkan sorunların giderilmesi için Gümrük Birliği’nin hızla güncellenmesi önem taşıyor. Gümrük Birliği kapsamının kamu alımları, hizmetler ve tarım sektörlerini de içerecek şekilde genişletilmesi karşılıklı ticareti artırmak için önemli.
AB’nin ticaretle ilgili konularında ve üçüncü ülkelerle yapacağı ticaret anlaşmalarında alınan kararlar Gümrük Birliği dolayısıyla Türkiye’yi doğrudan etkiliyor. Buna rağmen Türkiye’nin ticaret anlaşmalarındaki konuların müzakerelerinde masada yer almaması sorunlara neden oluyor.
Gümrük Birliği’ndeki yapısal sorunların bir kısmı Türkiye’nin AB üyesi olmaması ve masada yer almamasından kaynaklanıyor.
Türkiye, Gümrük Birliği ile yaşanan sorun ve sıkıntıların derhal giderilmesi için yoğun görüşmeler yapıyor. Yıllık yaklaşık 200 milyar dolar seviyesindeki karşılıklı ticaretin daha da artması için mevcut Gümrük Birliği’nin hızla güncellenmesi gerekiyor.
Güncelleme konusunda yapılan çalışmalar 2014 yılında başlatılmış, müzakerelerin 2017 yılında başlaması öngörülmüştü ancak bu konuda AB tarafı somut adım atmadı.
Gümrük Birliği’ni güncellemeye ilişkin resmi müzakerelerin AB Komisyonu’nun Konsey’den yetki almasının ardından başlaması gerekiyor. Ancak üye ülkelerden oluşan AB Konseyi, bu konuda adım atmış değil.
Bu konuda somut adım atılması için AB üyesi bütün ülkelerin onayı gerekiyor.
Daha önce Almanya ve Hollanda çeşitli gerekçelerle bu alanda ayak diremişti. Ancak son dönemde bu ülkelerden konuyla ilgili olumsuz bir açıklama yapılmamış olması da bir mesaj niteliği taşıyor.
Şimdiye kadar siyasi nedenlerle adım atılmamış olan Gümrük Birliği güncelleme müzakereleri konusunda ilerleme sağlanmasında Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile ilişkilerin de belirleyici olması bekleniyor.
Türkiye-AB ilişkilerinde son dönem yaşanan olumlu gelişmelerin karşılıklı ekonomik faydaları olurken bunun Gümrük Birliği güncelleme sürecine katkı sunması da bekleniyor.