Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan yaklaşık üç ay sonra kurulan Türkiye-Kazakistan diplomatik ilişkilerinin, bu yıl 29. yılı kutlanıyor.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) bağımsızlığını 16 Aralık 1991’de kazanan Kazakistan ile onu ilk tanıyan ülke Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşu 2 Mart 1992 olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’nin bu ülkede görevlendirdiği ilk büyükelçisi Argun Özpay, Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’e 21 Nisan 1992’de güven mektubu sunarken, bu aynı zamanda bağımsız Kazakistan’daki ilk diplomatik misyon oldu.
Aynı yıl Nazarbayev, Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirerek Kazakistan’ın Ankara Büyükelçiliğinin açılışını yaptı. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel de 1992’de Kazakistan’a resmi bir ziyaret düzenledi ve iki ülke arasında başbakan düzeyinde ilk resmi ziyaret gerçekleşti.
Cumhurbaşkanları düzeyinde ilk resmi ziyaret ise 1993 yılında geldi. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Orta Asya’da SSCB’den bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetlerini ziyaret etti ve Kazakistan’da temaslarda bulundu.
İkili ticaret 29 yılda 103 kat arttı
Türkiye ile Kazakistan arasında, Nazarbayev’in 2009 yılındaki resmi ziyareti sırasında Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalandı. Bunun karşılığında 2012 yılında, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan ziyareti sırasında “Yeni Sinerji-Ortak Ekonomik Programı Eylem Planı”na imzalar atıldı.
İki ülke arasındaki ilk Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı, 2012’de Nazarbayev’in Türkiye ziyareti sırasında gerçekleşti.
Yapılan karşılıklı anlaşmalar ve iş birlikleri Kazakistan ile Türkiye arasındaki ticarete de yansıdı. İki ülke arasındaki ticaret 1992’de 30 milyon dolarken, bu sayı geçen yıl 103 kat artarak 3,1 milyar dolara ulaştı.
Bunun yanında Türkiye, Kazakistan’da 1992’den bu yana 4,3 milyar dolarlık yatırım yaparken, Kazakistan’ın ise Türkiye’de 1 milyar dolardan fazla yatırımı bulunuyor.
Yaklaşık 2 bin 700 Türk şirketinin faaliyet gösterdiği Kazakistan’da Türk şirketleri, tutarı 26 milyar dolardan fazla olan hükümet projelerinde müteahhitliği de üstlendi.
Türkiye, her yıl yaklaşık 400 Kazak öğrenciye “Türkiye Bursları” kapsamında burs verirken, ülkede bir de Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi bulunuyor.
“Kazakistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olması kardeşliğimizin bir mihenk taşıdır”
Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı, iki ülke arasında ilişkilerin tesisinin 29. yılı dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Kazakistan ve Türkiye ortak tarih, kültür, din ve dili paylaşan kardeş ülkelerdir. Kazakistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olması kardeşliğimizin bir mihenk taşıdır.” ifadelerini kullandı.
Nazarbayev’e güven mektubu sunan ilk diplomatın Türk diplomat olduğuna dikkati çeken Saparbekulı, Kazakistan’ın ilk büyükelçiliğinin de Ankara’da açıldığını söyledi.
Saparbekulı, ikili ilişkilerin son 29 yılda stratejik ortaklık düzeyine yükseldiğini belirterek “Kazakistan ve Türkiye kültürden eğitime, dış politikadan ekonomiye çeşitli alanlarda ortak strateji geliştirmektedir. Çünkü tarafların ulusal kimlikleri, dış politika anlayışları ve ekonomik çıkarları uyumludur.” dedi.
İki ülke arasındaki kültürel bağların, ilişkilerin temeli olduğunu söyleyen Saparbekulı, Türkiye’deki Türklerin Kazakistan’ı “Atayurt” olarak görmesinin Kazakistan’a ayrı bir sorumluluk yüklediğini belirtti.
Eğitim alanındaki iş birliğinin de meyvelerini verdiğine işaret eden Saparbekulı, 1990’lı yıllarda Türkiye’de eğitim alan Kazakların bugün ikili ilişkileri geliştirmeye ve ülke kalkınmasına katkı sunduklarını kaydetti.
Saparbekulı, iki ülkenin ortak kurumu olan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin bu alandaki iş birliğinin en somut örneği olduğunu vurgulayarak “Üniversitede eğitim alan gençlerimiz sadece Kazakistan-Türkiye iş birliğinin artmasına değil, genel olarak Türk dünyasının güçlenmesi için hizmet etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Kardeş Türkiye Kazakistan’ın önde gelen 10 ticaret ortağından biri”
Açıklamasında ikili ticari ilişkilere de yer veren Saparbekulı, 29 yılda ikili ticaretin 100 kattan fazla arttığını belirterek “Bu nedenle kardeş Türkiye’nin Kazakistan’ın önde gelen 10 ticaret ortağından biri olması bizim için büyük sevinç kaynağıdır.” dedi.
Türkiye’nin Kazakistan’a doğrudan yatırımlarının 2019’da 360 milyon dolarla rekor kırdığını, toplam doğrudan yatırımın ise 4,3 milyar dolar olduğunu söyleyen Saparbekulı, “2020 yılın ilk dokuz ayında ise Türkiye’den Kazakistan’a toplam 280 milyon dolardan fazla doğrudan yatırım gelmiş ve Türkiye’nin Kazakistan’daki yabancı yatırımlardaki payı ilk kez yüzde 2,23’e ulaşmıştır.” açıklamasında bulundu.
Saparbekulı, Asya ve Avrupa arasında ticaret ve ulaştırma hatlarının öneminin arttığının altını çizerek “Bu açıdan bakıldığında Türk Keneşi çerçevesinde Hazar üzerinden geliştirilmekte olan ‘Orta Koridor’ her iki ülkenin de çıkarlarına hizmet etmektedir.” ifadelerini kullandı.
İki ülkenin bölgesel politikalarının da birbiriyle uyumlu olduğunu belirten Saparbekulı, Türkiye ve Kazakistan’ın uluslararası platformlarda birbirlerini desteklediğini, bu durumun iki ülkeyi Asya ve Avrupa ile Doğu ve Batı arasında iş birliği kurulmasında önemli ülkeler haline getirdiğini ifade etti.