Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) “Türkiye 2021: Enerji Politikası Değerlendirmesi” adlı raporunun çevrim içi gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin son yıllarda enerji sektörünü dönüştürmek ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla birçok adım attığını dile getirdi.
Yenilenebilir enerjideki kurulu gücüyle Türkiye’nin Avrupa’da 6’ıncı, dünyada 13’üncü sırada yer aldığını ifade eden Bayraktar, “Geçen yıl devreye aldığımız yaklaşık 5 bin megavatlık kapasitenin neredeyse tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından geldi. Önümüzdeki 10 yılda her yıl bin megavat güneş ve bin megavat rüzgar enerjisi kapasitesini devreye almayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.
Bayraktar, bu hafta başvuruları alınan güneş enerjisinde mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ihaleleri için yatımcıların büyük ilgi gösterdiğini söyledi.
Türkiye’nin enerji piyasalarını daha temiz ve yeşil sistemlere dönüştürmek adına birçok adım attığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türkiye henüz Paris Anlaşması’nı onaylamadı. Paris Anlaşması’nda Türkiye’nin pozisyonunun gelişen bir ülke olarak adil şekilde tanımlanmasını istiyoruz. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede gösterilen küresel çabalara katkı yapmaya kararlı. Biz, eşit bir yaklaşımla hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuyu daha önce yapılan İklim Değişikliği Taraflar Toplantıları’nda (COP) dile getirdik. Önümüzdeki COP26 toplantısında umuyoruz ki bu konu daha yapıcı bir şekilde ele alınacaktır.”
“Yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki yüzde 42’ye yükseldi”
IEA Başkanı Fatih Birol da Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve çeşitliliğini sağlamada çok başarılı adımlar attığını anlattı.
Yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümeye dikkati çeken Birol, “Türkiye’nin elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2020’de yüzde 42’ye yükseldi. Bu oran son 10 yılda üç kat arttı.” dedi.
Birol, düşük karbonlu enerji kaynakları arasında yer alan nükleer enerjide Türkiye’nin ilk santralinin inşaat halinde olduğunu anımsattı.
Enerji verimliliğinin son yıllarda Türkiye’nin enerji politikasındaki önceliklerden birisi haline geldiğini kaydeden Birol, Türkiye’nin uzun dönemli emisyon hedeflerini belirlemesi, enerji verimliliği destek ve finansmanının güçlendirilmesi ve yenilenebilir enerjinin rolünün daha fazla artırılması tavsiyesinde bulundu.