Türkiye genelinde, 81 ilde ve 500’ü aşkın ilçede yapılanan Federasyon, özellikle çocuklara yönelik satranç faaliyetlerini resmi ve özel turnuvalarla 12 ay aralıksız olarak sürdürüyor.
Tulay, AA muhabirine, çocuklara ve gençlere daha fazla zaman ayırıp daha çok faaliyet yapma gayretinde olduklarını söyledi.
Son dönemlerde yürütülen projeler sayesinde altyapıda çok daha başarılı olduklarını belirten Tulay, bunun bir göstergesi olarak nisanda Rodos’ta düzenlenen Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası’ndan 16 madalya ve ülke şampiyonluğuyla döndüklerini dile getirdi.
“İlkokulun ilk üç yılında zorunlu ders yapılmasını istiyoruz”
Satrançta uluslararası düzeyde yukarıya doğru çok olumlu bir ivme kazandıklarını vurgulayan Tulay, “Türk satrancı, özellikle son yıllarda dünya satranç kamuoyunda, gerek okullardan başlayarak tüm ülkeye yaygınlaşması, gerek organizasyon yeteneği, gerekse özellikle alt yapılarda aldığı başarılar ve madalyalarla adından söz ettirir hale geldi. Dezavantajlı gruplar başta olmak üzere her kesime projeler yapıyoruz. Satranç herkes tarafından tanınsın, bilinsin ve oynansın istiyoruz. Projelerimizin karşılığını da çok güzel alıyoruz.” diye konuştu.
Tulay, satrancın bir spor branşından çok daha fazlası olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Konsantrasyon, zaman yönetimi, centilmenlik, plan, program gibi özelliklerinden dolayı aslında satrançla herkesin ilgilenmesi gerekiyor. Hatta okul öncesinden başlamak üzere en çok çocukların ilgilenmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın satrancı ilkokulun ilk üç yılında zorunlu ders yapılmasını istiyoruz. En büyük hedefimiz bu. Satranç okullarda yaygın ama devlet müfredatında zorunlu ders olması bizim için çok önemli olmakla beraber ülke geleceği açısından da çok önemli. ‘Satranca yatırım yapmak aslında geleceğe yapmaktır.’ diyoruz ve okullarda satrancın zorunlu ders haline gelmesi için çalışmalarımız devam ediyor.”
– “Biz oyunu anlatırken ‘Satranç engel tanımaz’ diyoruz”
Dezavantajlı gruplara yönelik projelerinden de ciddi geri dönüşler ve iyi sonuçlar elde ettiklerini vurgulayan Tulay şunları kaydetti:
“Sevgi ve çocuk evlerine açtığımız satranç sınıflarıyla oralardan Türkiye şampiyonu olabilecek çocuklar yetiştirdik. Ülkemizdeki tüm görme engelliler okullarına satranç sınıfları açtık. Aslında satranç görme engelliler ve diğer tüm engelliler için en rahat oynanabilen branş. Biz oyunu anlatırken ‘Satranç engel tanımaz.’ diyoruz. Çocuk cezaevlerinde satranç sınıfları açtık. Yeni bir proje olarak denetimli serbestlik kapsamındaki çocuklara ve kadınlara satranç sınıfları açıyoruz ve oralarda antrenörlük hizmeti veriyoruz. O kadar çok proje ve faaliyet programı var ki satrancın bugün geldiği noktayı kısaca özetleyecek olursak bugün 1 milyon 90 bin lisanslı sporcusu var.”