Türkiye’nin DM Daimi Temsilcisi Yıldız, BM Güvenlik Konseyi’nde, Suriye’de siyasi ve insani durumun ele alındığı oturumda konuştu.
Yıldız, “Suriye ihtilafı 14’üncü yılına girmesine rağmen kalıcı bir siyasi çözüm umudu halen belirsizliğini koruyor. Krizin ekonomik, güvenlik ve insani boyutları kötüleşmeye devam ederken, diğer büyük çaplı krizlerin artması Suriye’ye olan ilgimizi azaltmamalı.” ifadelerine yer verdi.
Ülkedeki mevcut durumun sürdürülebilir olmadığına değinen Yıldız, “Suriye konusunda yeniden enerjik bir odaklanmaya ihtiyaç var.” dedi.
Türk Büyükelçi, 2254 sayılı Güvenlik Konseyi kararı temelinde Suriye halkının meşru taleplerini dikkate alan siyasi süreci yeniden canlandırmadan, “Suriye’de hiçbir şeyin olumlu yönde ilerleyemeyeceğinin açık olduğunu” belirtti.
“Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlerine yönelik koşulların yaratılması, krizin çözümüne yönelik tüm çabaların bir parçası olmalıdır.” diyen Ahmet Yıldız, Suriye rejiminin bu konuda “birincil sorumluluğunu üstlenmesi” gereğini vurguladı.
Yıldız, “Benzer şekilde, uluslararası toplum, kuzeybatı Suriye’deki istikrar çabalarını desteklemek de dahil olmak üzere, konuyu dışsallaştırmadan mültecilerin geri dönüşüne yönelik çabaları aktif olarak desteklemelidir.” diye ekledi.
Sınır kapılarının açık kalmasının önemini hatırlattı
BM Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, Suriye’de hayat kurtaran yardımların “engelsiz sürekli ve öngörülebilir şekilde” ulaştırılmasının yanı sıra, “yeterli ve sürdürülebilir insani finansmanın” Suriye ihtilafına etkili şekilde çözüm bulmak için “ihtiyaç duyulan bütünsel yaklaşımın kritik bir parçası” olduğunu belirtti.
Yıldız, “Buna göre, insani ihtiyaçlar devam ettiği sürece Suriye’ye yönelik sınır ötesi yardım sevkiyatı için mevcut üç sınır kapısının kullanılmaya devam edilmesini bekleme hakkımız var.” diye konuştu.
“Güvenlik Konseyi bu konuyla yakından ilgilenmeye devam etmelidir.” diyen Yıldız, özellikle, Suriye’de insani yardıma muhtaç kişilerin 16,7 milyona ulaştığı bir dönemde, “insani yardım finansmanındaki ciddi düşüşün endişe verici olduğuna” vurgu yaptı.
Büyükelçi Yıldız, BM tarafından, “Suriye’nin Tümü” yaklaşımı çerçevesinde, daha fazla gecikmeden, BM Suriye Krizi Bölgesel İnsani Yardım Koordinatörü pozisyonuna uygun bir atama yapılması yönünde çağrıda bulundu.
Terör örgütlerinin bölgedeki olumsuz etkilerine değindi
Türkiye’nin Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, Suriye’deki Allouk su istasyonunun, Derbasiye trafosundan gelen elektrikle çalıştığını, PKK/YPG/sözde “SDG” terör örgütünün kontrolündeki Derbasiye trafosunda yaşanan elektrik kesintisinin, Allouk su istasyonunun çalışmasına engel olduğunu, terör örgütünün “vahim ihlalleri, baskıları ve saldırılarının hız kesmeden devam ettiğini” söyledi.
Yıldız, “Yerel büroların PKK/YPG/sözde ‘SDG’ tarafından yakılması, bunun açık göstergesidir. Ayrıca Deyrizor bölgesindeki yerel aşiretlerin tepkileri de diğer bir delildir.” dedi.
Türk Büyükelçi, sözde “Toplumsal Mutabakat” temelinde kurumlar kuran ve bunun uygulanmasını denetleyecek sözde bir “mahkeme” oluşturan terör örgütünün, önümüzdeki ay sözde “yerel seçim” düzenlemeye hazırlandığına dikkati çekti.
“Bu çabanın, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve birliğine tamamen aykırı olduğu çok açıktır.” diyen Ahmet Yıldız, terör örgütünün sözde seçim çabasını desteklemenin, “Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına aykırı hareket etmek” anlamına geleceğini belirtti.
Yıldız, “Türkiye, Suriye’de kalıcı bir çözüme ulaşmaya yönelik uluslararası çabaları desteklemeye devam edecektir.” diye ekledi.