Türkiye’de genel nüfus içerisinde Hepatit B görülme sıklığı, 2020’de 725 akut Hepatit B vakası ile 100 binde 0,9’a geriledi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünyada yılda 1,1 milyon kişi viral hepatitler nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Verilere göre, 9,4 milyon kişinin kronik Hepatit C enfeksiyonu tedavisine erişebildiği, kronik Hepatit B enfeksiyonu olanların yüzde 10’unun tanı aldığı ve bu kişilerin yüzde 22’sinin tedaviye ulaşabildiği, ayrıca dünya genelinde çocukların yüzde 42’sinin Hepatit B aşısının ilk dozuna erişim sağlayabildiği tahmin ediliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında, 2030’a kadar hepatitin elimine edilmesi amacıyla “Viral Hepatitler Küresel Sağlık Sektörü Stratejisi 2016-2021″i uygulamaya alan DSÖ, bu yıl, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nün temasını “Kovid-19 pandemisine rağmen, hepatitler bekleyemez” olarak belirledi.
Türkiye’de de Sağlık Bakanlığınca yürürlüğe konulan “Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı 2018-2023” ile viral hepatitler konusunda toplumsal farkındalığın artırılması, hastalığın erken tespiti ve tedavisi ile bulaşmanın önlenmesine yönelik çok sayıda faaliyet yürütülüyor.
Tüberkülozdan sonra en sık ölüme yol açan enfeksiyon hastalığı
AA muhabirinin, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, “karaciğer iltihabı” olarak tanımlanan hepatit, tüberkülozdan sonra en sık ölüme yol açan enfeksiyon hastalığı olarak kabul ediliyor.
Birçok nedene bağlı gelişebilen viral hepatitlere, başta Hepatit A, B, C, D ve E virüsleri olmak üzere farklı virüs tipleri sebep olabiliyor. Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabiliyor.
Hepatit A görülme sıklığı 100 binde 0,12’ye düştü
Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A, ileri yaşlarda ise şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere neden olabiliyor.
Türkiye’de hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı, sosyoekonomik koşullarla ilgili göstergelerin iyileşmesi ve 2012 sonu itibarıyla başlayan Hepatit A aşı uygulamaları sonucunda, bu hastalığın görülme sıklığı 2019’da 100 binde 0,30’a, 2020’de ise 97 vaka ile 100 binde 0,12’ye düştü.
Sağlık kuruluşlarında çocuklara 18. ve 24. aylarda, risk grubundaki kişilere de en az 6 ay ara ile 2 doz halinde ücretsiz Hepatit A aşısı uygulanıyor.
Hepatit B’den korunmanın en etkili yolu aşılanma
Hepatit B ve Hepatit C, kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu ile sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle kullanılmış enjektör, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla, sterilize edilmemiş araçlarla dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla bulaşabiliyor.
Taşıyıcılarının aile içi temasıyla, doğum veya sonrasında anneden bebeğe geçebilen Hepatit B ve C, güvenli olmayan cinsel ilişkiyle de yayılabiliyor.
Hepatit C virüsü, Hepatit B bulaşma yolları ile benzer olmakla birlikte enfekte kan ve kan ürünleri ile doğrudan temasla yayılıyor, enfekte kan ile temas etmiş diğer vücut sıvıları da bulaşma açısından kaynak olabiliyor.
Hepatit B’den korunmanın en etkili yolunun aşılanma olduğu belirtiliyor. Türkiye’de rutin çocukluk çağı aşı takvimine 1998’de Hepatit B aşısı eklenirken, 2005-2009 yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları ile risk grubu aşılamaları uygulamaya alındı. Bakanlığın, Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında, yüksek öncelikli stratejileri arasında yer alan Hepatit B aşılamaları, bebeklere, ilk dozu doğumda, 2. ve 3. dozları ise 1 ve 6 aylıkken, risk grubundaki kişilere ise 0, 1 ve 6 ay takvimi ile 3 doz olarak ücretsiz yapılıyor.
5 yaş altında Hepatit B vaka sayısı 7
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin başarı göstergelerinden birini de “5 yaş altı çocuklarda akut Hepatit B hastalığı görülme sıklığının 100 binde 1’in altına indirilmesi” oluşturuyor. Türkiye, 2009 itibarıyla ulaştığı bu hedefi halen sürdürüyor.
Türkiye’de 1990’da 5 yaş altı 370 olan akut Hepatit B vaka sayısı, 2020 itibarıyla 7’ye düştü. Bu yaş grubu çocuklarda, 1990’da 100 binde 6,2 olan akut Hepatit B görülme sıklığı 2018, 2019 ve 2020 yıllarında 100 binde 0,11 olarak saptandı.
Ayrıca 15 yaş altı Hepatit B vaka görülme sıklığı da 2018, 2019 ve 2020 yılları itibarıyla 100 binde 0,1’e geriledi.
Hepatit B hastalığının özellikle 25 yaş altı kişilerde görülme sıklığı çok azalırken, tespit edilen yeni vakaların büyük kısmını 25-29 yaş grubu ve üzerindeki kişiler oluşturuyor. Türkiye, Hepatit B görülme sıklığının azaltılmasında bu yaş grubunda da önemli başarılar elde etti. Bakanlığın verilerine göre, genel nüfusa orantılandığında 2020’de Hepatit B görülme sıklığı, 725 akut Hepatit B vakası ile 100 binde 0,9’a düştü.
Hepatit C tedavisinde yüzde 95’in üzerinde iyileşme sağlanıyor
Henüz aşısı bulunmayan Hepatit C virüsüne karşı ise kullanılmaya başlanan yeni ilaçlarla tedavide yüzde 95’in üzerinde iyileşme sağlanıyor. Bu tedavi de vatandaşlara Genel Sağlık Sigortası kapsamında ücretsiz sunuluyor.
Hepatit B virüsü enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açan Hepatit D ise kan ve kan ürünleri temasıyla, kas içi veya damar içi enjeksiyonlarla, deri ve mukoza yoluyla ve cinsel yolla bulaşabiliyor.
Tedavisi ve aşısı bulunmayan Hepatit E virüsü ise dışkıyla temas yolu ile bulaşıyor. Vahşi ve evcil hayvanlarda bulunan Hepatit E, akut enfeksiyona yol açıyor. Gebelikte geçirildiğinde daha ciddi seyreden Hepatit E, özellikle gebeliğin son 3 aylık döneminde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabiliyor.
Aşı dışında hepatitlerden korunmanın en etkili yolunu, bulaşa karşı koruma önlemlerinin alınması oluşturuyor.