Prematüre bebeklerin yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekmek, toplumda bu konuda bilinç düzeyinin artmasını sağlamak amacıyla dünya genelinde her yıl 17 Kasım “Dünya Prematüre Günü” olarak kutlanıyor.
AA muhabirinin gün dolayısıyla Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edindiği bilgilere göre, normal gebeliğin süresi ortalama 40 haftayken, 37 haftadan önce doğan bebekler “prematüre” olarak kabul ediliyor.
Doğum ne kadar erken olursa bebeğin sağlığıyla ilgili riskler de o kadar artıyor. 28 hafta altında doğan çok küçük prematüre bebekler en yüksek riskli grubu oluştururken, 28-31 hafta arası orta dereceli riskte, 32-26 hafta arasında doğanlar ise en düşük riskte kabul ediliyor.
Dünya genelinde yılda 15 milyon bebek prematüre doğuyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ülkelerin prematüre doğum oranlarının yüzde 5-18 arasında değiştiğini ifade ediyor. DSÖ verilerine göre, dünya genelinde yılda 15 milyon bebek prematüre olarak doğarken, 1 milyonun üzerinde bebek bu nedenle 1 yaşını tamamlayamadan hayatını kaybediyor.
Prematüre doğum oranları Türkiye’de de dünyadakine benzer bir seyir izliyor. 2021’de doğan 1 milyon 79 bin 842 bebeğin yüzde 12’si prematüre olarak dünyaya geldi. Bu bebeklerin yüzde 88,5’i 32-36 haftalıkken, yüzde 11,5’i de 32 haftanın altında hayata merhaba diyor.
En önemli nedeni yüksek riskli gebelikler
Özellikle organ ve doku sistemleri yeterince gelişmeden dünyaya gelen prematüre bebekler, normal sürelerinde doğmuş olan bebeklere göre, öğrenme ve davranış bozuklukları, serebral palsi, algısal eksiklik, enfeksiyonlar ve kronik hastalıklar açısından daha yüksek risklere maruz kalıyor.
Prematüre doğumların önemli bir bölümü yüksek riskli gebeliklerden kaynaklanıyor. Ayrıca küçük yaşta gebelik, sık aralıklı doğum, yetersiz beslenme ve yetersiz gebelik bakımı, çoğul gebelikler gibi nedenler de prematüre bebek doğurma riskini artırıyor.
Çoğul gebeliklerde de genellikle bebek sayısı arttıkça gebelik süresi kısalıyor. İkiz bebeklerde 35 haftalık doğum oranı normalden 2 kat, 33 haftalık doğum oranı 3 kat, 29 haftalık doğum oranı ise 4 kat daha fazla. Türkiye’de çoğul gebelikler yüzde 2,3 oranında görülüyor.
Anne adayları doğum öncesinden itibaren her aşamada destekleniyor
Prematüre doğumun engellenmesinde doğum öncesi bakım, özellikle riskli gebeliklerin uygun şekilde takip edilmesi, acil durumlarda gereken müdahalelerin yapılması büyük önem taşıyor.
Sağlık Bakanlığı, anne adaylarına, aile hekimlikleri ve hastanelerde doğum öncesi bakım ve takip, tetanosa karşı bağışıklama, destekleyici demir tedavisi, yeterli iyot alımının teşvik edilmesi, dengeli beslenmeye yönelik danışmanlık, gebelikteki enfeksiyonların tespit ve tedavisi, kan basıncı kontrolü ve emzirme eğitimi gibi birçok hizmeti sunuyor.
İlçe Sağlık Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri ya da Sağlıklı Hayat Merkezlerindeki Gebe Bilgilendirme Sınıfları ile hastaneler bünyesindeki Gebe Okulları ile Doğuma Hazırlık ve Danışmanlık Merkezlerinde de isteyen tüm kişilere doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemler hakkında destek olunuyor.
Hamilelik planlamasından itibaren düzenli kontroller aksatılmamalı
Sağlıklı hamilelik dönemi ve sağlıklı bebek dünyaya getirebilmek için anne adaylarının özen göstermesi gereken bazı hususlar bulunuyor.
Bu kapsamda hamilelik düşünüldüğü süreçten itibaren aile hekimi veya kadın doğum uzmanına düzenli kontroller için başvurulması, hekime sağlık geçmişiyle ilgili bilgilerin doğru ve eksiksiz verilmesi, gebelik planlandığında ya da fark edildiği andan itibaren en kısa sürede sigara kullanımının bırakılması önem taşıyor.
Ayrıca hamilelik döneminde alkol, uyuşturucu ve bağımlılık yapıcı maddeleri kullanmamak, reçete edilmemiş ilaçlardan uzak durmak, yeterli ve dengeli beslenmek, gebelik sürecince sağlıklı kilo kontrolünün sağlanması, ağır işlerden ve ağır kaldırmaktan kaçınmak, uzun süre ayakta kalmamak, stresten uzak durmak, fiziksel hareketi ihmal etmemek, nefes teknikleri gibi rahatlama yollarını kullanmak, enfeksiyonları engellemek için kişisel hijyene ve tüketilen gıdalara dikkat etmek de sağlıklı doğumun temellerinin atılmasını sağlıyor.
Daha önce prematüre doğum yapanların hamileliği planlama sürecinden itibaren sağlık kuruluşuna başvurması, rahim ağzı yetmezliği olanların kadın doğum uzmanlarının yönlendirmeleri doğrultusunda tedavisini yaptırması, kronik hastalığı olan anne adaylarının düzenli kontrollerini ihmal etmemesi gerekiyor.
Erken doğum hastalık olarak algılanmamalı
Bebek ve anne adayları için en sağlıklı seçeneğin zamanında ve normal doğum olduğu belirtiliyor. Fakat bebeğin sağlığı için bazı riskler oluştursa da erken doğumun hastalık olarak algılanmaması gerekiyor.
Prematüre bebekler de normal gelişim süreci geçirebilecek üretken ve sağlıklı bir yaşam kapasitesine sahipler ancak bu kapasiteyi kendi başlarına harekete geçirme noktasında sorunlarla karşılaşabiliyorlar.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de her geçen gün gelişen bilgi ve teknolojik ilerlemeler, hastanelerde yenidoğan bakımıyla ilgili sunulan hizmetler, prematüre bebeklerin yaşatılması ve sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılmasını sağlıyor.