Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) geçen yılın eylül-ekim döneminde Türkiye’de nakit kullanım alışkanlıklarını anlamaya ve nakdin ödeme yöntemleri içindeki önemini incelemeye yönelik yaptığı Nakit Kullanım Alışkanlıkları Anketi’nin sonuçları, Merkezin Güncesi’nde yayımlandı.
Türkiye genelini temsilen 16-65 yaş arası 1.200 kadın ve 1.200 erkeğin katıldığı ankette, katılımcıların yüzde 46,1’i düşük eğitim ve yüzde 56,2’si düşük finansal okuryazarlık seviyesinde olduğu görüldü.
Anket sonuçlarına göre, bireylerin yüzde 32,3’ü gelirinin tamamını nakit olarak, yüzde 30,3’ü ise tamamını banka hesabı üzerinden elde ediyor. Gelirinin tamamını veya çoğunluğunu nakit olarak elde edenlerin oranı yüzde 55,1 düzeyinde gerçekleşti. Eğitim düzeyi arttıkça geliri nakit olarak elde etme oranının da azaldığı gözlendi.
Olağan bir günde cüzdanda taşınan medyan para miktarı 150 lira iken, demografik özelliklere göre cüzdanda taşınan ortalama para miktarının değiştiği dikkati çekti. Bu doğrultuda 40-54 yaş grubu, kendi hesabına çalışanlar, yüksek eğitim ve yüksek gelir düzeyine sahip kişilerin gün içinde cüzdanlarında daha fazla nakit taşıdığı, yüksek finansal okuryazarlık düzeyine sahip bireylerin ise cüzdanlarında daha az nakit taşıdığı görüldü.
ATM’den veya bankadan bir defada çekilen nakit para tutarının medyanı 500 lira, ortalaması 963 lira olarak hesaplandı. Anket sonuçları, bu tutarın emekliler, 55-64 yaş arasındakiler, en yüksek gelir grubundakiler ve yüksek finansal okuryazarlık seviyesindekiler için daha fazla olduğu ortaya koydu.
Eğitim düzeyi ve gelir seviyesi arttıkça nakit kullanım oranı azalıyor
Anket sonuçlarına göre, bireyler kendilerini harcamalarda “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımladı.
Ödeme yöntemlerine göre kendini tanımlama şekilleri demografik özelliklerine göre farklılık gösterdi. Kendini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlama 16-24 yaş ve 65 yaş üstü gruplarda daha yaygınken, kendi hesabına çalışanlarda diğer meslek gruplarına göre daha düşük oranda oldu. Öte yandan eğitim düzeyi ve gelir seviyesi arttıkça kendini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlayanların oranı azaldı.
Finansal kapsayıcılık ve kayıt dışılık, bireylerin kullandıkları ödeme araçlarına göre kendilerini tanımlama şekillerinde etkili oldu.
Buna göre, katılımcıların yüzde 18,3’ünün herhangi bir bankada mevduat hesabı bulunmazken, çalışma hayatında aktif olarak bulunan katılımcıların yüzde 19,1’i herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı değil. Kendini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlamanın, herhangi bir bankada mevduat hesabı bulunmayan katılımcılar ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayan katılımcılar arasında ise çok daha yaygın olması dikkati çekti.
Gelecek dönemde nakit kullanımında kayda değer bir düşüş yaşanmayacak
Ankete katılanlar arasında, gelecek bir yıl içinde nakit parayı daha fazla kullanacağını belirtenlerin oranı daha az kullanacağını bildirenlere göre daha fazla oldu. Bu durum, gelecek dönemde nakit kullanımında kayda değer bir düşüş yaşanmayacağına işaret etti.
Bireylerin nakit tercih etmesinde alışkanlık, satıcının tercihi, gizlilik, yaygınlık, harcamaları kontrol etme kolaylığı, fiyat avantajı, maliyetin düşük olması, kullanım kolaylığı, güvenlik ve hız gibi faktörler öne çıktı.
Anket kapsamında ayrıca, 1.537 katılımcıya hafta sonu dahil 4 gün boyunca yaptıkları tüm işlemleri kaydetmeleri için ödeme günlüğü formu verildi. Ödeme günlüğü sonuçlarına göre nakitle yapılan alışverişler, alışveriş noktalarında yapılan toplam alışverişlerin işlem sayısı bazında yüzde 89,5’ini, tutar bazında yüzde 76’sını oluşturdu. Bu çerçevede, Türkiye’de nakit kullanım oranının Avro Bölgesi’ndeki ülkelerde ödeme günlüklerine göre hesaplanan nakit kullanım oranlarına kıyasla oldukça yüksek olduğu görüldü.
Anket sonuçları, her ne kadar kartlı ödemeler günlük hayatta önemli bir yer edinse de, Türkiye’de nakdin diğer ödeme yöntemlerine göre çok daha baskın olduğunu, nakdin kısa vadede diğer ödeme yöntemlerine karşı önemini koruyacağına işaret etti.