Ercan, 4 Mart Obezite Günü dolasıyla AA muhabirine, günümüzde obezitenin her yaş grubunu etkilediğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün obeziteyi küresel bir salgın olarak tanımladığını belirten Ercan, “Dünyada obezite yüzde 20’nin üzerine çıkmıştır. Türkiye’de ise nüfusun yüzde 17’sinin obez olduğu saptanmıştır. Cinsiyete bakacak olursak kadınların yüzde 20,9’unun, erkeklerin ise yüzde 13,7’sinin obez olduğu saptanmıştır.” dedi.
Obezitede en büyük faktörün hareketsizlik olduğunu vurgulayan Ercan, obezitenin sadece estetik bir sorun değil, karmaşık bir kronik hastalık olduğuna dikkati çekti.
Obezitenin dünya çapında ölüm nedenlerinin başında gelen bir dizi kronik hastalık riskini arttıran çok önemli tıbbi sorun olduğunu ifade eden Ercan, “Obezite metabolik sendrom, kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, felç, karaciğer hastalıkları, bazı kanser türleri, solunum hastalıkları, uyku apnesi, kas sistemi hastalıkları ve cinsel sorunlara yol açar.” dedi.
“Hareket ederek obezitenin üstesinden gelin”
Prof. Dr. Ercan, tüketilen besinlerle enerji alımını azaltmak, doğru ve daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenin, obezitenin üstesinden gelmenin ilk adımlarını oluşturduğunu vurguladı.
Obezite ile mücadelenin ilk şartının sağlıklı beslenme olduğunun altını çizen Ercan, şunları söyledi:
“Kilo vermek için sihirli bir diyet yoktur. Obeziteyi önlemenin en önemli stratejileri sağlıklı beslenme davranışları, düzenli fiziksel aktivite ve hareketsiz kalarak televizyon, video izlemek, bilgisayar oyunu oynamak gibi aktivitelerin azaltılmasıdır.
Daha sağlıklı yiyecekleri tam tahıllar, meyve ve sebzeler, sağlıklı yağlar ve protein kaynakları ve içecekleri seçmeliyiz. Sağlıksız besinlerin, rafine edilmiş tahıllar ve tatlılar, patates, kırmızı et, işlenmiş et ve içeceklerin şekerli içeceklerin sınırlandırılması gerekir. Fiziksel aktivitenin arttırılması, televizyon izleme veya bilgisayarda geçirilen süre ve diğer oturma süresinin sınırlandırılması obeziteyle mücadelede önemli rol oynayacaktır.”