Dünya Prematüre Günü dolayısıyla TÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı’nda düzenlenen etkinliğe, prematüre doğan ve sağlıklı bir şekilde hayatını sürdüren çocuklar, aileleri ve sağlık çalışanları katıldı.
Prof. Dr. Acunaş, burada yaptığı konuşmada, 37 gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin prematüre olarak tanımlandığını, bebek ne kadar erken doğarsa sorunların ona bağlı olarak arttığını belirtti.
Acunaş, Dünya Prematüre Günü’nün prematüre doğumlar ve sonraki sürecin anlaşılması açısından önemli bir farkındalık günü olduğunu ifade etti.
Prematüre doğan bebeklerin çok zor ve meşakkatli bir sürecin ardından yaşama tutunduğunu dile getiren Acunaş, “Hepimizin amacı bu bebeklerimizi hayatta tutabilmek ve sorunsuz yaşamasını sağlamak. Sorunlar az değil, çok zor süreçlerden geçiliyor. Bu süreçte büyük emek veren sağlık çalışanlarını kutluyorum.” dedi.
Erken doğum görülme oranının arttığını belirten Acunaş, şunları kaydetti:
“Türkiye’de her 100 bebekten 15’i prematüre doğuyor, bu oran giderek de artıyor. Yüzde 11’lerdeydi, günümüzde yüzde 15’lere doğru çıktı. Çünkü yardımlı üreme teknikli, tüp bebek gibi teknikler giderek artıyor. Şu anda en önemli bebek ölüm nedeni. Yenidoğan ölümlerinin ilk sırasında prematüre bebeklerin sorunları ortaya çıkıyor. Yaşam sınırımız 23 hafta, en riskli grup 32 haftadan önce doğan bebekler. 30 haftadan önce doğduysa risk daha çok artıyor.”
Prof. Dr. Acunaş, annenin mevcut hastalıklarının prematüre doğum riskini artırdığını, gebelik sürecinde sigara içilmesinin prematüre doğum ihtimalini yükselttiğini sözlerine ekledi.