ABD’de Anadolu’dan kaçırılan binlerce yıllık heykelciklerin satışa çıkarılması karşısında harekete geçen Türkiye’nin New York’taki Christie’s Müzayede Evi’nde tutulan ‘Guennol Stargazer’ (Guennol Yıldız Gözlemcisi ya da Yıldız Avcısı) diye bilinen heykelciğin iadesi için verdiği mücadelede yeni bir safhaya geçildi.
The New York Times gazetesinin mercek altına aldığı davaya konu olan heykelcik, 6 bin yaşında. 23 cm boyundaki mermerden oyulmuş, soyut biçimli, perdahlı kadın figürünün başı gökyüzüne bakıyormuş gibi hafifçe yukarı doğru kalkık.
1960’larda ABD’ye götürülen, tenis yıldızı, koleksiyoner Alastair Bradley Martin ile eşi Edith’in mülkiyetine geçen, 2017’de Christie’s tarafından açık artırmaya çıkarılan heykelcik için devreye giren Ankara, müzayede evine ‘yağmalanmış tarihi eser’ davası açmış, mahkemeden ‘ülkede bulunan tarihi eserlerin geniş kapsamlı sahipliğini’ gösteren 1906 tarihli bir Osmanlı kararnamesini kanıt kabul ederek eserin gerçek sahibinin kendisi olduğunun teyit edilmesini istemişti.
Buna rağmen açık artırma yapıldı, ancak idole 14.4 milyon dolarlık teklif veren kimliği belirsiz alıcı daha sonra çekildi.
Christie’s Rockefeller Plaza’da bir kasada tutulan heykelciğin geleceğiyle ilgili dava ise bugün Manhattan’daki Federal Bölge Mahkemesi’nde başladı.
Davacı Türk hükümetinin avukatları, Christie’s ile idolü satışa çıkaran Michael Steinhardt’ın, eserin şüpheli bir geçmişe sahip olduğunu kabul etmesi gerekirken Türkiye’nin mülkiyet yasalarını tamamen ve mantıksız şekilde ihlal eden şekilde hareket ettiği suçlamasında bulunuyor.
Savunma avukatları ise Türkiye’nin kendi mülkiyet yasasına göre sahipliğini kanıtlayamayacağını, müzayede planlanana dek eser hakkında konuşmamasının, idolü adil şekilde sahiplenmesini imkansız kıldığını iddia ediyor.
Türkiye’yi temsil eden avukatlardan biri olan Victor J. Rocco, cuma günü, Steinhardt’a, antik sanat eserleri satıcıları ve aracıları hakkındaki fikrini sordu.
Steinhardt, “Antik sanat eserlerinin alım satımındaki bir ölçüde serbestliğin oldukça büyük takdir hakkı verdiğini düşünüyorum” yanıtını verdi.
Yargıç Alison Nathan tarafından yönetilen jürisiz mahkeme, Türkiye’nin, ABD’den, kendisine ait tarihi ve sanat eserlerini geri almak için devam eden çabasının son ayağını oluşturuyor.