Önal, BMGK’de bölgesel örgütler ve ikili anlaşmaların çatışmaların barışçıl çözümüne katkısı hakkında düzenlenen oturumda konuştu.
Dünyada birçok krizin bulunduğu bir dönemde acilen uluslararası toplumun “akil, sağduyulu ve tutarlı bir şekilde” harekete geçmesi gerektiğine işaret eden Önal, gerginliği azaltmak ve kalıcı çözümlere erişmek için diyalog ve diplomasinin önceliklendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Önal bu bağlamda, çatışma dinamiklerini kendi mecralarına bırakmanın ve böylelikle barışın koşullarının kendiliğinden ortaya çıkacağı yanılgısına kapılmanın temelden yanlış ve savunulamaz bir yaklaşım olduğunu kaydetti.
“Temelinde yatan nedenler ele alınmadan hiçbir krize sürdürülebilir çözüm bulunamaz”
Kalbinde BM’nin bulunduğu mevcut çok taraflı sistemin nesilleri savaştan korumak için inşa edildiğine dikkati çeken Büyükelçi Önal, “Bu hedefi sağlama konusunda başarılı olduğumuzu söylemek zor. Bunun nedenlerini enine boyuna ele almamız gerek.” değerlendirmesinde bulundu.
Önal, “Temelinde yatan nedenler ele alınmadan hiçbir krize sürdürülebilir çözüm bulunamaz.” diyerek, kriz yönetimi yerine uyuşmazlığın çözümüne odaklanılması gerektiğine işaret etti.
BM Şartı’nın temel prensipleri, uluslararası hukuk ve insan haklarının her zaman pusula görevi görmesi gerektiğinin altını çizen Önal, “Aynı zamanda çifte standardı engellemek ve haklar ile yasaların eşit ve hakkaniyetli bir şekilde uygulanmasını sağlamak da büyük önem taşıyor.” dedi.
Büyükelçi Önal, “Coğrafya kaderdir.” sözünü anımsatarak, jeostratejik bir konumda olan Türkiye’nin çok taraflılığın önemli taşları olan bölgesel sahiplenme ve proaktif diplomasinin güçlü savunucusu olduğunu dile getirdi.
Bu çerçevede Türkiye’nin çatışmaların barışçıl çözümü için birçok bölgesel girişim ve arabuluculuk girişimlerine imza attığına dikkati çeken Önal, bunların arasında Rusya ve İran’la inşa edilen Astana Platformu ve Güney Kafkasya’da Üçlü Platform’un bulunduğunu ifade etti.
Önal, Türkiye’nin halihazırda aktif üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’yla da İsrail-Filistin ihtilafında diğer ülkelerle birlikte koşulsuz ateşkes, Gazze’ye sürdürülebilir insani yardım erişimi ve iki devletli çözüm temelinde barış sürecini tekrar canlandırmak için çaba sarf ettiğine dikkati çekti.
“BMGK’nin acilen reforma ihtiyacı var”
“BMGK’nin küresel düzeyde acilen reforma ihtiyacı var.” vurgusunda bulunan Önal, Türkiye’nin bu bağlamda yürütülen çok taraflı çabaları ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “Barış için Yeni Gündem” çağrısını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Önal, barış için BM’nin güçlü, etkili ve günün gerçekleriyle uyumlu olması gerektiğinin altını çizerek, Türkiye’nin BM ve diğer ortaklarla bu hedefler için iş birliği yapmaya devam edeceğini kaydetti.