Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, Gazze’de derhal ve koşulsuz bir ateşkese acil ihtiyaç olduğunu belirterek, Gazze’de insanların topyekûn bir kuşatma altında cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
- İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de iletişim tamamen koptu
- İsrail, Gazze’ye 7 Ekim’den bu yanaki en şiddetli hava saldırılarını düzenliyor
- İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’deki nüfusun yüzde 70’i yerinden edildi
Önal, “İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı faaliyetlerini” ele almak için Özel Acil Oturum’la toplanan BM Genel Kurulu’nda hitap etti.
Gazze’de son üç haftadır, insani acılara dair anlatılmaz manzaralar yaşanmaya devam ettiğini belirten Önal, “Milyonlarca sivil ayrım gözetilmeksizin bombalanıyor. Su, gıda, elektrik ve yakıttan mahrum bırakılıyorlar. Topyekûn bir kuşatma altında cezalandırılıyorlar.” diye konuştu.
“Sivillere yönelik gelişigüzel saldırıların hiçbir gerekçesi olamaz”
Önal, sivillere ve sivil altyapıya yönelik gelişigüzel saldırıların hiçbir gerekçesi olamayacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bu toplu cezalandırma eylemleri ve insanları zorla yerinden etmeye yönelik girişimler kabul edilemez ve durdurulması gerekiyor. Her bir masum hayatın kaybedilmesinde ve bu kayıpların nedenlerini kınama konusunda net olmalıyız. Gazze’de derhal ve koşulsuz bir ateşkese acil ihtiyaç vardır ve Gazze’ye kesintisiz insani erişim de mutlak bir zorunluluktur.”
Gazze bağlamında BM Genel Sekreteri’nin ve BM kuruluşlarının çabalarını takdir ettiklerini belirten Önal, “Bu zor koşullar altında, uluslararası toplumun bu öncelikleri yerine getirmek için ortak bir tavır ortaya koyması gerekiyor. Bu birliğin sağlanmasına yardımcı olmak, uluslararası barış ve güvenliğin korunması açısından sonuçlar elde etmek BM’nin sorumluluğundadır.” dedi.
Önal, şu ana kadar Güvenlik Konseyi’nin “felç olması” nedeniyle bunun mümkün olmadığına işaret ederek, bu nedenle Genel Kurul’un duruma el atması ve BM sisteminin işlemesi için elinden geleni yapması gerektiğini kaydetti.
“Sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alarak sürdürülebilir bir güvenlik sağlanamaz”
Türkiye’nin bu anlayışla, “Sivillerin korunması, hukuki ve insani yükümlülüklerin yerine getirilmesi” başlıklı karar taslağına ortak sponsor olduğunu hatırlatan Önal, taslağın katliamı durdurmak ve bölgedeki gerilimi hafifletmeye yardımcı olmak için asgari gereklilikleri içerdiği bilgisini paylaşarak tüm üye devletleri bu karara destek vermeye çağırdı.
Önal, “Bu çatışmanın kontrolden çıkıp başka alanlara yayılmasını engellemeliyiz. Sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alarak sürdürülebilir bir güvenlik sağlanamaz. Filistinlilerin özgürlük, onur ve devlet olma özlemleri baskılanmaya devam ettiği sürece hiçbir barış mümkün veya sürdürülebilir değildir. Uyumlu ve kapsamlı bir çözüm ya da İsrail-Filistin çatışması ancak iki devletli çözüme dayalı bir barış süreciyle gerçekleştirilebilir.”