Ermenistan’ın turistik Gümrü-Erivan tren hattı, ülke doğasını ve kırsalını görme şansı verirken; bu hat Türkiye’nin Doğu Ekspresi’ne bağlanma potansiyeline sahip.
Türkiye’de son yıllarda popülerlik kazanan Ankara-Kars tren hattı, diğer adıyla Doğu Ekspresi’nin bir bakıma devamı sayılan Gümrü-Erivan tren hattı, Ermenistan’ın turistik tren hatlarından biri olma özelliğine sahip.
Saatler, hatta günler süren Doğu Ekspresi’nin aksine sadece 2 saat süren Gümrü-Erivan treni, karşılıklı olarak her sabah 09.00-18.00 saatlerinde gerçekleştiriliyor ve 2 bin 500 Ermenistan dramı (Yaklaşık 70 Türk lirası) tutarında bilet almak gerekiyor.
Yolculuk, ülkenin simge yapılarından sayılan Erivan’daki tren garından başlıyor.
Ağrı Dağı manzarasıyla başlayan yolculuk
Erivan’dan kalkan tren, birkaç dakika içinde Ağrı Dağı ile Küçükağrı’yı soluna alarak önce güneye iniyor. Tren, bu iki dağın en güzel gözüktüğü noktalardan biri olan Erivan’dan çıkana kadar Erivan’ın varoşlarından, Sovyetlerden kalma fabrika yıkıntıları arasından ve geniş tarlalardan geçiyor.
Sınırın Türkiye tarafındaki bu iki dağ bir müddet sonra trenin arkasında kalıyor ve Ermenistan’ın küçük şehirlerinden geçmeye başlıyor. Yolculuğun ilk yarısında bu kentler geçildikten sonra uçsuz bucaksız Ermenistan bozkırları başlıyor.
Tren bu noktadan itibaren sol tarafına Türkiye sınırını, Arpaçay’ı ve Kars’ı alıyor. Bundan dolayı sol tarafta sadece boş araziler ve karlı tepeler yer alırken, sağda ise Ermenistan’ın köyleri, kasabaları görülüyor.
Demir yoluna Gümrü yakınlarındaki Garibanyan bölgesinde bugün çalışmayan ancak normalleşme süreci kapsamında açılması gündeme gelen Türkiye’den gelen hat birleşiyor.
Tren 2 saatlik yolculuğun ardından Ermenistan’ın en büyük tren istasyonuna ulaşıyor. Gümrü’deki bu istasyon, Çarlık Rusyası ve Sovyetler döneminin önemli demir yolu kavşaklarından birini oluşturuyor.
Erivan’dan bile önce tren yolunun geldiği Gümrü’deki istasyon; Anadolu’dan, İran’dan ve Gürcistan’dan gelen yolların buluşup tekrar dağıldığı yer olma özelliğiyle ön plana çıkıyor.
Ermenistan için turistik potansiyel
Gümrü, yapılarda genel olarak kullanılan volkanik siyah tüf taşı dolayısıyla “Siyah tüf şehri” olarak anılıyor. Çoğunlukla tarihi yapılar bu taştan yapılırken, modern yapılar da tarihi binalara uygun şekilde bu renkte taşlarla kaplanıyor.
Kent, tarihi yapılarıyla dikkati çekerken, şehrin siluetini ise kiliselerin çan kuleleri ve konik külahla örtülü kubbeler oluşturuyor.
Bu kiliselerin en önemlileri şehrin meydanı kabul edilen Vartanants Meydanı’nda bulunuyor. Meydanın kuzeyindeki Meryem Ana Katedrali çan kulesi ve kubbesiyle dikkati çekerken, Gümrü’nün de merkez kilisesi konumunda.
Meydanın güneyindeki Kutsal Kurtarıcı Katedrali ise bugün Ani harabelerinde bulunan Fethiye Cami ya da Ani Katedrali’nden örnek alınarak yapılmış bir kilise.
Gümrü, Türkiye’den gelen trenlerin de Ermenistan’a giriş noktasında yer alıyor. Kafkasya’nın aktarma noktası olan Gümrü’ye 1996’dan beri Türkiye’den tren gelmiyor.
Ermenistan’ın turistik gezi ve önemli ulaşım hattında yer alan Erivan-Gümrü hattı, Türkiye-Ermenistan normalleşmesi kapsamında demir yolu sınırının açılması durumunda Ermeniler için Ankara-Kars seferini yapan Doğu Ekspresi’ne bağlanabilme imkanı sunacak.
Ülkenin en büyük iki kentini birbirine bağlayan tren, kışın daha çok Ermeniler tarafından ulaşım için kullanılırken, yazın bu hatta “yavaş tren” ya da “electrichka” adı verilen Sovyet döneminin ahşap koltuklu, elektrikli treni çalışıyor.
Modern trenlere göre, yolu birkaç saat daha uzatan electrichka, nostaljik görünümüyle turistlerin daha çok ilgisini çekerken sanatsal faaliyetler ve gezici sergilere de ev sahipliği yapıyor.
Turistler, Ermenistan manzarası için tercih ediyor
Ermenistan’ın turistik trenine binen yabancı yolcular, AA muhabirine, karlı Ermenistan manzarasını görebilmek için Erivan-Gümrü trenini tercih ettiklerini söyledi.
Çinli Leyley Çın, üçüncü kez geldiği Ermenistan’da ilk kez trenle seyahat ettiğini anlatarak, “Güney Çin’de yaşıyorum ve çok kar yağmıyor. Karlı dağları görmek için geldim. Herkese tavsiye ediyorum.” ifadesini kullandı.
Arkadaş grubuyla trene binen Alessa Vasina ise “Ermenistan’ın nasıl göründüğünü görme şansım oldu.” derken, arkadaşı Anastasia da “Çok rahat ve huzurluydu. Trenle yolculukları severim. Bu yolculukta da müzik dinlerken manzarayı seyretmekten zevk aldım.” diye konuştu.
İlk kez trenle Gümrü’ye gelen Ermeni Edgar Matilsan, “Araçla gelmiştim ancak bu sefer trenle geldim ve araçla görülemeyecek harika yerler gördük.” dedi.