AA muhabirinin Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinden (TÇÜD) aldığı bilgiye göre, Türk çelik sektörü yılın 9 ayını üretim ve ihracat artışıyla tamamladı.
Türkiye’nin ham çelik üretimi eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artışla 3,3 milyon ton, ocak-eylül döneminde ise yüzde 15 yükselişle 29,8 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Nihai mamul tüketimi ise eylülde yıllık bazda yüzde 24 azalışla 2,1 milyon ton, ocak-eylül döneminde yüzde 14,6 yükselişle 25 milyon ton olarak hesaplandı.
İhracat hem miktar hem değer bazında arttı
Çelik ürünleri ihracatı eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla miktar bakımından yüzde 53 artışla 2,1 milyon tona, değer bakımından ise yüzde 186 yükselişle 2 milyar dolara ulaştı. İhracat, ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 25,1 artışla 14,8 milyon ton, değerde yüzde 95,7 artışla 11,7 milyar dolar oldu.
İthalat ise eylülde miktar bazında yüzde 3,1 azalışla 1,1 milyon ton, değer bazında yüzde 75,5 yükselişle 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak-eylül döneminde ise ithalat miktarda yüzde 26,5 artışla 11,9 milyon ton, değerde yüzde 88 yükselişle 10,5 milyar dolar seviyesine çıktı.
Geçen yılın 9 ayında yüzde 107 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2021’in aynı döneminde yüzde 111,2 oldu.
“Üretimin düşük seviyede artmasında baz etkisinin ortadan kalkması etkili oldu”
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, yılın ilk yarısında baz etkisinin de verdiği destekle yüzde 14,4 artan dünya çelik üretiminde ağustosta gözlenen yüzde 1,4 düşüşün eylülde hız kazanarak yüzde 8,9 seviyesine ulaştığını ve 9 ayda dünya çelik üretimindeki artışın yüzde 7,8 ile sınırlı kaldığını ifade etti.
Yayan, Türkiye’nin ise dünya çelik sektöründen ayrışarak üretimini eylülde yüzde 2,4, yılın 9 ayında yüzde 15 artırdığına dikkati çekti.
Türkiye’nin üretiminin geçmiş aylara göre daha düşük seviyede artmasında ise baz etkisinin ortadan kalkmasının yanı sıra çelik tüketiminin ağustos ve eylülde yüzde 12,4 ile yüzde 24,1 gerilemesinin ve ithalattaki artışın devam etmesinin etkili olduğunu belirten Yayan, şu ifadeleri kullandı:
“Ayrıca dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında yapılan ithalatın toplam ithalattaki payının yüzde 67’ye yükselmesi de çelik üretimimiz üzerinde baskı oluşturdu. Ayrıca eylülde yurt içi çelik tüketimi yüzde 24,1 gerilerken, ithalattaki gerileme sadece yüzde 3,1 seviyesinde kaldı. Bu durum, Türk çelik sektörünü baskı altına alarak üreticileri ihraç pazarlarına daha fazla yönelmek mecburiyetinde bıraktı.”
ABD ve AB’den sonra diğer pazarlarda da korumacı önlemlerle karşılaşılmaması için çelik sektörü üzerindeki bu baskının hafifletilmesi ve yurt içi talebin azaltılması ihtiyacının gündeme geldiğini söyleyen Yayan, şunları kaydetti:
“Kredi faiz oranlarındaki düşüşünün gerek sanayi gerekse inşaat sektöründe çelik talebini artırıcı yönde etki yaratacağı ve yılın kalan aylarında ihracat baskısının hafifletilmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, gereğinden fazla yapılmakta olan ithalatın azaltılması, yurt içi üretimdeki artış eğiliminin sürdürülmesi açısından acil bir ihtiyaç olarak gündemdeki yerini korumaktadır.”