Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri üzerine çalışmalar yürüten 15 sağlık, çevre ve iklim örgütünün oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) hazırladığı, Türkiye’de hava kalitesinin karnesi niteliğindeki “Kara Rapor”un beşincisi yayınlandı.
Raporda, havası en kirli 5 kent olarak sıralanan Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya’da yıllık partikül madde değerleri ortalamasının Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği kılavuz değerinin 5 ila 8 katı olduğu ve bu illerde 200’den fazla günde ulusal limit değerinin üstünde hava kirliliği ölçüldüğü tespit edildi.
Raporda, Batman’da yaşayanların, 2021 yılının 326 günü kirli havaya maruz kaldığı kaydedildi.
Iğdır’ın son 6 yıldır en kirli iller arasında en üst sıralarda yer aldığı belirtilen raporda, konutlarda yakılan kömürün yol açtığı hava kirliliğine ek olarak bir diğer önemli nedenin, yoğun uluslararası karayolu trafiği ve mal taşımacılığı olduğu ifade edildi.
PM10 kirliliği olmayan tek il olan Hakkari’de yaşayanların ise kükürtdioksit açısından çok kirli bir hava soluduğu aktarıldı.
Hava kirliliği ölüm sebepleri arasında beşinci sırada yer alıyor
Hava kirliliğinin, Türkiye genelinde tüm yaşlar için ölüme ve sakatlığa yol açan ilk 10 risk arasında 2009’da altıncı sıradayken, 2019’da beşinci sıraya yükseldiği hatırlatılan raporda, Türkiye genelinde 2021 yılında hava kirliliği nedeniyle en az 42 bin 67 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İstanbul’da 4 bin 848, Ankara’da 2 bin 853, Bursa’da 2 bin 223 ve İzmir’de de 1731 kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi.
Rapora göre, ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin yüzdelik payının en yüksek olduğu Batman’da her 100 ölümden 31’inin, Iğdır ve Karaman’da ise her 100 ölümden 28’inin hava kirliliği kaynaklı olduğu belirlendi.
Deprem bölgesinde hava kirliliği arttı
Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen kentlerde hava kirliliğinin arttığına değinerek, “Kahramanmaraş’taki partikül madde yoğunluğu metreküpte 100 mikrogram yani ulusal yasal sınırın 2,5 katı, DSÖ kılavuz değerinin ise 7,5 katı. Bu kirlilik maalesef büyük miktarda enkazlardan kalkan toz ve halkın ısınmak için açıkta yaktığı ateşten kaynaklanıyor. Buna bir de asbest riski eklendiğinde bölgede hava kirliliği nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunu yaşandığını ya da yaşanacağını söylemek mümkün.” dedi.
Depremden etkilenen Adıyaman ve Hatay merkezde hava kalitesi istasyonlarından düzenli veri alınamadığını, İskenderun’da ise partikül madde kirliliğinin son 40 gündür metreküpte 200 mikrogram olduğunu vurgulayan Gümüşel, “Bölgedeki hekimler şimdiden solunum yolu hastalıklarında artış olduğunu belirtiyor.” diye konuştu.