Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, yaptığı yazılı açıklamada, dolulukların yaz döneminde aylık bazda gerileme kaydettiğini belirtti.
Eresin, “Yıllık bazda ise Türkiye genelinde 2023’ün yüzde 5 üzerindeyiz. İstanbul’da ise aynı düzeydeyiz. İşler elbette beklediğimiz düzeyde değil. Fiyatlarımızda avro bazında yüzde 15 civarında gerileme söz konusu. Ancak ‘diplerdeyiz’ şeklinde yaklaşımları da çok doğru bulmuyoruz. Turizmin en büyük yatırımcıları olarak, maliyet artışları ve kurlar bizi zorluyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye yabancı ülkelerden gelişlerde herhangi bir sorun görünmediğini, düşüşün olmadığını, aksine yükselme olduğunu belirten Eresin, şunları kaydetti:
“Yüksek sezondaki gerilemenin çeşitli nedenleri var. Savaşların konuşulduğu bir ortamda turizm hareketliliğinden bahsetmek çok zor. Ukrayna-Rusya ile İsrail-Filistin savaşlarının bir an önce ve barışla sonlanmasını diliyoruz.
Dünyadaki savaşların sona ermesi turizm hareketlerini ve bizim doluluklarımızı olumlu yönde etkileyecektir. Dolayısıyla en büyük beklentimiz dünyada barışın sağlanması. Öte yandan UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası ve Paris Olimpiyat Oyunları kaynaklı olarak, sadece Türkiye değil, dünya genelinde rezervasyon akışında bir yavaşlama olduğunu da biliyoruz. Tabii ki bu nedenler, yaz döneminde, tüm dünyayı olduğu gibi bizi de olumsuz etkiledi.”
Eresin, ocak-ağustos dönemini kapsayan 8 aylık dönemde Türkiye genelinde otel doluluklarının yüzde 61, İstanbul’da ise yüzde 64 olarak gerçekleştiğini belirtti.
Konaklama sektöründe yatırımların devam ettiğini aktaran Eresin, “Yerli ve yabancı yatırımcılar ülkenin turizm potansiyeline inanıyor. Sürekli kötümser söylemlerle sektörü demoralize etmek ve yabancı rakiplerimize avantaj sağlamak bize doğru gelmiyor açıkçası.” değerlendirmesini yaptı.
Türk turizminin yıllar öncesinden her türlü zorluğu test ederek bugünlere geldiğini, her sektörde iniş ve çıkışlar olmasının normal olduğunu vurgulayan Eresin, çok sayıda otelin konkordato ilan ettiği ve iflas ettiği yönündeki söylentilerin de teyit edilmemiş verilerle ortaya atılmış, tamamen hayal mahsulü ve spekülatif amaçlı olduğunu düşündüklerini, kendilerine ulaşan bu konuya dair hiçbir bilgi olmadığını bildirdi.
“Sektör olarak yıllık belirlediğimiz hedefimizi yakalamaya odaklandık”
Eresin, “Döviz kurunun çok uzun zamandır sabit kalması, TL cinsinden artan maliyetlerin önüne geçilememesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Maalesef otellerin maliyetleri artarken kazançları artmıyor ve önceden imzalanmış sözleşmeler nedeniyle eski fiyatların kullanımına devam ediliyor.” ifadelerini kullandı.
Sektör olarak yıllık belirledikleri hedefi yakalamaya odaklandıklarına işaret eden Eresin, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu hedefe ulaşmak ve turizm sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak üzere başta Kültür ve Turizm Bakanlığımız olmak üzere kamu ve özel sektörden tüm paydaşlarımızla uyum içerisinde, sektörün sorunlarına kalıcı çözümler bulmak üzere çalışmalarımızı durmaksızın sürdürüyoruz. Her yıl hedefimiz, bir önceki yılı geçebilmek. Bu yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile aynı doğrultuda 60 milyar dolar turizm geliri, 60 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmak öncelikli hedefimiz. Turizm sektörünün hedeflerine ulaşarak cari açığın kapatılmasına, ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini vermeye devam edeceğine inanıyoruz.”
Türk turizminin toplam 2 milyon turist sayısından 50 milyona, 85 bin yatak kapasitesinden 1,5 milyon yatak kapasitesine ulaştığını vurgulayan Eresin, konaklama sektöründe yatırımların toplam maliyetinin yaklaşık 90 milyar dolara, istihdamdaki kişi sayısının da tarihi rekora ulaşarak yaklaşık 1,5 milyona çıktığını anlattı.
Eresin, turizmde her üç çalışandan birinin konaklamada istihdam edildiğini, işletme başına 8,36 çalışan ile diğer sektörlere göre turizmin açık ara önde olmasının yanında ülke genelindeki toplam istihdamın yüzde 9’una ulaşıldığını belirterek, “Direkt olarak 54 sektörü etkileyen turizm bu özelliğiyle ülkemizdeki her haneden en az bir kişiye doğrudan gelir yaratmaktadır. Turizm sektörümüz yılda yaklaşık 30 milyar doların üzerinde yaptığı satın almanın yüzde 95’ini Türkiye’den yapan, ekonominin lokomotif sektörleri arasındadır. Turizm ve konaklama ile ilgili yorumlar ve çalışmalar yapılırken tüm bu verilerin de göz ardı edilmemesi önemlidir.” ifadelerini kullandı.