Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TUSAŞ’ın Kahramankazan’daki tesislerinde 610 numaralı hangar önünde düzenlenen törende ortak açıklamada bulundu.
Uraloğlu, Türksat 6A uydusunun yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek, “1994 yılında Türksat 1B uydusuyla başlayıp bugün Türksat 6A uydusuyla taçlanan bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye 6A uydusunu öncelikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, TÜBİTAK Uzay, ASELSAN, TUSAŞ ve savunma sanayimizin işbirliğiyle ortaya çıkardık.” ifadelerini kullandı.
Türksat 6A’nın yüzde 90’a varan bir yerlilik oranına sahip oluğunun altını çizen Uraloğlu, “Uzun süren bir gayret. Bugün artık hemen arkamızda paketlenmiş durumda. Bir konteynerin içerisine ana uydumuzun ana parçasını koyarak dünyanın en büyük kargo uçağı Antonov’la beraber inşallah bu akşam yola çıkarıyoruz. Bir günlük uçuş süresinden sonra ABD’nin Florida eyaletindeki SpaceX’in fırlatma tesislerine göndermiş olacağız. Burada da yine temmuzun ikinci haftasından başlayan süreçte hava şartlarına bağlı olarak bir haftalık zaman diliminde inşallah yörüngesine fırlatmış olacağız. 42 dereceye oturacak, 35 bin 786 kilometrelik bir uzaklıkta olacak ve buradaki bütün testler sonucunda da inşallah bu sene sonu itibarıyla hizmete almayı öngörüyoruz.” diye konuştu.
Uraloğlu, Türksat 6A ile yeni kapsama alanları elde edileceğini, 5 milyar nüfusun kapsanacağını belirterek, “Bu da dünya nüfusunun yüzde 65’ine tekabül ediyor. Buralara hizmet sağlamış olacağız ve aynı zamanda hizmet satarak 250 milyon dolara üretilmiş olan uydumuzun artık geri dönüşüyle ilgili de bir süreci yakalamış olacağız.” dedi.
Türkiye’nin haberleşme uydusu üretebilen sayılı ülkeler arasına girdiğini vurgulayan Uraloğlu, “Neler yapabildiğimizi gerçekten göstermiş olan bir eserden bahsediyoruz. 3A, 4A, 4B’deki Türk mühendislerinin eğitim ve üretime katkısıyla başlayan süreci Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla hayata geçirmiş oluyoruz. Yani ertesi gün ne olacağını düşündüğümüz bir Türkiye’den, artık 2035’leri, 2053’leri, 2075’leri planlayan bir ülke durumuna geldik. Yolculuğumuz hayırlı olsun inşallah.” değerlendirmesinde bulundu.
“Uydumuzun yörüngeye yerleşme operasyonunu ekiplerimiz gerçekleştirecek”
Bakan Kacır da konuşmasında, savunma sanayinde olduğu gibi uzay teknolojilerinde de insan kaynağına yatırım yaparak, AR-GE ve inovasyon altyapısını güçlendirerek yerlileşme ve millileşme hamlesine devam edeceklerini söyledi.
2000’li yılların başından itibaren, BİLSAT, RASAT ve GÖKTÜRK uydularıyla elde ettikleri gözlem uydusu üretme kabiliyetini metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydusu İMECE ile taçlandırdıklarını belirten Kacır, “Görevdeki ilk yılını başarıyla tamamlayan İMECE ile dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz.” ifadesini kullandı.
Kacır, TÜRKSAT 6A projesiyle de uydu teknolojindeki yetkinlikleri, görüntüleme uydularına nazaran daha yüksek irtifada, daha uzun süre görev yapan ve sofistike teknolojik ekipmanları bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde de kullandıklarını dile getirdi.
Tasarım, alt bileşen üretim, entegrasyon ve test olmak üzere tüm aşamalarıyla yerli gerçekleştirilen proje sürecinde uydunun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme birimleri, yıldız izler, tepki tekeri, elektrikli itki sistemi (EİS) gibi 24 farklı çeşitte 84 ekipmanı yerli ürettiklerini anlatan Kacır, şöyle devam etti:
“Çevresel testler öncesi ve sonrasında gerçekleştirilen işlevsel testlerle uydumuzun uzay şartlarına uygunluğunu doğruladık. TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech ekiplerinin çalıştığı projenin üretim ve test süreçlerini tamamladık. Ülkemiz tarihinde bugüne kadar üretilen en yüksek değere sahip teknolojik ürünü uydumuzun fırlatma alanına nakliyesi için bir aradayız. Uydumuzun ve yer destek ekipmanlarının fırlatma alanına transferi sonrasında, fırlatma öncesi kontrol testlerini, yakıt dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracıyla entegrasyon çalışmalarını arkadaşlarımız yürütecek. Son sağlık testleri sonrasında 8 Temmuz haftasında fırlatılması planlanan uydumuz dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıkta yer sabit yörüngede görev alacak. Fırlatma sonrasında uydumuzun yörüngeye yerleşme operasyonunu kendi ekiplerimiz gerçekleştirecek.”
“Milli uydu markamızı oluşturacağız”
Kacır, yapılacak yörünge kabul testleri ve devreye alma işlemleri sonrasında TÜRKSAT 6A’nın, ülkenin ulusal uydu operatörü Türksat AŞ’ye 15 yıldan fazla işletmesi için teslim edileceğini ve hizmet vermeye başlayacağını bildirdi.
Uydu bünyesindeki yazılımların tamamen yerli imkanlarla geliştirilmesi, entegrasyon ve test faaliyetlerinin Türkiye’de yürütülmesi sayesinde yakaladıkları yerlilik oranının da iftihar kaynağı olduğunu vurgulayan Kacır, “Dönem dönem 400’e yakın arkadaşımızın ortak çalışma yürüttüğü bu projeyle ülkemizin uzay alanında yetişmiş personel gücünün artırılmasını sağladık. Bugüne kadar haberleşme uydularını yurt dışı firmalardan temin eden ülkemiz, TÜRKSAT 6A ile kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacak. Proje ile kazandığımız yetkinliklerle gelecek dönemde uydu geliştirme faaliyetlerimizi artırarak devam edeceğiz. Uydu teknolojilerinde bugüne kadar elde ettiğimiz AR-GE ve üretim kabiliyetimizi ticarileştireceğiz. Ülkemizin stratejik güvenliği için milli uydu markamızı oluşturacağız. Iddiamızı yeni projelerle sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kacır, uydu üretimi ve geliştirme sürecinde elde ettikleri teknolojik yetkinlikler ve operasyonel kabiliyetlerden Ay Misyonu’nda yararlanacaklarını ifade ederek, teknoloji tarihinde önemli bir viraj olan TÜRKSAT 6A’nın fırlatma gününde o tarihi anlara şahit olmayı diledi.
Uzay teknolojilerinin uydu ile sınırlı olmadığına dikkati çeken Kacır, “İnşa ettiğimiz teknoloji ekosistemiyle uzayın sunduğu fırsatlardan yararlanmaya hazır durumdayız. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Milli Uzay Programı’mızı ilan etti. Program kapsamında 10 hedef belirledik. Bu hedeflerden birisi de ‘Türk Astronot ve Bilim Misyonu’dur. Misyon kapsamında 13 bilimsel deneyi astronotumuz Alper Gezeravcı tamamladı. Diğer astronotumuz Tuva Cihangir Atasever de 8 Haziran’da yörünge altı uçuşu gerçekleştirecek. Astronotumuz mikro yerçekimi ortamında, biyolojik moleküllerden gen analizlerine, metabolizma değişimlerinden baskılayıcı hücrelere, insülin kaleminden radyasyon analizine kadar 7 deneyi icra edecek.” diye konuştu.
Kacır, gelecek dönemde Milli Uzay Programı’nı başarılı yürütmek adına uzay çalışmalarına devam edeceklerini bildirerek, program kapsamında Ankara’da Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesi kuracaklarını, uzay sanayini geliştireceklerini anlattı. Uzaya bağımsız erişim programını kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Kacır, şunları kaydetti:
“Ay Programımız kapsamında, milli imkanlarla geliştirdiğimiz EİS sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarladığı ve ürettiği uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Türkiye ulusal gözlemevleri çatısı altında, ileri seviyede uzay gözlemleri için Doğu Anadolu Gözlemevi Projesini tamamlayarak, bölgemizin en gelişmiş teleskopuna sahip olacağız. TEKNOFEST’i düzenlemeyi sürdüreceğiz. Uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ‘Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlarından en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını ispat eden Türkiye’ye şahitlik edeceğiz.”