Diyarbakır’da 2 lise öğrencisi, türküleri akranlarına sevdirmek amacıyla “Değerli Türkü” projesi hazırladı.
Sezai Karakoç Anadolu Lisesinde tarih öğretmeni Zülfiye Göya danışmanlığında 10. sınıf öğrencileri Gülşirin Öztürk ve Evin Eşer, türküleri akranlarına sevdirmek ve tanıtmak amacıyla hazırladıkları “Değerli Türkü” projesinde, 123 Diyarbakır türküsünü inceleyerek, bu eserlerde en çok işlenen değerleri belirledi.
Proje kapsamında yaklaşık 3 ay boyunca 513 öğrenciyle atölye çalışması yapıldı. Atölye çalışmasında Diyarbakır türküleri söylendi, türküler içerisindeki değerler tespit edilerek, bunlar öğrencilere aktarıldı.
Üç okulu ziyaret eden Göya ve 2 öğrencisi, farkındalık oluşturmak için öğrencilere türküleri tanıttı ve okullarda “Değerli Türkü Söyle” yarışması düzenledi. Yarışmada, lise öğrencileri Diyarbakır türkülerini seslendirerek, birbirinden güzel türküleri tanıma fırsatı buldu.
Öztürk ve Eşer’in projesi, “53. TÜBİTAK 2204-A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması”nda bölge birincisi seçilerek, Türkiye finallerine katılmaya hak kazandı.
Gülşirin Öztürk, AA muhabirine, projeyi hazırlamadan önce türküler hakkında çok az bilgi sahibi ve türkülerde geçen değerlerden habersiz olduklarını söyledi.
Önce türküler ve içerdiği değerler hakkında bilgi edindiklerini, daha sonra projeyi geliştirdiklerini ifade eden Öztürk, bu değerleri hem Z kuşağına hem de gelecek nesillere aktarmanın önemli olduğunu düşündüklerini belirtti.
Proje kapsamında Diyarbakır türkülerinde geçen değerler hakkında analiz yaptıklarını, “Değerli Türkü” adıyla bir arşiv oluşturduklarını ve bu türkülerdeki değerleri tespit edip sınıflandırdıklarını dile getiren Öztürk, şöyle dedi:
“Araştırmamız doğrultusunda 5 sınıflandırma yaptık. Dini ahlaki, tarihi coğrafi, yöresel geleneksel, duygusal ve estetik değerler başlıklarına ayırdık. 123 türküyü analiz ettik. Bu türkülerden toplam 121 değer elde ettik. Bu değerleri tek tek sınıflandırdık ve en çok elde ettiğimiz değer ahlaki değerler oldu. Bunların arasında en fazla sevgi, fedakarlık, özlem gibi değerleri tespit ettik. Türkülerde olan birçok kavramın kendi kültürümüzde olan kavramlar olduğunu gördük.”
“Proje ile beraber türkülerin ne kadar güzel olduğunu anladım”
Öztürk, proje sayesinde okuldaki arkadaşlarının türküler ve içerdiği değerler hakkında bilgi sahibi olduğunu, farklı tür müzikler dinlemek yerine sürekli türkü dinlemek istediklerini kaydetti.
Projeye başlamadan dinlediği müziklerin farklı olduğunu anlatan Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkülerde geçen değerler hakkında bir fikrim yoktu. Türkü projesi ile beraber türkülerin ne kadar güzel olduğunu, içinden geçen değerlerin ne kadar değerli olduğunu, gelecek nesillere kesinlikle aktarılması gerektiğini anladım. Benim ve yaşıtlarımın dinlediği müzik tarzının türkülerle çok farklı olduğunu, türkülerde geçen kavram ve değerlerle pek yakın olmadığını görüyoruz. Türkülerde toplumu toplum yapan, aileyi aile yapan, bireyi birey yapan önemli değerlerden bahsediliyor. Bu değerleri bizim benimsememizi sağlıyor. Bu değerlerle iyi bir insan ve toplum ortaya çıkıyor.”
“Projenin ardından türkü dinlemeye başladık”
Evin Eşer ise proje kapsamında düzenledikleri yarışmaya ilginin çok yüksek olduğunu belirterek, “Projenin ardından türkü dinlemeye başladık. Hem ben hem arkadaşlarım bu değişimi fark ettik. Her yöre türküsünün kendine özgü değerleri var. Biz bu somut olmayan kültürel mirasa özen göstermezsek ve bunu geleceğe aktarmaya çalışmazsak bu yok olacak. Bunu istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ankara’da yapılacak Türkiye finalleri için çok heyecanlı olduklarını dile getiren Eşer, seçtikleri konuyla, aileleri, okul idaresi, öğretmenler, kurumlar ve akranlarından büyük ilgi ve destek gördüklerini sözlerine ekledi.