23 Şubat 1994’te, dönemin Başbakanı olan Tansu Çiller’in dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i aramasıyla gerçekleşen ilk cep telefonu görüşmesinin üzerinden 28 yıl geçti. Veri aktarımı ve SMS gönderimine olanak sağlayan 2G teknolojisi ile başlayan cep telefonu iletişimi, 3G, 4,5G yolculuğundan sonra yakın bir zamanda kullanılmaya başlanması planlanan 5G teknolojisi ile akıllı bağlantıya geçecek, beraberinde getireceği yeni teknolojiler ve yüksek hızda veri transferi ile yeni hizmet ve servisleri mümkün kılacak.
- Cepten ilk ‘alo’nun üzerinden 28 yıl geçti
Türkiye’de hizmet veren GSM operatörlerinin yöneticileri, söz konusu süreçte yaşanan değişim ve dönüşüm hakkında bilgi verdi.
Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal, 1990’larda kişilerin hayatına giren mobilite kavramının, telekomünikasyon sektöründe yeni bir çığır açtığını, mobil teknolojiler sayesinde ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik sınırlarını ortadan kaldıran cep telefonu teknolojisiyle dünyanın ilk kez 1991 yılında tanıştığını anımsattı.
Türk Telekom olarak, 1994’te en önemli kilometre taşı olan ilk mobil altyapıyı kurduklarını anımsatan Önal, devamında yaşanan gelişmelere ilişkin bilgi verdi.
Cep telefonlarının hayata girmesi ile yaşanan değişim ve dönüşüme işaret eden Önal, şunları kaydetti:
“Mobil cihazların internet erişimine kavuşması, iş hayatından, ticaretin akışına ve günlük yaşantımıza kadar neredeyse tüm alışkanlıklarımızı kökünden değiştirdi. Böylece cep telefonu haberleşme aracı kimliğinin yanı sıra günlük tüm iletişim ihtiyacımızı karşılayan birer vazgeçilmeze dönüştüler. Bugün, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile ofislerimizden uzakta veya yolda herhangi bir zamanda çalışabiliyor, her zaman erişim olanağına sahip olabiliyoruz. Dijital servislerin ve teknoloji girişimlerinin hızla büyümeyi sürdürdüğü ve 5G’ye geçişin konuşulduğu bir dönemdeyiz. 5G, akıllı bağlantı çağının temel direği olacak.
5G ve beraberindeki yeni teknolojiler, yüksek hızda veri transferini daha az gecikme ve düşük enerji tüketimi ile sağlayacak, çok sayıda akıllı cihazın birbiriyle haberleştiği bir dünyada, bugüne göre milyonlarca kat daha büyük verinin üretilmesini ve işlenmesini mümkün kılacak. Tüm bu teknolojik dönüşüm süreci üretkenliği, sürdürülebilirliği, verimliliği ve genel refah seviyesini artırarak sosyoekonomik düzeyi güçlendirmede önemli bir rol oynayacak. 5G ile çok çeşitli yeni servisler gelişecek.”
“5G’nin yol haritasının çizilmesinde küresel arenada ülkemizi başarıyla temsil ediyoruz”
Yeni nesil teknolojilerin bir tarafında fiber ağ bulunduğuna dikkati çeken Önal, yaygın fiber ağının 5G’ye geçişte etkin bir avantaj olacağını, bu çerçevede kendilerinin de 5G’ye en hazır operatör olduklarını dile getirdi.
Önal, “Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etme, geleceği 5G ve yeni nesil teknolojilerle şekillendirme sorumluluğunu milli bir vazife olarak görüyoruz. 5G saha testlerine devam ederken, dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri ile birlikte uluslararası konsorsiyumlarda 5G’nin yol haritasının çizilmesinde aktif roller üstlenerek küresel arenada ülkemizi başarıyla temsil ediyoruz. 5G’nin sağlayacağı hız ve esneklik, kendini en çok sanayi ve üretimde gösterecek.” ifadelerini kullandı.
“5G frekans tahsislerinin bir an evvel yapılmasını önemsiyoruz”
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Sektörümüzün hikayesi, sadece ses ve SMS özellikleri sunan tuşlu telefonlarla başladı. Ardından, iletişim teknolojilerinde nesillerin evrimleşmesine tanık olduk.” dedi.
Süreçte yaşanan gelişim ve değişimlere işaret eden Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biz 2030 yılında dijital bir Türkiye hayal ediyoruz. 2030’a kadar sektörler, devlet kurumları ve vatandaşlar dahil olmak üzere toplumun tüm bileşenlerini yeni nesil teknolojiler ile buluşturmak ve tamamen dijitalleşmiş bir ülke olmak için bugünden gerekli adımları atmak önem taşıyor. Bakanlığımızın hazırladığı Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı ve Cumhurbaşkanlığı Kalkınma Planı’nda belirtildiği üzere, güçlü bir dijital altyapının oluşmasını ve yaygınlaşmasını sağlamak üzere 5G teknolojisinin hayata geçmesi ve tüm hanelere yüksek hızlı genişbant sağlanması bu anlamda önemli bir adım.
Bugün 5G dediğimizde, birçok sektörde yenilikçi yaklaşımlarla iş yapış şekillerini değiştirecek ve hem ekonomik hem de sosyal alanlarda katma değer yaratacak bir dijital dönüşümden bahsediyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecine sadece bir teknoloji evrimi olarak bakmamak gerekiyor. Daha geniş bir pencereden bakarsak, tam anlamıyla dijitalleşmiş bir ülke olma yolunda atılan önemli bir adım. Bu noktada, Vodafone olarak, 5G frekans tahsislerinin bir an evvel yapılmasını önemsiyor ve destekliyoruz. Ülkemize 5G teknolojisinin kapılarını açacak bu tahsislerin, ülkemizin dijitalleşme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz.”
“5G’nin büyük dönüşüm etkisini önce sanayi üretimi ve endüstri çözümlerinde göreceğiz”
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Türkiye’yi cepten ‘alo’ ile tanıştıran ilk şirket olarak, 28 yıldır geliştirdiğimiz yerli ve milli teknolojilerle ülkemizin bu alanda söz sahibi olması için durmaksızın çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Turkcell’i olarak 1994 yılında çıktıkları yolda bugüne dek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Erkan, şunları söyledi:
“28. yılımızda, müşterilerimize iletişim altyapısı sağlayan bir operatörden çok daha fazlasını sunan ve oluşan güçlü ekosistemle ‘Dünyalar Senin Olsun’ diyebilen bir teknoloji şirketi haline gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin dijitalleşmenin avantajlarıyla büyümesine katkı sunmak gurur verici. Bugün ‘Dijital Türkiye’ hedefimize yönelik çalışmalarımızı dijital iş servislerimizle, üstün teknolojik altyapımız ile müşterilerimize sunduğumuz kapsayıcı ürün ve hizmetlerle ekosistemini gelişimine katkı vermeyi sürdürüyoruz. Turkcell olarak bugün, TV+ ve fizy gibi eğlence servisleri, Paycell ve Financell gibi yeni nesil ödeme servisleri ve BiP gibi anlık mesajlaşma servisinin yanı sıra BiP Meet, lifebox ve Yaani’ye kadar çok farklı alanlarda yerli çözümler üreten yenilikçi bir teknoloji firmasıyız.
Önümüzdeki dönem, sektörümüzde ve ülkemizde bir diğer önemli sıçrama 5G’ye geçişle yaşanacak. 5G’nin büyük dönüşüm etkisini önce sanayi üretimi ve endüstri çözümlerinde göreceğiz. Biz de bu yeni nesil teknolojilere yönelik hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Geliştirdiğimiz ürün ve servislerle Türkiye’de yerli ve milli bir 5G çözüm ekosisteminin oluşturulmasına destek veriyoruz.”