Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) girişimiyle, sigaranın zararlarını önlemek, kullanımını azaltmak ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 9 Şubat, “Dünya Sigarayı Bırakma Günü” olarak anılıyor.
AA muhabirinin DSÖ ve Sağlık Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, tütün ürünleri, tüketicilerinin yarısından fazlasının hayatını kaybetmesine yol açıyor.
Dünya çapında tütün, her yıl 8 milyondan fazla kişinin ölümüne neden oluyor.
Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımından, yaklaşık 1,2 milyonu ise sigara içmeyen ancak tütün dumanına maruz kalınmasından kaynaklanıyor.
Tütün dumanı, 70’inin kanserojen olduğu bilinen 5000’e yakın kimyasal madde içeriyor.
Dünya genelinde 1,3 milyar tütün kullanıcısının yüzde 80’inden fazlası düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor.
Tütün kullanımı erkeklerde çok daha fazla
Öte yandan tütün kullanımı yaygınlığı erkekler ve kadınlar arasında önemli farklılıklar gösteriyor. 2020’de dünya nüfusunun yüzde 22,3’ü tütün kullanırken, bu oran erkeklerde yüzde 36,7, kadınlarda ise 7,8.
Tütün kullanımında yaş ortalaması 46 yaş ve üstü olurken, bu ortalama, erkeklerde 45-54, kadınlarda ise 55-64 yaş grubu olarak belirtiliyor.
Tütün ürünlerinde bulunan nikotin oldukça bağımlılık yapıcı, destek almadan tütün kullanımını bırakmayı deneyenlerin yalnızca yüzde 4’ü başarılı olabiliyor. Profesyonel destek almak, kullanıcılarının başarılı şekilde tütünü bırakma şansını ikiye katlayabiliyor.
Sigara ve tütün ürünlerinin yanı sıra elektronik sigara gibi yeni ve gelişmekte olan nikotin ürünleri de tütün içermemesine rağmen sağlığa zararlı.
Öte yandan, tütün salgınını ele almak için Dünya Sağlık Örgütüne üye devletler, 2003’te DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesini kabul ederken, bu anlaşma 182 ülke tarafından onaylanmış durumda.
Dünya genelinde ölümlerin yüzde 18’inden fazlası tütün kaynaklı
Tütünün her türü insan sağlığına zarar verirken, sigara içmek, dünya çapında tütün kullanımının en yaygın şekli olduğu belirtiliyor.
Halk sağlığı açısından kritik bir sorun olan tütün kullanımı, toplumun genel hastalık riskini ve yükünü artırıyor.
Erken ölüm riskini artıran tütün kullanımı dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık yüzde 18’inden fazlasını oluşturuyor.
Kanserin çeşitli türleri, diyabet, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, gebelikte erken doğum, düşük doğum, çocukta gelişim bozuklukları ve sütün kesilmesi, kalp ve damar hastalıkları, solunum hastalıkları ile diş ve diş eti hastalıklarının oluşmasına yol açan tütün kullanımı, erken ölümlerin de önde gelen nedenlerinden biri arasında.
Öte yandan tütün kullanımı, ev harcamalarını gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan tütüne yönlendirerek yoksulluğa katkıda bulunuyor.
Tütün kullanımının ekonomik maliyetlerinin yanı sıra neden olduğu hastalıkların tedavisi için sağlık bakım maliyetleri de tüketiciler üzerinde fazladan ekonomik yük oluşturuyor.
Tütün kullanımı düşük ve orta gelirli ülkelerde yaygın
Sigara içenlerin sayısı bölgeler arasındaki eşitsizlikler ve nüfus artışı nedeniyle 1990’dan beri artmaya devam ediyor.
Dünya genelinde tütün kullanıcılarının yüzde 80’inden fazlası, tütüne bağlı hastalık ve ölüm yükünün en ağır olduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor.
Dünyada en yüksek sigara içme oranlarında Güneydoğu Asya ve Pasifik adaları öne çıkarken, bununla birlikte Avrupa ve ABD’de sigara kullanımında geçmişe oranla mutlak bir düşüş görülüyor.
Sigara içme oranının Avrupa’da en yüksek olduğu bölge Balkan ülkeleri olurken, Fransa, Almanya ve Avusturya’da da sigara içme oranları yüksek seyrediyor.
Öte yandan, Etiyopya, Gana ve Nijerya’da ise nüfusun yüzde 5’inden daha azı sigara içiyor.
Günümüzde yüksek gelirli ülkelerin birçoğu geçmişte çok daha yüksek sigara içme oranlarına sahipken, son yıllarda ciddi düşüşler yaşadı.
Örneğin, İngiltere’de 2000 yılında yetişkinlerin yüzde 38’i sigara tüketirken, bu oran şimdilerde yüzde 20 seviyelerinde.
Dumandan korunmak, tütüne talebi azaltıyor
Tamamen dumansız ortamların, insan sağlığını yeterince korumanın kanıtlanmış tek yolu olduğuna dikkat çekiliyor.
Tütün talebini azaltmak için alınabilecek önlemlerin başında “ikinci el tütün dumanından” korunmak geliyor. Pasif içicilikten korunmanın en iyi yollarından biri, dumansız ortamları tercih etmek.
Öte yandan araştırmalar büyük resimli veya grafiksel sağlık uyarılarının, insanların tütün kullanımının zararları konusundaki farkındalığını önemli ölçüde artırdığını gösteriyor.
Resimli ve grafiksel uyarıların yanı sıra tütün reklamı, promosyonu ve sponsorluğuna yönelik kapsamlı yasakların da tütün tüketimini azaltabileceği belirtiliyor.
Bununla birlikte tütün vergileri de birçok ülkede özellikle gençler ve düşük gelirli bireyler arasında tütün kullanımını ve sağlık hizmetleri maliyetlerini azaltmanın en düşük maliyetli yollarından olarak kabul ediliyor.